GÜNDEM...

 

 

Değerli Dostlar,

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri kuşkusuz teknik uyum çalışmalarının yanı sıra, Türkiye’nin AB üyeliğine önyargıyla yaklaşanların direncini kırmak için de ciddi bir mücadelenin verilmesini gerektiriyor. Bu çerçevede, Avrupa Birliği Bakanlığı olarak iletişim faaliyetlerine özellikle önem veriyor, Türkiye ve AB ülkelerinin kamuoylarını birbirine daha da yakınlaştırmaya çalışıyoruz.

 

Öte yandan, reform ivmemizi her daim canlı tutarak Türkiye’ye karşı önyargıları olanların tezlerini haksız çıkarmaya da devam ediyoruz. Esasen, Hükümet olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği yönünde gerçekleştirdiğimiz en büyük ve en etkili iletişim faaliyeti de reformlardır. Türkiye bu reformlar sayesinde ileri demokrasi standartlarını yakalamada büyük bir mesafe kat etmiş, güçlü ve dinamik ekonomisiyle Avrupa Birliği’nin üzerinden büyük bir yük alacağını ispat etmiştir. Son açıklanan büyüme rakamlarına göre de Türkiye Çin’in ardından 2011’de dünyada en çok büyüyen ikinci ekonomi olmuştur.

 

Türkiye’nin başarılarının ve reform kararlılığının Avrupa’daki Türkiye karşıtlarının da sesini cılızlaştırdığını gözlemliyoruz. Artık Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyenlerin sesinin daha gür çıktığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. Avrupa Parlamentosu tarafından yayımlanan son Türkiye Raporu da bu gerçeğin bir tezahürü olarak geçmiş yıllara nazaran çok daha dengeli, çok daha yapıcı bir yazımla sonuçlandırılmıştır. Parlamento içerisinde Türkiye karşıtlığını at pazarlığına çevirmeye çalışanların çabaları büyük ölçüde kabul görmemiştir. Bu çerçevede, Rapor’un Genel Kurul’da görüşülmesi sırasında AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Sayın Füle’nin konuşması tarihi nitelikte bir manifesto olmuş, Türkiye’ye at gözlüğüyle bakanlara güzel bir tokat vurmuştur.

 

Hükümet olarak reform hızımızı ve kararlılığımızı güçlendirerek muhafaza etmeye ve bir an evvel AB müktesebatına uyum sürecimizi kendi takvimimize göre tamamlamaya devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar