“İktidar Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı adı altında yeni bir çiftlik daha kurdu.”
İYİ Partili Karakaş “Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi” üzerine genel kurulda konuşma yaptı.
İYİ Partili Karakaş “Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi” üzerine genel kurulda yaptığı konuşmada hükümetin Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı adı altında yandaşlara iş, istihdamı ve bürokratlara ballı maaşlar edindirme amaçlı bir vakıf daha kurulduğunu ancak vergi ve kesintilerin tasarruf paketi ile memurun ve vatandaşın sırtına yüklendiğini dile getirdi.
“Maarif Vakfı’na Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden 5 milyar 702 milyon kaynak aktarıldı.”
Konuşmasında Maarif Vakfı’na kaynak aktarılmasını da eleştiren Karakaş “bugün Maarif Vakfı’na Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden 5 milyar 702 milyon kaynak aktarıldı. Bu ve benzeri vakıflar ülke ekonomisine, ülke bütçesine kaynak sağlayacak vergilerimizi dahi sömürür hâle geliyor. Şöyle ki: İş adamları, büyük şirketler bu vakıflara yaptıkları bağışları vergiden düşüyor, alan memnun, satan memnun; gayet güzel.” açıkladı.
“Çiftçimizin yüzde 92'sinin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek var.”
Karakaş “iktidarın plansız ve yanlış tarım politikası nedeniyle ülkemizdeki tarım alanında faaliyet gösteren insanlarımızın borcu 700 milyar lirayı geçmiş durumda. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi diyor ki: Millî gelirin en az yüzde 1'i oranında tarımsal alanda destek olunmalı, teşvik olunmalı. Bu sene için, 2024 yılı bütçesi için 91 milyar destek ayrıldı, oysa millî gelirin yüzde 1'i 411 milyara tekabül ediyor. Dolayısıyla burada kanuna dahi uyulmuyor. Para kazanamayan çiftçi, üretim yapmak için bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekerek tarımsal faaliyetlerine devam ediyor. Tarım arazilerinin büyük bir kısmı ipotekli, çiftçilerimizin tarım aletleri ise hacizli durumdadır. Çiftçimizin yüzde 92'sinin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek var.” sözleriyle çiftçilerimizin yetersiz destek ve primler nedeniyle yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi.
“Aydın, Türkiye'deki ipotekli tarım arazileri içerisinde 2. sırada.”
Aydın ilinin tarımsal faaliyet sorunları için “, dağlarından yağ, ovalarından bal akan Aydın, Türkiye'deki ipotekli tarım arazileri içerisinde Manisa'dan sonra 2'nci sırada bulunuyor. Aydın'da son yıllarda yaşanan kuraklık, su kaynaklarında azalmaya ve dolayısıyla tarımsal üretimde ciddi sorunlara yol açmıştır. Barajların ve sulama sistemlerinin yetersizliği, çiftçilerimizin suya ulaşımını zorlaştırmıştır. Söke Ovası susuzdur, çiftçimiz kan ağlıyor. Devlet Su İşleri ve Tarım Bakanlığı bu işe acilen çözüm bulmak zorundadır. Aydın'da üretilen tarım ürünlerinin pazarlanması ve tüketiciye ulaştırılması konusunda da çalışmalar yapılması lazım. Bu sorunun çözümü için lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve aracılık hizmetlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun için de uzun yıllardır tamamlanması beklenen Çıldır Havaalanı'nın bir an önce tamamlanması ve en azından kargo uçaklarının faaliyete girerek oradaki tarımsal ürünlerin, oradaki çiftçilerimizin lojistik anlamda ürünlerinin dışarıya ulaşımı sağlanması lazım.” dedi.
“TMO alım fiyatını halen açıklamadı.”
İYİ Partili Karakaş konuşmasını “Açıklanan TÜİK verilerine göre bu yıl tahıl üretiminin 21 milyon ton ineceği tahmin ediliyor. Arkadaşlar, tabii ki üretim düşer. Devlet geçen yıl 6 Haziran’da açıkladığı kilo başına buğday desteğini bir yıl sonra ödüyor. Çiftçimiz kazanamıyor ki yeniden ekebilsin. 2024 yılı buğday, arpa hasadı başladı ama buna rağmen Toprak Mahsulleri Ofisi alım fiyatını hâlen açıklamamış durumdalar. 1 Ağustos 2023 tarihinde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen tedbir kararı on aydır devam etmektedir. Kısıtlama hâlen devam ediyor.” diyerek ülkemiz tarımın plansız ve öngörüsüz kararlar ile şekillendirildiğini anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.