MUSTAFA AÇICI
HDP VE BERKİNler
Sosyal medya yıkılıyor. Tevekkeli sayın Başbakan boşuna kapatırım demiyor. 8 Martla başladık, geçmiş yıllara göre daha bir çoşkulu geldi bana. Kadınlarımız zaman geçtikçe daha bir bilinçleniyor, soruyor sorguluyor.
Her ay neredeyse 4 kadının sevdikleri ya da sevmedikleri ya da eş ve çocukları akrabaları tarafından katledilen bir ülkede yaşıyoruz ve ne yazık ki, Aile Bakanı bundan bihaber. Halen daha mikrofonların karşısına çıkıp, Berkin olayı için bundan sonra böyle olaylar olmasın temennisinde bulunuyor. Oysa iktidar olan kendileri ve bu olayı yaratan da polis gazı. Polis kime bağlı, siyasi iktidara. Bunu medyaya söyleyeceğine, polisine bir çeki düzen ver. Vahşiler gibi halkın üzerine saldırmasınlar.
Bakan bu açıklamayı yaparken, polis yine Taksim de/Kadıköyde halkın üzerine plastik mermi ile, gaz ile jop ile toma ile su ile saldırıyordu. Saldıran kimler? Paralel mi? Yoksa Sayın Erdoğan faşizmi mi?
HDPye saldıranlarla/Berkin için meydanlardaki eylemcilere saldıranlar aynı.
Hükümet nerede? Sokaklar faşizme terk edilmiş anlaşılan...
Ya diğer meşhur özgürlükcü ve sözde barışcı partilerimiz nerede? Sesleri neden cılız?
Berkini öldürenler, yeni Berkinlerin peşindeler,
Fethiyede, Orduda
Urlada, Foçada
HDPye saldıranlarla, dün BERKİN için eylemdeki halka saldıranlar aynı kafalar.
Halkların Demokratik Ppartisi adından da anlaşılacağı üzere bu kadim topraklarda yaşayan tek bir halkın değil tüm halkların partisidir.
Bu partinin bileşenlerine baktığınızda HDPye saldıranların aslında bu topraklarda yaşayan tüm ezilen halklara saldırmaktadır.
Türke, Kürde, Ermeniye, Araba, Süryaniye, Laza, Çerkeze, Ruma, Romana ve kadim tüm halklara saldırmaktadır.
HDPnin bileşenlerine baktığınızda bu partinin Türkiyede barışı inşa etmek için tüm halkların birlikteliğini sağlayarak yola çıktığını göreceksiniz.
İşte sistemin ve sitem bekçilerini sömürü uşaklarının korkusu da bundan, ya barış olursa?
Ama olacak, herşeye rağmen.
Çünkü, bu gözü dönmüş guruh, bu insanlıktan, özgürlükten nasibini almamış kasaplar, bu; bu ülkeyi kendi çöplükleri sanan acizlerin tarihte hiç değişmediği asıldır. Ama tarih onlara rağmen değişmekte, emekçiler ve hor görülenler, ötekileştirilmeye çalışılanlar lehine, değiştirilmektedir, değiştirilecektir...
Esmer gözlü çocuk
yeni değil
bu faşizmin pervasızlığı
beslemedik çocukları
17 yaşında astık
evvelden gelir alışkanlığımız
çocuklarımızı boğduk
boğazladık..
sen ki ey
esmer gözlü çocuk
küçücük yüreğinle
en önde dikildin
faşizmin önüne.
ekmek kavgası derken
özgürlük kavgası oldun birden
ve kocaman harflerle kazıdın adını
tarihe
ve yangın yüreklerimize