FARUK HAKSAL
İNSANLIK ANITINI YIKIN" FERMANI...
Karsın eski belediye başkanı adına insanlık denen bir anıt dikmek istiyor
Belediye başkanının kendi görev süresi içinde tamamlanamayan İnsanlık Anıtının yapımı daha sonra çeşitli engellerle karşılaşıyor
İşin içine türlü çeşitli bürokratik engeller karışıyor.
Derken Karsa gelen Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı, İnsanlık Anıtını ucube olarak niteliyor ve derhal yıktırılması için talimat veriyor
Türk Dil Kurumu Sözlüğünü açıp bakıyoruz.
Şöyle yazıyor:
Ucube: Çok acayip Şaşılacak kadar çirkin olan şey.
Demek ki sayın Başbakan İnsanlık Anıtını çok acayip buluyor.
Ya da şaşılacak kadar çirkin olarak niteliyor.
Diyelim ki anıt gerçekten böyle
Ancak bu işin estetik ölçülerinin bilirkişisi bir ülkenin başbakanı mıdır?
Bir ülkede Başbakan fermanı ile bu kişinin estetik ölçülerine göre acayip ve şaşılacak kadar çirkin bulunan bir sanat eseri derhal yıktırılabilir mi?
Bu ülke fermanlarla mı yönetilmektedir?
Bir kişinin dudağının arasındaki iki çift kelam, o ülkenin anıtlarını alaşağı etmeye yetebilmekte midir?
Üstelik anıtların, taşıdıkları estetik ölçülerin dışında temsil ettikleri değerler açısında da bu yıkım fermanını değerlendirmek gerekmektedir.
Yıkılması emredilen anıtın adı insanlıktır
Söz konusu anıt eski Van Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoya yaptırılmıştır.
Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş ise bu konuda şunları söylemektedir:
- Aksoyun heykeli ne acayip ne de çirkindir. Tam aksine son derece anlamlı ve estetik olan bir yapıttır.
Bütün bunlardan çok daha önemlisi söz konusu anıt, Dünyanın belirli yerlerinde dikilmiş olan soykırım anıtlarına alternatif olarak düşünülmüştür.
İnsanlık Anıtını Kars halkına hediye eden eski belediye başkanı bu konuda çok önemli bir düşüncenin altını çizmektedir:
- Soykırım anıtları bize göre halklar arasında kan davasını pompalıyor. Bizim amacımız bu gelişmelerin insanlık dışı olduğunu belirtmektir
İşte Türkiye Cumhuriyetinin Sayın Başbakanı bu anıtı ucube bulmakta ve öfkeli bir ifade ile derhal yıktırılması için ferman çıkartmaktadır.
Olay, küçük ve basittir Ama üzerinde düşünüldüğü zaman da olağanüstü anlamlarla yüklüdür.
Bugünün Türk hükümetinin bir Ermenistan politikası vardır.
Bu politika, ne yazık ki, bağımsız bir ulusal irade ile belirlenmiş değildir.
Bu politikanın da bazı gerekleri, koşulları ve yol haritaları bulunmaktadır.
Demek ki, gelinen noktada Türkiyenin benimsediği dış politika çizgisinde insanlık Anıtlarının yıktırılması gerekmektedir.
Ve yine demek ki, bu çizginin kaygan zemini üzerinde insanlığın alemi yoktur
Bu nokta sözün bittiği yerdir.
Evet Sözün bittiği bu yerde insanın içinden ne mi geliyor?..
- Lütfen sağda durur musunuz?.. İnecek var!
Ama sakın yüz vermeyin bu gibi düşüncelere Tam tersine, her durakta yeni yeni binecekler var bu otobüse
Hem de son durağa kadar!