MUSTAFA AÇICI
HERKES İÇİN ELEŞTİRİ
Ne çabuk unuttuk,
Aydın caddesinin yenilenmesinde belediye güzelim turunçları kesmişti. Ortalığı beton yığınına çevirmek için. O zaman da eleştirmiştik. Yol oldu-bitti değişen ne, olan turunçlara oldu. Yapılan yolda bir bisiklet yolu bile yapılmadı.
Zaman sonra bu kez yürüyüş yolu, bisiklet yolu yapacağım diye bu cadde yeniden dizayn edilmek istenir ve yine olan ağaçlara olur. Bu ülkenin maküs talihi bu değil mi.
Gezi eylemlerini hatırlayın, insanların bu eylemlere başlayışının ilk nedeni yine taksimdeki ağaç katliamına karşı çıkışlarıdır. Her yelpazeden insanın katıldığı eylemlerde yine olan genç fidanlarımıza oldu ve en az 11 fidanımız katledildi. İktidar durdu mu, Hayır.
Her eylemde insanlarımızı biberliyor, jopluyor, dövüyor.
Kamu düzeni, kamu güvenliği diyorlar ve bu maske altında aslında haksızlıklara, adaletsizliklere karşı durmayı yasaklamaya çalışıyorlar.
Var mı böyle bir şey.
Bir ülkenin yönetimi baştan aşağı haksızlıklarla dolu bir yönetim sergiliyor ve insanlar arasındaki gelir dağılımını düzeltmiyor. Eşitsizlik adaletsizlik, partizanlık almış başını gidiyorsa insanların hak aramasında hangi kamu düzensizliği ileri sürülebilinir ki,
İŞİD denilen barbarlar, vahşiler kendi ülke sınırlarımızda boy göstermeye başlamışken kim kamu düzeninden söz edebilir ki.
İnsanlara her türlü haksızlıklar yapılırken, kamu düzeni söz konusu olmuyor da insanlar hak aramak için sokağa çıktıklarında mı iktidarın aklına kamu düzeni gelmektedir.
Yok böyle yağma düzeni.
Eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı insanların yasal yollardan hak arama, sokağa çıkma özgürlüğü vardır.
Gezide yapılan hak arama özgürlüğüdür. Kobane’ye yardım ve dikkat çekme eylemleri de hak arama özgürlüğüdür. Bu hak arama özgürlüğünü yok etmeye çalışan anti demokratik güçlerin ortaya çıkarılması da İçişleri Bakanlığı’nın görevidir. Kobane eylemlerinde katledilen kırk küsür insan bu ülkenin insanlarıdır. Kırk küsür insanımızı kimler öldürmüştür, bunların ortaya çıkarılması gerekir.
Ancak sadece iktidara yönelik eleştiride bulunmak ve muhalefetin yanlışlarını görmemekte doğru değildir. İşte bu aşamada CHP Yalova Belediyesi’nin de yaptığı mazeret kabul edilmez.
Onlarca ağıcın kesilmesi kabul edilemez.
Her ne olursa olsun doğaya zarar verilmemesi gerekir.
Trafik akışının sağlanması için doğaya zarar vermeden çözümler üretilmesi gerekir.
Örneğin üstten yolu genişletmek yerine alttan genişletebilir veya başka bir güzergah bulabilirsiniz. Alternatif üretemiyorsanız o zaman koltukta oturmamanız gerekir.
İktidarın alternatifi muhalefettir. İktidar toplum yararına çözüm üretemiyor ise görev muhalefete düşmektedir.
Ancak çözüm üretemeyen, iktidar gibi ağaçları kesen, çevreye zarar veren bir muhalefetin de iktidar olma şansı yoktur.
Özgürlük, eşitlik, adaletin ve çevrenin korunması belli oluyor ki ancak sınıfsallığımıza daha çok ağırlık vermemiz ile çözümlenecektir.
Komşusu açken tok olmak ve aç komşusuna sadece yardım etmek şiarı yerine kendisinin ve komşularının her daim eşit ve tok olduğu ve doğanın katledilmediği, ağaçların kesilmediği bir sistem yaratmamız gerekmektedir.