Yılmaz ÖLMEZ
Gerçek Gazetesi
Türkiye, Osmanlı Tarihi de dahil olmak üzere, Cumhuriyet Tarihi"nde ilk kez kurbanlık küçük ve büyük baş hayvan ithalatı yaparak, bir zamanlar kendi kendine yetebilen ülkeler sıralamasında iyice gerilere düşmüştü. Artan üretim maliyetleri nedeniyle çiftçi giderek üretimden uzaklaşırken, buna paralel olarakta ekim alanları daralmıştı. Tarım kesimleri de bu durumu, uygulanan tarım politikalarının üretimi değil, ithalatı teşvik eder nitelikte olduğuna vurgu yapmışlardı. Türkiye İstatistik Kurumu verileri, tarımdaki dışa bağımlılığı açıkça gözler önüne seriyor. 6 yıl önce Aydın Ziraat Odası Başkanlığı döneminde, ”Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Tarım sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da birinci gündem maddesini oluşturacak. O nedenle Türkiye'nin ithalatçı duruma düşmemesi için üretme mecburiyeti vardır” açıklamalarında bulunan Gürdal, bugün ve yarınlarda da aynı kaygıyı yaşamamak için, devletin doğru ve yerinde desteklemeleriyle üretimi teşvik etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Gürdal, üretimde mazot ve gübre gibi önemli girdi kalemlerinin de yeterli desteklemelerle çiftçiye ucuza mal edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Dünyanın büyük bir değişim içerinde olduğunu ifade eden Gürdal, ”Dünyayı son derede iyi takip edebiliyor ve Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği"nin aldıkları kararları ve politikaları iyi takip edebiliyorsanız, tarım ve bütün sektörlerin gelişimini çok iyi takip edebilme ve analiz edebilme şansını da yakalayabilirsiniz. 6 yıl önce dikkat çekmek istediğim konuda bu idi. Dünya tarım sektörünü çok konuşacak ve tarım sektörünün önemine varacak. İşte o gün geldi ve tarımın ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğu anlaşıldı. İşte bu süreçte de bizi daha büyük tehlikeler ve zorluklar bekliyor. Türkiye yerinde ve yeterli devlet desteklemeleri ile üretime yönlendirilmelidir. Rusya, Ukrayna tahıl satışlarını birden bire hem yasaklıyorlar. Sizde önemli bir tahıl üreticisi ve tüketicisiniz. Tahıl bizim için çok stratejik bir üründür. O zaman bu tür ürünlerde doğru desteklemelerde bulunmanız gerekmektedir. Destekleme politikaları sadece çiftçiyi destekleme amacıyla gündeme getirilmez. Destekleme politikaları bir ürün desenini oturtmak içinde son derece önemlidir. Bu nedenle doğru destekleme modelleri uygulanırsa bunları aşmak hiçte zor değil. Son yıllarda devlet tarafından tarıma yönelik çok önemli kaynaklar ayrıldığını görüyoruz. Ancak bu kaynakların ben doğru kullanıldığı kanısında değilim. Tarım Bakanlığı yaptığı bir açıklamasında, ”Biz 2002 yılından bu yana tarımda hayvancılığa yönelik desteklemeleri 15 kat artırdık” diyor. Doğrudur, ama bunlar çok önemli değildir. İstenilen sonuca gelindi mi, ona bakmamız gerekir. Türkiye tarihinde ilk defa kurban bayramında hayvan ithal edildi. Hayvancılıkta sıkıntılar var. Bu kaynaklara rağmen üretici hala sıkıntı çekiyorsa, bu desteklemelerin yanlış aktarıldığını düşünüyoruz” dedi.