Haydi tarlaya....
Başlığa bakıp sizi tarlaya falan çağırdığımı zannetmeyin. Futbolda bir oyuncu kıvrak bir çalımla rakibini geçtiğinde, çalımı yiyen sağa sola doğru savrulur. Bu duruma amiyane tabirle haydi tarlaya derler.
Sizlere futboldan, Fenerbahçenin şampiyonluğundan, bizim Galatasarayın hezimetinden falan bahsetmeyeceğim. Sökeli olarak bizi yeniden tarlaya göndermek istediklerinden söz etmek istiyorum.
Geçen pazar günü demokrasinin en fazla konuşulup, çok az uygulandığı (tıpkı bizim basın kuruluşları gibi) CHPde ön seçim heyecanı yaşandı. Taktiksel, örgütsel hatalar belkide değil, kati suretle Sökenin en şanslı ismi Mehmet Semerciyi tarlaya yolladı. Ön seçimde tırpancılar, doğramacılar iş başındaydı ki; birde CHP içindeki 30 civarında delege ne Mehmet Semerciye ne de Osman Ünsala oy vermedi. Aradaki rakamsal farklara bakıldığında CHPde Sökenin nasıl beşinci sırada yer aldığını anlayabilir ve kahrolabilirsiniz. Bunları Mehmet Semerciyi çok takdir ettiğimden veya Mehmet Semerciye yalakalık olsun diye yazmıyorum. Ben bir Sökeliyim ve hangi parti olursa olsun, Sökemin aday adaylarının seçilebilir yerlerde yer almasını istememden yazıyorum. Nasıl algılanırsa algılansın Söke CHP içindeki bazı düşünceler, Sökeyi tarlaya yollanmaya mahkum etmiştir. Aydının doğu yakasına çanak tutanlar, Sökeyi bal gibi harcamışlardır.
Şimdi gözler diğer partilerde .
Demokrat Parti (DP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Genç Parti (GP).
Bu partilerin Sökede oy patlaması yapmaları için mutlaka Sökeli aday adaylarını değerlendirmeleri gerekiyor. Birinci ve ikinci sıralarını Aydın ve Nazilliye ayırmış görünen DP; en kötü ihtimalle üçüncü sırayı Mine Nil Özgen veya Saadet Yavuza vermelidir. Sökenin oylarını istiyorlarsa tabi. AKPden pek umudum yok ama elbette bu partiden aday adayı olan Sökelilerin de üst sıralarda yer almaları gerekir. AKP ilçe Teşkilatı son basın toplantısında ilçe eski başkanları Tanju Karaçancıya sahip çıkarken; diğer adayları Sebahattin Akkının adını dahi anmadı. AKP İlçe Başkanı Tanju Karaçancıya İçimizden biri diye hitap ederken, Sebahattin Akkın sanki düne kadar Bağarası Belde Başkanları değilmiş, rakip bir partinin adayıymış gibi hava estirdiler. Doğrusu anlamadım. Oysa ki; gayri resmi gelen duyumlara göre mevcut milletvekillerinin yer almadığı teamül yoklamasında Sebahattin Akkın, İl Başkanı Mehmet Erdemin ardından ikinci sırada yer almış. Tanju Karaçancı ise maalesef son sıralardaymış. (Valla ben konuşanların yalancısıyım). Ama durum buysa bölünmüşlük hissini her dönemde veren Söke AKPnin aday adayını taşıması zor görünüyor.
MHPye gelince; Hüseyin Aksunun aday adaylığı ile karışan kafalar, Söke bürokrasisi içinde makam kovalayan aday adayları. Nereye kadar.
Bu seçimlerde bayanlara önem verileceği belirtilmişti! Oysa pek önem verilmediği görülüyor. Hatta ön plana çıkmasınlar diye her türlü ayak oyunu yapılıyormuş! MHPnin Sökeden aday adayları arasında Avukat Kerime İskeleli Desticioğlu da var. Dilerim kendisini seçilebileceği bir sırada görürüz.
Genç Parti, ilk günlerin havasında ama Sökede doyuruculukları yok. Yani hala tatmin ve ikna edemiyorlar.
Uzun lafın kısası; siyasette Sökeyi tarlaya göndermek isteyen güçler başarılı olacaklar gibi. İnşallah olmazlar, bizi yine yüzü yere bakar hale getirmezler.
Ben Sökeli milletvekilimi istiyorum. Keşke, benim kadar istemesi gereken sivil toplum örgütlerimde isteseler Bu sözden sonra biz elimizden geleni yapıyoruz diyecekler biliyorum. Bende soruyorum Hani nerede? Uyan artık Söke, bize çalım atıyorlar; Haydi yeniden tarlaya diyorlar Saygılarımla...