GÜNDEM

 

Sevgili Dostlar,

12 Haziran seçimlerine birkaç gün kala AK Parti’ye karşı kurulan ittifakın her geçen gün daha da çirkin bir boyuta ulaştığını üzülerek müşahede ediyoruz.

Birbirleriyle tamamen ayrı kutuplarda yer alan siyasi partilerin, antidemokratik ve mafyatik örgütlerin şemsiyesi altında kurdukları ittifak maalesef sadece Türk siyaseti için değil, Türk demokrasisi için de bir talihsizliktir.

Şimdi içeride kurulan bu ittifaka yurt dışı basın organları da dahil edildi ve dünyanın en saygın dergileri arasında yer aldığı iddia edilen The Economist Dergisi, Türk halkının AK Parti’ye değil de CHP’ye oy vermesi gerektiği şeklinde bir analize yer verdi.

Bütün satırları yalan ve mesnetsiz iddialara dayanan bu analizin Türkiye’den sipariş edildiğini anlamak zor değil. Bu siparişi verenler, Türk halkına yabancı bir dergi aracılığıyla yapılan bu saygısızlığı da reva gören taşeron siyasetçilerdir. Anamuhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti’ye oy verenleri “beyinsiz” olarak nitelendirmesinin ardından böyle bir yayının yapılması acaba bir tesadüf müdür? The Economist dergisi bu ayıbını temizlemek için Türk milletinden özür dilemelidir.

Kim hangi odaklarla kol kola girsin, kim kimlerle işbirliği yapıyorsa yapsın biz bütün bu oyunlara karşı inadına demokrasi, inadına kalkınma, inadına şeffaflık, inadına AB diyerek milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz.

Nitekim seçim sürecine rağmen AB gündemimizden asla taviz vermedik, aksine çok yoğun bir AB gündemi içerisinde olduk. 9 Mayıs Avrupa Günü’nü yurdumuzun her köşesinde büyük bir coşkuyla yaşarken, rutin programlarımızın ve projelerimizin aksamasına da izin vermedik. Daha da önemlisi uğradığımız bütün haksızlıklara ve çifte standartlara rağmen seçim meydanlarında AB karşıtlığı üzerinden bir oy hesabı içerisine girmedik. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Sayın Stefan Füle, geçtiğimiz günlerde AB sürecinin seçimlere kurban edilmemesi konusunda bir gazete aracılığıyla uyarıda bulunmuştu. Sayın Füle’nin bu uyarısının muhatabı olmadığımızı hatırlatmak isterim. Sayın Füle’nin muhatabı her seçimde Türkiye karşıtlığı üzerinden kampanya yürüten ve Türkiye karşıtlığını körükleyen bazı AB üyesi ülkelerin dar vizyonlu liderleridir.

12 Haziran seçim sonuçlarının şimdiden ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar