Kendisi ile 8 Nisan 2007 Pazar günü tanıştık. Nazik saygılı bir hanım. Ne yazık ki meslektaşım olmasına rağmen, bu tanışmada çok geç kaldık. Eskilerin deyimiyle velut (üretgen) arkadaşlarımızla hep gurur duymuşumdur. İlknur Mersin'de üretken, şair ruhlu bir öğretmenimiz. Nice öğretmenler bilirim ki; eline kağıt, kalem alıp yazmazlar. Vakitlerini günlerde yemek, içmek, eğlenmekle geçirirler.               İlknur öğretmen öyle yapmamış, bildiklerini, öğrendiklerini kağıda döküp, kitaba çevirip okurları ile paylaşmış. Onlarla gönül dostu olmuş.

Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde doğmuş. Her bayan gibi, o da doğum tarihini gizlemiş. Cahit Sıtkı'nın "Otuzbeş yaş" şiirinde dediği gibi: "Yaş otuzbeş, yolun yarısı eder" diyememiş. O, her ne kadar gizlese de her gün ömrümüzden bir yaprak kayar gider. Genç yaşına rağmen, birçok kitaba ve şiire imza atmış. "Sığınak", "Başakların Türküsü", "Umut Çileleri" adıyla yayınlanmış üç şiir kitabı var. Ayrıca "Annemle Babamı Özleyeceğim" adlı bir öykü kitabı var. Taslak ve basıma hazır, "Büyük Sandık", "Kelebekler Diyarı", "Sihirli Dondurma", "Küçük Ali" gibi masal kitapları, "Üçüncü Boyut" adlı bir öykü kitabı daha vardır. Ayrıca denemeleri, belirli gün ve haftalarla ilgili çalışmaları devam ediyor. Egeli Araştırmacı Yazarlar Birliği üyesi olan şairimiz, şiirlerinde insan, doğa, çocuk, barış ve sevgi gibi konuları işliyor. Kendisine başarılar dilerken, şiirlerinden bazı örnekler veriyoruz.

Başakların Türküsü adlı yapıtından birkaç şiir örneği;

SİYAH ve MAVİ

Siyah ve mavi

Gece ve deniz

Gizem ve rüya gibi,

Birleşir toz mavi derinliklerde.

Saçların gece olmuş,

Gözlerin deniz.

Görüyorum seni siyah ve mavide.

Şiirin uzunu, kısası önemli değil. Bence şiirde öze varmak, gerçeği vurgulamak önemlidir. Bugün Ömer Hayyam'ın rübailerini okurken, ciltlerce yazılmış kitapların, felsefelerin özünü yakalarız. İlknur Mersin'in "Üzülmek Boşuna" adlı şiirinde de bu özü bulma olanağı yok mu?

ÜZÜLMEK BOŞUNA

Üzülmek boşuna,

Nafile kederlenmek şu alemde.

Varsa yüreğinde sevginin tohumu,

Saçıver dünya tarlasına yeşersin.

Keşke bütün insanlar bu tohumu, sevgiyi, dünyaya ve insanlara aşılayabilse. Sevgi fidanlarını çorak ve susuz, kati ve haşin kalplere dikebilse.

HER

Her bakış yaralar,

Her ümit unutur beni.

Her bekleyişte solar yüreğim;

Her kavuşmada uzaklaşırım senden.

Her ayrılışta kavuşurum sana..

Sevda için ise şöyle bir şiiri var;

SEVDA

Avucuma damlayan,

Yağmur damlasısın.

Titrek ve devinimsiz

Hapsoluşu gibi,

Sevda damladı yüreğime

Çıkarıp atmak imkansız

Karıştı özsu gibi cana.