FARUK HAKSAL
HİLE…
Alelade bir oyunda hile yapan kişi, hayatın içinde de yapar.
Çünkü en kestirmesinden: Hayat da bir oyundur.
Ya da oyun, hayatın içindeki sıradan bir “olgu”dur.
Asıl olan hayatın içinde “hile”ye başvuran kişilik yapısıdır.
Şimdi önümüzde Cumhuriyet Türkiye’sinin temellerini sarsabilecek yeni bir “oyun” var…
Oyun mudur bu referandum sandığı?
Türkiye’yi yıllardır silkeleyen büyük oyunun son perdesidir bizce.
Şimdi mesele bu oyunda hile yapılıp yapılmayacağıdır.
Ancak hile… Sadece sandıkta yapılmaz.
Sandık sonuçlarını bilgisayar programlarına işlerken yapılmaz.
Ya da şaibeli bilgisayar programlarını oyunun işlevine monte ederken yapılmaz…
Hile hazırlık aşamalarında da yapılır.
Nasıl yani?..
İşte şöyle:
Boyalı ekranların kaç kanalı var?..
Kaçı iktidarın “memur”u?
Renkli gazetelerimizin kaçı iktidarın “asker”i?..
Hükümetin başbakanı, bakanları… En önemlisi hükümetin Cumhurbaşkanı her gün, her akşam, her gece ekranları kaplarken…
Her gün, her yerde iktidar elemanlarının “evet” propagandaları medyayı işgal ederken…
Öteki taraf sesini çıkarttığında, miting yapmaya kalkıp halka sesini duyurmaya çalıştığında… Polis copu, biber gazı, göz altı neyin nesidir?..
Bu uygulamalar adil midir?
Eğer referandumun sonucunda halk iradesini ortaya koyacaksa… Ve demokrasilerde belirleyici olan bu irade ise… Bu eşitsizlik, bu baskı ve bu sindirme siyaseti bir hile değil midir?
Cumhurbaşkanı, “geçici” başbakan, bakanlar, amirine kul-köle bürokrat takımı, bu adaletsizlik zinciri içinde Devlet gücünü kullanarak eşitsizliği daha da artırıyorlarsa, bütün bu uygulamaların sorumlusu kimdir; kimlerdir?..
Yapıp edilenler yarattığı eşitsizlik sonucunda [gerçekte] birer “hile” değil midir?
Ama tarih boyu hep böyle olmuştur.
Özgürlükler, zorbalık ve adaletsizliklerle mücadele edilerek gerçekleştirilmiştir.
Demokrasi, tiranları eleyerek egemen kılınmıştır.
Nehrin kaynağına doğru yüzülememiştir…
Nedensellik, determinizm, kozalite, falan ve filan, hepsi aynı kapıya çıkar…
Ve uygarlığın, demokrasinin, özgürlüklerin önündeki engelleri süpürür, gider…
Biz söylemiyoruz; tarih böyle yazıyor…
www.haksal.av.tr
@farukhaksal42
www.soruyusormak.com