İl Kültür ve Turizm Müdürü Aktakka’dan nevruz mesajı
AYDIN İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ NURİ AKTAKKA:“NEVRUZ KÜLTÜREL YAYILMA YOLUYLA ÇEŞİTLİ KÜLTÜRLERE GİRMIŞ VE BENİMSENMİŞTİR”
Gerçek Gazetesi
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, Nevruz Bayramı'nın Orta Asya'dan Balkanlara kadar olan bütün Türk toplumlarında kutlanan bir bayram olduğunu ifade etti.
Irak ve Mısır olmak üzere çeşitli Arap ülkelerinde de bu bayramın kutlanıldığına işaret eden Aktakka, bu günün Türkler'de doğanın uzun bir uykudan sonra yeniden uyanışa geçtiği, karların eriyip dağ başlarının göründüğü, ağaçlara suyun yürüdüğü, havanın ısınıp her tarafın yeşermeye başladığı gün olarak kutlandığını belirtti.
21 Mart'ın baharın başlangıcı olarak kabul edildiğine dikkat çeken İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka; bu günün yenilik, diriliş ve canlanmanın yaşandığı yeni ve kutlu bir döneme geçişi ifade ettiğini söyledi. Bilinen en eski Türk takvimi olan ve halen Türk Cumhuriyetleri'nde kullanılan 12 hayvanlı takvimde yılın ilk gününün Nevruz olarak belirlendiğini kaydeden Aktakka, “Bu gün halk arasında 'Toy' adı verilen eğlenceler düzenlenir. Aşıklar tarafından sazlarla türkü ve şiirler okunur. Başta at yarışı olmak üzere değişik spor oyunları oynanır, büyük ateşler yakılır ve yemekli toplantılar düzenlenir. Bu günün yıl başı olarak kabulü Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melikşah tarafından gerçekleştirilmiş. O tarihten cumhuriyet dönemine kadar kurulan Karakoyunlular, Akkoyunlular, Anadolu Şelçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar Nevruz resmi yıl başı olarak kutlanmaya devam etti. Devlet ve saray adetleri arasına girmeyi başaran Nevruz, başta hükümdarlar ve devlet erkanına hediyeler verilmesi ve alınmasıyla geleneksel hale gelmiştir” dedi.
Nevruz'un cumhuriyetin ilk yıllarında da resmi bayram olarak büyük törenlerle kutlandığını hatırlatan Nuri Aktakka, 1925 yılında Ankara'da Nevruz münasebetiyle Atatürk'ün huzurunda yapılan resmi törende askeri kıtaların başlarında gök sancak ve al sancaklar ile yürüdüğüne işaret etti. Nevruz'un kültürel yayılma yoluyla çeşitli kültürlere girdiğini ve benimsendiğine dikkat çeken Aktakka, “En eski Türk kültür kalıplarından birisi oluşu, tarihsel kayıtlardan anlaşılmakta. Kuşkusuz Nevruz, etkinliğin sürdürüldüğü yörelerde tarihsel olarak farklı kültürlerden etkilenmeler, farklı anlamlar kazanmış. Ama yeni yılın başlangıcı, yenilik, coşku, canlanma gibi nitelikleri hiç değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Bu yeniliğin yaşanması Türk insanını yaşama bağlamış ve doğadan yararlanmayı sağlamıştır. Doğa sevgisini de beraberinde getiren Nevruz, yaşamda olumlu ilişkilerin sürdürülmesini sağlamıştır” diye konuştu.
(iha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.