İki elti bir can oldu

İki elti bir can oldu

İzmir’de bir kadın, bağışladığı karaciğer parçasıyla eltisini hayata bağladı. Fatma ve Nebahat Özkocabaş’ın tüm eltilere mesajı ise "Bu da 'elti gemisi yürümez' diyenlere kapak olsun" oldu.

Yıllardır erkeklerin eşleri arasındaki süregelen geçimsizlik toplumda eltiler arasındaki ilişkileri anlatan “Kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş” yurdum atasözünü hafızalara kazıdı. Geçtiğimiz yıl da Rize’deki iki eltinin aynı evde iki ayrı hayat yaşamaları, birlikte oturdukları salonda iki ayrı soba, iki ayrı elektrik aboneliği, iki telefon ile iki oturma grubu kullanması herkese hayrete düşürürken, İzmir’deki eltilerin birbirlerine can olmaları herkese örnek oldu. İzmir’de 36 yaşındaki eltisinden nakledilen karaciğer parçasıyla hayata tutunan Nebahat Özkocabaş (39) ile Fatma Özkocbaş (36), “Biz kardeşten öteyiz. Bu da ‘Elti gemisi yürümez diyenlere kapak olsun” dedi.

“O BENİM KARDEŞİM OLDU”
İzmir’de yaşayan Nebahat Özkocabaş, 4 yıl önce karaciğer yetmezliği hastalığı nedeniyle yıllardır nakil bekledi. O günden beri fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan Özkocabaş, kadavradan nakil şansı olmadığı için uygun donör aradı. Nebahat Ökocabaş’ın 2 çocuğu ve akrabaları bu sırada bağışçı olmak için testler yaptırdı, ancak hiçbirininki uyum sağlamadı. Ardından 16 yıllık eltisi Fatma Özkocabaş karaciğerinin bir kısmını bağışlamak istedi. Eltisinin bu davranışı karşısında çok duygulanan Nebahat Özkocabaş, kardeşlerinin kaçarken eltisinin hiç tereddüt etmeden hayata tutunmasını sağladığı için gözyaşlarına boğuldu. İzmir Kent Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla eltinin karaciğerinden bir parça alınarak, Nebahat Özkocabaş’a nakledildi. Nebahat Özkocabaş “Uygun bir donörden nakil olmama gerekiyordu. Görümceme, kızıma, kardeşime bakıldı. Kardeşim vermek istemedi, biraz kaçtı. Görümcem de bir ameliyat geçirdiğinden dolayı narkoz etkiledi ve o da korktu. Tabi bir şey de diyemiyorsun. Sonra eltim baktırdı. ‘Yenge ben vermek istiyorum’ dedi. Geldik buraya uygun gördüler ve ameliyata alındık. Hayatımı kurtardı, canıma can kattı. Allah razı olsun, Allah onun çocuklarına uzun ömürler versin. Her zaman onun için dua edeceğim. O benim kardeşim oldu.”

“KARDEŞLERİM ARAMAZKEN ELTİM ARADI”
Gözyaşları içinde kardeşlerinin kendisini aramadığını dile getiren Nebahat Özkocabaş, “Benim kardeşlerim aramazken o beni aradı sordu. Allah razı olsun. Çünkü onun da 2 tane çocuğu var. Vermek istemese vermeyebilirdi. Eltim yani başka birinin kızı bana mecbur değil can vermeye. Allah razı olsun bin kere bir kere değil. İnsan evladıymış” diye konuştu.

Aynı durumda eltisi olsa hiç düşünmeden kendisinin de hayat kurtaracağını belirten Nebahat Özkocabaş, artık eltisi sayesinde yapamadığı şeyleri yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Bugüne kadar kırgınlıkları ve tartışmaları olmadığını da anlatan Nebahat Özkocabaş, eltilere de “Geçinmeye baksınlar çünkü en yakınında onlar var. Kimden fayda geleceği belli olmuyor. Birbirleriyle iyi geçinsinler dünya kimseye kalmıyor” diye mesaj verdi.

“FİTNEDEN FESATTAN BİR ŞEY ÇIKMAZ”
Eltisinin yaşadığı acıya çok yakından tanık olduğunu ve kendi evladının da lösemi hastası olduğu için hiç düşünmeden karaciğerini verdiğini anlatan Fatma Özkocabaş, “Gözümün önünde erimesini istemedim. 20 yaşına kadar annenizde yaşıyorsunuz. 20 yaşınızdan sonra hiç bilmediğiniz bir evde eltiyle görümceyle kardeş olmak zorundasınız. Fitneden fesattan hiçbir şey çıkmaz. Önemli olan gönüller bir olsun. Vicdan olsun. Ben onu kalpten duyuyorum. Verdiğim için de hiç pişman değilim. Hiç tereddüt etmedim” dedi.

“ELTİ GEMİSİ YÜRÜMEZ DİYENLERE KAPAK OLSUN”
Bugüne kadar elti gibi değil de bir kardeş gibi yaşadıklarını söyleyen Fatma Özkocabaş, şöyle devam etti: ”Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Evlatlarımız da bizim gibi birbirine bağlı. Yengemler bir yere gitse aklımdan mutlaka geçiririm. Ben o yemeği pişirdiğim zaman onlara da katayım da en azından o yemeğin hazır olmasını isterdim. Yapıyordum da. Biz kardeşten öte büyüdük. Şu anda buradayız. Beraberiz. İnşallah o da iyi olacak. Bende iyiyim eski halime gelirim. Mutluyuz. Biz zaten kardeştik kardeşten de öte olduk. Benim ciğerim onundur onun ciğeri benimdir. Bu da ‘Elti gemisi yürümez’ diyenlere, herkese kapak olsun.”

“NAKİL OLMASI ŞARTTI”
İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Tarnsplantasyonu Bölümğ Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Kılıç ise, operasyonun başkarıyla geçtiğini belirterek, Nebahat Özkocabaş’In hastalığının oldukça ilerlediğini, nakil olmasının şart olduğunu aksi takdirde kötü sonuçlarla karşılaşılabileceğini aktardı. Kılıç şu bilgileri verdi: “Nebahat Özkocabaş karaciğer yetmezliği sebepleri içinde az gördüğümüz karaciğer toplardamarların tıkanması sonucunda karaciğer yetmezliği gelişen bir hastaydı. Bu durumda hastanın kısa zaman içinde nakil olması gerekiyor. Damarlar tıkandığı için nakil olarak daha zor bir hastalık ama gene de nakilin sonuçları oldukça iyi. Ailesinden bulmaya çalıştık ancak karaciğer vericisi olma profiline uygun olmadığından en son eltisi gönüllü oldu. Ve onun karaciğeri uygun olunca iki elti arasında nakil yapmış olduk.” 

HALİL KARAHAN - MİHRAP DÜZÖZ
İZMİR

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.