█ Gerçek Gazetesi
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu Tuskon 4. Olağan genel kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Convetion Centerde yapılan kongreye Başbakan Erdoğan ile çok sayıda Bakan, Milletvekili, Bürokrat, Siyasetçi ve İş dünyası temsilcisi katıldı.
Genel Kurul ile ilgili bir değrlendirme yapan SİDER (Söke İşadamları Derneği) Başkanı Şahin İlgi şunları söyledi, “Genel kurula hitap eden başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hemen her konuşmacı yaşanan günlerin Türkiye için bir dönüm noktası olduğu konusuna değindi. Evet Türkiye sağında solunda yukarısında aşağısında yaşanan tüm olumsuz siyasal ve ekonomik gelişmelere rağmen bir istikrar ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yine geçtiğimiz hafta Tüik tarafından açıklanan büyüme rakamları da bu gelişmeyi teyit eder bir tarzda ortaya çıktı. Türkiye Çin"den sonra 2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen 2. ekonomisi oldu.
2023 Cumhuriyetin 100. yılı için konulan 500 milyar dolarlık dış ticaret hedefine kilitlenmiş olarak yolunda emin adımlarla yürüyen bir Türkiye var artık. Genç ve dinamik nüfusuyla Arge ve innovasyona önem veren iş dünyasıyla Türkiye geleceğin dünyasının lider ülkesi olma yolunda kendinden emin adımlarla yürümektedir. Bu güzel gelişmelerin bizleri bir rehavete itmemesi işin en önemli dayanak noktasını oluşturmakta, iş dünyasının her aktörü kendisine geleceğin Türkiye"sini inşa etme amacında bir rol biçmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu rol çerçevesinde küçük esnafımız bir tüccar, tüccarımız, bir ihracatçı ve ihracatçımız ise dünya markası olma gayreti içerisinde olmalıdır. Genç ve eğitimli bir nüfus yetişiyor ülkemizde. Bu gençliği girişimci, milli ve manevi değerlerine bağlı bir ruhla yetiştirmeyi başarabilirsek gelecek 20 yılda dünya çapında adından sitayişle bahsedilen bir rol-model bir ülke olmamamız için hiçbir neden kalmayacak.
Toplumun her kesiminin ülkemizin bu hızlı kalkınma, kabuğunu kırma ve dünya ile yarışan bir toplum olma idealine gönül vermesi çok ehemmiyet arz eden bir husustur. Elbette farklı sesler çıkacak, yapısı gereği bir imparatorluğun küllerinden doğan cumhuriyetimiz içinde çok farklı, etnik ve dini kimlik bir arada yaşıyor. Asgari müşterekte buluşma odaklı bir siyasetin Türkiyemizin üzerinden geçtiği bu sırat köprüsünde milletimizin aydınlık geleceğine büyük bir katkı sağlayacağı muhakkak farklılıklarımızı değil, ortak yanlarımızı nazara veren ortak geçmişi, ortak gelecek iradesine yöneltecek bir siyaset üslubuna şiddetle muhtaç bulunuyoruz.
Elbette yapılan işleri anlamakta zorlanan bazı guruplar çıkacaktır. Önemli olan bu guruplara da demokrasinin gereği olarak kendilerini ifade etme fırsatı tanınarak onların da bu sürece katkı vermelerinin sağlanması olmalıdır. Yapılması ve ulaşılması gereken böyle büyük bir hedefi olan Türkiyenin kısır iç çekişme lerle feda edecek bir dakikası bile olmamalıdır. Müreffeh bir toplum oluşturmak demek zaten toplumun iç huzurunu ve barışını da sağlamış olmak anlamına geliyor.
İnanınız bizler işadamları olarak gerçekten daha yaşanılası bir Türkiye sevdası adına karış karşı dünyayı geziyoruz nerelere ne şekilde kendi ürünlerimizi satabilir, buralarda Türk mallarına rağbeti nasıl arttırabilir ve güzel ülkemizi nasıl bir dünya markası yapabiliriz, duygusuyla zaman zaman evimizin yollunu unutuyoruz. Para kazanma hırsı değil bu. Milli bir seferberliğe kendi çapımızda katkı sunma gayreti. Ümitsizliğe çaresizliğe bel bağlayıp ağlamak yerine daha iyisini daha doğru ve güzelini ortaya koyma arzusudur.Beklentilerimiz son 10 yıldır süre gelen büyüme trendinin devam edeceği ve Türkiye"nin aydınlık yarınlarını kendi kararlılığı ile inşa edeceği yönündedir”