MUSTAFA AÇICI
HANGİ DEMOKRASİ
On yıllar, yüz yıllar, bin yıllar geçiyor, insanoğlunun, insankızının kafaları değişmiyor...
Bu son yüzyılda bakıyorsunuz, kafalar hala daha ortaçağ kafası...
Kavgalar, gürültüler, iç çekişmeler, dış güçler...
Taliban Afganistanda iktidara geldiğinde ilk icraatlarından biri tarihi BUDA heykellerini bombalayarak yıkmak olmuştu. Arkasından kadınların çalışmasını yasaklamış ve kafesli burkanın içine hapsetmişti. Sinemayı, televizyonu, oyun, müzik ve eğlenceleri yasaklamış ve özellikle kızların eğitimini kaldırmıştı.
Yıllar ne çabuk geçiyor. Tüm bu olanları unutmuş gibiyiz. Toplumsal belleğimiz o kadar zayıf ki!
Kuveytte ödül üstüne ödül alan sayın Başbakanımız, Karsta henüz daha bitmemiş olan anıt heykeller için UCUBE sözünü kullanmış ve heykelin kaldırılması, pardon yıkılması yönünde taleplerini söylemişti.
Kraldan daha çok kralcı olan Kültür Bakanımız ise, başbakanının sözünü düzeltmeye çalışırken, 73 milyon insanı kör ve sağır ve birazda aptal yerine koymaya çalışmaktadır. Sanki bizler Türkçe bilmiyoruz ve sanki bizler anlamadık Başbakanın ne demek istediğini...
Sayın Başbakan sanata ucube diye bakarsa, cemaat kültürünü özümsemiş ve daha birey olmayı aklına bile getiremeyen bir kısım halkımız da, kalkıp TV dizisi olan "Muhteşem Yüzyıl" hakkında neler söylemez...
Ki özgürlükçülük yerine TV dizisinin yasaklanmasını istemek nasıl bir demokraside olabilir.
Kardeşim bu senaristin bakışı, beğenmiyorsan izlemezsin. Toplumların artık yakın yada uzak tarihlerini sorgulamaları, eleştirmeleri gerekmiyor mu?
Demokrasi düşünce özgürlüğü nerede? Yoksa ileri demokraside böyle bir özgürlük kaldırıldı mı?
Aynı Başbakanımız, gelir durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının eğitim masrafları için yapılan yardımları kadınlara yani annelere verdiklerini böbürlenerek açıklamıştı. Oysa daha yeni haberlerde izledik, anneler aldıkları paraları kapıda hemde kameraların gözleri önünde kocalarına veriyorlardı.
Özgürleştiremediğin kadına verdiğin paranın efendisine gideceğini düşünmemiş olmaları mümkün mü?
Tabiki biliyorlar. Amaç göz boyamak...
Her güne bir kadın öldürülmesi düşen ülkemizde kadından üç çoçuk istenmesi özgürlük müdür? Demokrasiyi savunur gibi gözükerek Çağdaş Hukuk sistemi ve onun yargıçlarıyla kavga etmenin anlamı nedir? Yasama meclisindeki çoğunluk kimin elinde, yargıçların mı? Yasama organı yasa yapar, yargıçlar uygular. Bu arada yürütmenin görevi ne kavga etmek mi, yoksa sorun çözmek mi?
Türban diye tutturulmasının kadına ne yararı vardır.
Kültür sanat lisesinde bir müdür kız ve erkek öğrencileri 45 cm den fazla birbirlerine yaklaşmamalarını istemiş.
İçkili lokantalara polislerin hukuksuz baskınları ve çocuklu aileleri taciz etmeleri hala gündemde.
Bu hukuksuzluğu yapanlar hala aramızda.
Acaba 8 yıllık AKP iktidarının bu ülkeye verdiği yenilik nedir?
İleri demokrasi dedikleri Taliban demokrasisi olmasın. Baksanıza şimdilik baskıdan olmasa da fiyatından dolayı içki içemez olduk...