Konuyla ilgili bilgiler veren Uydu, çayın, yapısında bulunan flavonoidlerden dolayı güçlü bir antioksidan özelliğine sahip olduğunu kaydetti. Uydu “Ülkemizde çay tarımının yapıldığı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaş çay yaprağının siyah ve yeşil çaya dönüştürülmesi sırasında organik kökenli çöp, lif ve tozdan oluşan katı atıklar ortaya çıkmaktadır. Bu atık oranı yüzde 17-18’e kadar ulaşmaktadır. Bünyesinde çeşitli besinleri de bulunduran çay atığı, bu yönüyle değerlendirilmesi gereken önemli bir organik madde rezervi olarak karşımıza çıkmaktadır. Karadeniz bölgesindeki çay fabrikalarında her yıl tahminen 50 bin 000 ton civarında çay atığı oluşmaktadır. Başta Hindistan olmak üzere bir çok ülkede bu atıklar pellet haline dönüştürülmesiyle yakıta, torfla karıştırılmasıyla gübre ya da hayvan yemine dönüştürülmektedir. Son zamanlarda çay atık özütlerinin banyo suyu ile kullanımının cilt sağlığı ile ilişkisini araştıran çalışmalar giderek artmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak çay atıkları üzerinde yaptığımız incelemede, özellikle yeşil çay atıklarının yeşil çaydaki oranda hücreyi koruma özelliği bulunduğunu tespit ettik. Bir çok alanda değerlendirilebilecek atıkların özellikle kozmetik sanayisinde de kullanılması mümkündür. Çay atıklarının hücreler üzerindeki etkileri üzerinde yaptığımız çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.

ÇAY ATIKLARI EKONOMİYE KAZANDIRILACAK

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Avni Uydu, Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Ticaret Borsası ve Recep Tayip Erdoğan Üniversitesi işbirliğinde sürdürülen Avrupa Birliği destekli büyük bir proje ile çay atıklarının ekonomiye kazandırılmasının mümkün olacağını söyledi. Uydu, "Bu bağlamda Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Ticaret Borsası ve Recep Tayip Erdoğan Üniversitesi işbirliğinde sürdürülen, çay sektörünün rekabet gücünü ve üretim kalitesinin artırılmasını ve çay atıklarının ekonomik bir değer haline getirilmesini hedefleyen 9 milyon 957 bin 370 avro’luk Avrupa Birliği projesi hayata geçirilmiştir. Aynı zamanda bu projeyle elde edilecek sonuçlar bölgemizde ortaya çıkan fındık atıkları gibi diğer bitkisel atıkların da değerlendirilmesine yönelik girişimler için önemli bir prototip olacaktır. Böylece hem ülke ekonomisine hem de sosyoekonomik açıdan kısıtlı kaynaklara sahip bölgemize önemli bir ekonomik bir girdi sağlayacağına inanmaktayız” diye konuştu.