KAMUOYUNU YANILTMAYA ÇALIŞTILAR
Didim'de yaşanan mera alanı işgaline Ziraat Odası'nın da dahil olduğunu belirttiğimiz haberimize cevap geldi.
Haber-Yorum: Durmuş Tuna
Didim Ziraat Odası'nın resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Gerçek Gazetesi ve Maraton TV olarak yaptığımız haber yalanlanmaya çalışıldı.
Didim Ziraat Odası'nın paylaşımında Yönetim Kurulu Başkanı veya Yönetim Kurulu imzası kullanılmaması dikkat çekti ve "kamuoyuna duyuru" başlığıyla yapılan paylaşımda kamuoyu yanıltılmaya çalışıldı.
Ziraat Odası tarafından işgal edilen alanın 4851 ada 1 parsel mera parselinden ifraz edilmiş bir kamu arazisi olduğu yani öncesi kesinlikle mera olduğu gizlenmeye çalışıldı.
"Ziraat Odası'nın işgal ettigi arazi mera degildir" denilerek, kafa karışıklıgı yaratılmaya ve işin üstü örtülmeye çalışıldı.
05/06/2007 tarihinde mera olan ve Didim Belediyesi'ne ait olmayan yerin depo olarak Ziraat Odası'na tahsis girişimi itirafı da "neler yaşanmış" dedirtti.
Belediyelerin böyle görevleri ve yetkileri bulunmadığı halde "Belediye suç işlemişse bizim sorunumuz değil" anlayışıyla hareket ederek işgali hak görmek doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
Ziraat Odası'nın da belirttiği gibi, bu kamu arazisi 2014 yılına kadar mera olduğuna göre, ot bedeli ödendi mi ödenmedi mi?
Bu konudan hiç söz etmeyen Ziraat Odası'nın açıklaması üzerine acaba Aydın Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Mera Komisyonu ne diyecek?
Ot parası kayıt dışı ödemeyle mümkün olmadığına göre, geriye dönük ot parası tahakkuk ettirilmesi gerekmiyor mu?
Meradan çıkmış bir arsaya, "2015 yılından bu yana ecrimisil ödüyoruz" demek "benden önceki yönetim meraya çökmüş" demektir ve önceki yönetimi suçlamak ve hedef göstermek doğru bir yaklaşım mıdır?
Sizden önceki yönetim de "profesyonelce ve maliye hazinesine çökmüşler" derse ne olacak?
Didim Belediyesi tarafından onaylanmış bir plân, proje, yapı ruhsatı olmadan Milletvekilini ve Parti Teşkilatını kaçak inşaata götürrmek, suça ortak etmek değil de nedir?
"Kamuoyuna duyurulur" başlığıyla yayınlanan açıklama gerçeklikten çok uzak.
En büyük hata da plânı, projesi ve ruhsatı olmayan kaçak inşaatın hayırseverlerden toplanan bağışlarla yaptırılmaya çalışılmasıdır. Ne yazık ki, işi bu derece ayaga düşürmüşler. Didim Belediyesi'ne önce depo yeri sonra da çitfçi egitim merkezi yapılacağı söylenerek, kaçak inşaat legalleştirilmeye çalışılmış.
Tahsis talebinde bulunulmuş olması da çok ilginç!
Hilmi Yıldırım'a hatırlatmak isteriz!
Tahsisler Didim Kaymakamlığı ya da Didim Belediyesi'ne ilgili kanunlar gereği yapılabilir.
Bu konuda bir bilene sorduk ve Ak Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz'un meslek kuruluşu Ziraat Odası'na tahsis çıkarma imkânı olmadığını öğrendik.
Tahsis meselesini hep beraber bekleyip göreceğiz ve bakalım bu konuda neler yaşanacak?
Çiftçilerin ortak malı olan meraların kişiler tarafından işgal edildiğini gördük ancak Türkiye'de meraya çöken çiftçi kuruluşu görmemiştik.
Didim Ziraat Odası bu konuda ilk oldu.
Hilmi Yıldırım da Yönetim Kurulu Başkanı olarak tarihe geçti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.