Güzel geceydi ama...
Güzel geceydi.
Anadolu Öğretmen Okulunun öğretmen ve öğrencilerinin, Öğretmen Okullarının Kuruluşunun Yıldönümü amacıyla hazırlamış oldukları gece güzeldi. Fazlasıyla, eksiği ile.
Güzeldi. Hatta çok güzeldi ama, bir sürü de eksikliklerinin olduğunu söylemek, eleştirmek anlamına gelmemesi gerekir diye düşünüyorum.
Bilmiyorum ama en başta organizeyi yapan komitenin eksikliğinden mi, yoksa yıllardan beri Söke elit tabakasının okullara karşı gelen ilgisizliğinden mi, salonda istediğimiz zatı muhteremleri göremedik.
Protokol koltukları diye ayrılmış yerleri maalesef yine bizler doldurduk ve çocuklarımızı bizler dinledik.
Bu gecede gözlerim basın mensuplarını aradı.
Her zaman her yerde haber kaynağı biziz diyen basın ordumuzdan iki kişi izledi bu güzelim programı.
Yılların gazete muhabirliğini üstlenerek kendini basına adamış kıymetli arkadaşımız Zeki Kemiklioğluda olmasa basınımız yapılan bu etkinliklerden bi haberdi. Çünkü görüntü böyle idi.
Gözlerimiz ön sıralarda Belediye Başkanımız Necdet Özekmekçiyi, Kaymakamamız Celil Ateşoğlunu ve başka etkinliklerde siyasi rant için yerlerini alan siyasi parti temsilcilerini aradı.
Sayın Belediye Başkanımız Necdet Özekmekçiye geçmişler olsun derken, sayın başkan annelerinin rahatsızlığı dolayısı ile hiç olmazsa bu geceye sayın eşini göndererek incelik göstermişlerdir.
Ama ben isterdim ki, böyle önemli bir gecede Sökeli bütün yöneticiler, eşleri ile birlikte gelmeliydiler.
Bir taraftan eğitimin çok önemli olduğunu savunanlar, diğer taraftan da eğitim kuruluşunun hazırlamış olduğu faaliyetlere iştirak etmeyecekler. Yok böyle bir şey. Böyle olmamalıydı.
Bugün bu etkinliklerde görünmeyenler, yarın bu birimleri eleştirmeye kalkmasınlar.
Her neyse, biz gecemiz ile ilgili olumlu ve olumsuz yönlerine bakalım.
Okulumuz anladığım kadarıyla İngilizce ağırlıklı eğitim veren bir yer. Bir kuruluş.
Öğrencilerin skeçlerinden bunu anladım.
Hoş, salonda bulunan izleyicilerimizin %90nı baştaki İngilizce derslerinden bir şey anlamadı ama, yine de öğrencilerimiz yaptıkları mimiklerle oynadıkları skecin konusunu anlatabildiler.
Bir de skecin konusunun bu gece ile veya Türkiye gerçekleri ile bir ilgisinin olmadığı idi.
Hatta Türkçe olarak oynanan skecin bile. Mafya siyaset ilişkisi burada da vardı. Ben isterdim ki, Çanakkaleyi destekleyen küçük bir yapıtın varlığı salona heyecan getirsin.
Öğrencilere okutturulan İngilizce şarkılar da işin kaymağı oldu.
Türkiyenin önemli yazar ve çizerlerinin, Türkçenin iyi ve doğru kullanılması ile ilgili yoğun çalışmaları olduğu bir aşamada, bakınız bizler şarkılarımızı dahi İngilizce söyleyebiliyoruz demek beni biraz düşündürdü.
Bence bu gecede Türkçemizin arı ve saf kelimelerinden oluşan bir dille izleyiciye sunulması öğretmen okullarının da amacına uygun olacaktı. Çünkü, yarın bu okulumuzdan mezun olan öğretmen adayları, güzel vatanımızın ücra köşelerinde Türkçe öğreteceklerdir.
Bir de, öğrenci birliği başkanı olarak sahneye alınan sevgili öğrencinin sahnede izleyiciye karşı gösterdiği performansın nasıl sunulacağının ilgililer tarafından öğrencimize anlatılmadığının eksikliği idi.
Belirli bir konularda konuşma yapacak kişinin nerede ve nasıl konuşacağının da bu okullarda öğretilmesi çok önemlidir.
Burada öğrencimizi eleştirmiyorum. Eğitimimizin eksik yönlerini görünce söylemeyi de görev biliyorum.
Sevgili öğrencimize kürsünün kullanılabileceği, sahnede konuşma yaparken rol yapar gibi gezinemeyeceği, karşısındaki izleyicilere nasıl görünmesi gerektiği, daha önce söylemeliydi diye düşünüyorum.
Okulumuzun başlatmış olduğu Sökemiz Çınarlarını Arıyor faaliyeti övgüye değer bir çalışmadır.
Eğitim ve öğretim açısından %100'lük bir başarı sağlamış olan Sökeden onlarca, belki de yüzlerce çınarlar yetişmiştir. Bu isimlerini dahi bilemediğimiz insanlarımızın medyama çıkartılarak, tarih sayfalarında yerlerini almaları bu çalışmaların sonucunda olacaktır. Bu nedenle okul müdürü arkadaşımız ve çalışma arkadaşlarını içtenlikle kutluyorum.
Bu yıl da yaptıkları değerlendirmede yıllarca Milli Eğitime gerek çalışmaları ile, gerekse meydana getirdiği eserleri ile hizmet veren sayın A. Kadir Güler beyefendiyi onurlandırmaları tesadüf olmamıştır.
Bu nedenle sayın Abdülkadir Güler hocamızı kutlarken, bu günde emeği geçen okul müdürünü, öğretmenlerini ve öğrencilerini de kutlamayı bir görev biliyorum.
Böyle çalışmalar tüm okullarımıza örnek olması dileklerimle...