Türkiye’deki dünyayı kıskandıracak boyutta örgülü bir ilaç dağıtım, pazarlama ve satış ağı var. Sektör büyük ve yaygın olduğu için güçlü bir istihdam kaynağıdır. Abartma değil gerçeğe yakın bir rakam söyleniyor. Türkiye istihdamının %10'luk bir potansiyelini bünyesinde tutuyor. Türkiye’deki örgütlü kuruluşların en büyüklerinden biri. Böyle kuruluşlara iktidarlar her zaman diş geçirip, istediklerini yaptıramıyorlar. Düzenli ve örgütlü çalıştıkları için güçlü bir birlik oluşturdukları için bunları kırmak, dağıtmakta oldukça güçtür. Oysa Türkiye’de ki ilaç endüstrisinin iştahları kabartacak kadar büyük bir pazarı var. Öteden beri bu pazara göz diken birçok firma var. Ama bu pazara giremediler. Çünkü önlerinde yasal engellerin yanında örgütlü, güçlü bir eczacılar zinciri var. Eczacılar Birliği öyle kolay bir lokma olmadığını her zaman ortaya koyuyor. Mesleğe ve meslektaşlarına sahip çıkıyor. Bunu yıkmadan bu pazara giremeyeceklerini bilen holdingler ve gros marketler, hükümetle eczacıları birbirine düşürmeye çabalıyorlar. Nihayet Başbakan Sayın Erdoğan’ın, "Biz de yasal düzenleme yapar, ilaçları ABD’de olduğu gibi marketlerde sattırırız” söylemi de bu oluşumu doğrulamaktadır.

  Yani bu şu demektir:Türkiye’de bütün tüketim mallarının satışını yapan marketler, bundan sonra ilaçlarında satışlarını yapabilecekler. İşte ufukta görülen bulut budur.

  Neden yapmasınlar?

  Pazar oldukça geniş ve pasta çok büyük. Öyle bir pazar ki tüketim maddeleri dalında %25lik bir paya sahip. Bu paydan pay almayı kimler istemez ki ?

  Pazarları, bakkalları, kırtasiyeleri, kitapçıları öldüren süpermarketler şimdi gözlerini eczacılara diktiler. Onu da alırlarsa eczacılardan açıkta kalacak olan bunca vatandaş işsiz ne yapacaklar? Hükümet bunca işsize nasıl iş verecek?Eczacılık fakülteleri mezunları nasıl istihdam edilecek?

  Benim anlamadığım bir şey var. İlaç fiyatlarını bakanlık ile ilaç üreten firmalar belirlerken ve eczacı bu dalda oynamazken eczacı neden bu işe ortak ediliyor? Ucuzlayan ilacın farkı eczacıya ödenirse, eczacı teklife neden karşı çıksın ki?

  Burada kurt ve kuzu oyunu var. Holdingler marketlerinde ilaç satmak için suyu bulandırıyorlar. Hükümetle sektörü birbirine düşürüp anlaşmazlık yapıyorlar ki, yeni düzenlemelerle ilaç sektörüne girebilsinler.

  Bakanlık ilaçları pahalı bulup düşürdüğünü söylüyor. Üretici firmalar ise bu fiyatlarla satamayacaklarını söylüyorlar. Önemli ve hayati fonksiyonu olan ilaçlarsa ortada yok. Eczacılar, "Bu ilaçların üretici firmalarca bloke edildiğini” söylüyorlar. Peki hükümet bunca ilacı nerde bulup alacak?Bulsa bile hangi parayla alacak?

  Bu duruma hükümetin gücü yeter mi? Ben, sanmıyorum. Eczaneler gibi hastane eczaneleri çalışabilir mi? Çalıştırıldıysa şimdiye kadar neden çalıştırılmadılar? Eskiden SSK kendi hastalarına bu tür uygulamalar yapmıştı. Neden vazgeçti? Çünkü yeterli olamıyordu…

  Şimdi, çözüm zamanı. İnatlaşmayı bırakında bakanlık-üretici-eczacılar üçlüsünü yeniden çalıştırın. Bunu yapmazsanız ülkemizde sağlık konusundan önemli sorunlar ve tatsız olaylar yaşanır. Bu da hiç iyi sonuçlar vermez.

  Sonuçta çalışan ve işleyen mekanizmaları bozmadan, daha sağlıklı işler haline getirmek. Hükümetin ilaç politikasının amacı ne? Oyun içinde oyun çıkarıp, sektörü sekteye uğratarak, marketlere peşkeş çekmek mi?

  Ben bu yazıyı yazarken Danıştay Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Eczacılar Birliği ile yapmış olduğu sözleşmeleri tek taraflı iptal kararını bozdu. Eczacılar Birliği Başkanı kararla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü köşkte ziyaret ederek bu konuyu görüştüler. Öyle sanıyoruz ki  bu konuyla ilgili daha doğru kararlar alınacağı ufukta görünüyor.