İki aşk hikayesi
AYDIN'DA KALP YETMEZLİĞİ NEDENİYLE DOKTORLARIN 3 AY ÖMÜR BİÇTİĞİ GENÇ KIZ, AŞIK OLDUĞU GENÇLE EVLENEREK, YAŞAMA TUTUNDU VE 10 YILDIR MUTLU BİR HAYAT SÜRÜYOR
Gerçek Gazetesi
Aydın'ın Çine ilçesinde 10 yıl önce doktorların kalp yetmezliği teşhisi koyduğu ve tedavi sürecinde 3 ay ömür biçilen Selma Kılışçı (27), aşık olduğu gençle evlenerek yaşama tutundu.
Selma Kılışçı, AA muhabirine, ilkokuldayken okula muayene için gelen doktorların kendisine kalp yetmezliği teşhisi koyarak, sekiz ay içinde ameliyat olması gerektiğini söylemelerine rağmen, maddi imkansızlık nedeniyle ameliyat olamadığını söyledi.
Hastalığının tedavisi için Ankara'da anjiyo olduğunu ve altı ayda bir kontrolden geçtiğini anlatan Kılışçı, yine de şifa bulamadığını ve yaşamdan umudunu kesmeye başladığını belirtti.
-''YAŞAMAK HAYALDİ''-
Daha sonra kontrol için gittiği İzmir'de doktorların 3 ay ömrünün kaldığını söylemeleri üzerine yaşamanın kendisi için artık hayal olduğunu dile getiren Kılışçı, ''O dönemde moral bozukluğundan yataklara düştüm, yürüyemez ve dışarıya çıkamaz oldum. Kullandığım ilaçlar artık fayda etmemeye başladı'' dedi. Hastalığıyla mücadele ettiği sırada eşi Veli Kılışçı ile tanıştığını ve hayatının akışının değiştiğini ifade eden Selma Kılışçı, şöyle devam etti, ''Veli'nin beni ailemden istemeye geleceğini öğrendiğimde babamdan hastalığımı karşı tarafa söylemesini istedim. Çünkü hastalığım yüzünden belkide beni kabul etmeyeceklerdi. Babam hastalığımı eşimin ailesine bildirdi. Bunun üzerine eşim hastalığıma rağmen beni sevdiğini ve kabul edeceğini söyledi. Önceleri 'Acaba ben de bir gün gelinlik giyebilir miyim?' diye hayal ederken 14 Şubat 1999'da yani bir Sevgiler Günü'nde eşimle dünya evine girdik.'' Eşinin kendisine her zaman destek olduğunu, eşinin sevgisi ve desteğiyle tekrar hayata bağlandığını ifade eden Kılışçı, ''Bir kadın doktor bu hastalığın en büyük ilacının sevgi ve moral olduğunu söylemişti. Biz de aynen öyle yaptık. Hayatımızda yeni bir sayfa açıp, içinde raporlar ve filmlerin olduğu dosya ile ilaçlarımın bulunduğu kutuyu yaktım. Artık ilacımın eşimle aramızdaki sevgi olduğunu düşünerek, yaşamaya başladım'' diye konuştu.
-ONLAR İÇİN HER GÜN SEVGİLİLER GÜNÜ-
Üç ay süre biçilen ömrünü, eşinin sevgisiyle 10 yıldır sürdürdüğünü söyleyen Kılışçı, ''İnşallah bundan sonra da sağlıklı olarak yaşamaya devam edeceğim. Aramızdaki aşk bizim durumumuzda olan çiftlere örnek olsun. Biz Sevgiler Günü'nde evlendik ve her günü Sevgiler Günü kabul edip öyle yaşıyoruz'' dedi. Veli Kılışçı da eşinin evlilikleri boyunca kalp yetmezliğine dair hiçbir rahatsızlık yaşamadığını, hastalığı eşiyle aralarındaki sevgi bağıyla yenmeyi başardıklarını vurguladı.
Aydın'da, internet aracılığıyla birbirleriyle tanışan ve kaçarak evlenen engelli Hüseyin Alkan ile Ankaralı Züleyha Alkan, yaşadıkları birçok zorluğa rağmen, 7 yıldır mutlu bir evlilik sürdürüyor. Geçirdiği çocuk felci nedeniyle yürüme engelli olan Hüseyin Alkan, AA muhabirine, 2000 yılında internet ortamında tanıştığı lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Züleyha Yıldız'ın ailesinin, engelli olması ve kızlarının yaşının küçük olması nedeniyle evlenmelerine karşı çıktığını, bu nedenle Yıldız'ı kaçırarak, Aydın'a getirdiğini söyledi. Eşinin ailesinin Aydın'a gelip, kızlarını alarak Ankara'ya götürdüğünü belirten Alkan, Yıldız'ın tekrar kaçarak Aydın'a geldiğini, yaşı küçük kızı kaçırmaktan yargılandığını, ancak 9 ay sonra ailesinin izniyle evlendiklerini anlattı. Züleyha Alkan ise eşini Aydın'a kaçmadan önce hiç görmediğini, telefondaki konuşmalarının kendisini etkilediğini ifade etti. Ailesinin eşinin engelli olduğu için evlenmelerine karşı çıkmaları nedeniyle kaçtığını söyleyen Züleyha Alkan, ''Önceleri böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmiyordum. Kimsenin aklına gelmeyecek bir şey yaptım. Ama aşk bunu yaptırdı. Tek çektiğim zorluk ailemi görememem oldu. Beş yıla yakın ailemle görüşmedik. İki yıl önce ilk defa görüştüm. İkinci gittiğimde Hüseyin ile beraber gittim. Eşimi çok beğendiler'' dedi.
Hüseyin Alkan, 2002 yılında dünyaya gelen kızları Gülten Ece'nin mutluluklarını pekiştirdiğini ifade ederek, şunları söyledi. ''Engelli biriyle yaşamak, evli olmak gerçekten zor. Ben her işimi kendim görebiliyorum, ancak sonuçta engellisiniz. Kızımın benim gibi engelli biriyle evlenmesini istemem. Çünkü psikolojik ve görsel açıdan zor, kendimden biliyorum.'' Evlendikten sonra aldığı engelli maaşı yetmeyince evini geçindirmek için çalıştığını ifade eden Hüseyin Alkan, anahtarcılık, bisiklet ve motor tamirciliği yaptığını, 5 aydır ise Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalıştığını belirtti. (A. A.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.