Gerçek Yorum 4

Gerçek Yorum 4

Gerçek Yorum 4

Ortada eski Genel Başkanınız Deniz Baykal"a yönelik montajlanarak hazırlanmış bir kaset olduğu doğrudur. Görüntülerdeki kişilerin genel başkanınız ve milletve kiliniz olmadığı yönünde ne Deniz Baykal'dan ne de CHP kurmaylarından bir yalanlama yapılmamıştır. Deniz Baykal'da zaten istifasını açıkladığı basın toplantısında skandal görüntülerle ilgili şu ifadeleri kullanmıştır.
"...Yıllardır bekletilen bir kaset yoktur. Bir kaset ele geçirilmiş değildir. Bir komplo imal edilmiştir. Taze, iki haftalık bir komplo vardır..."
"...Komplo tezgahı malzemeleriyle, çekimleriyle günceldir, tazedir. Meskene tecavüz ve ileri teknoloji kullanımı yoluyla tezgahlanan bu komplonun iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden, bir muhalefet partisi genel başkanına karşı bu kadar fütursuzca icra edilebilmesi mümkün değildir..."
"...Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bir bedeli varsa ve bu bedel Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı'ndan ayrılmaksa, o bedeli de ödemeye hazırım..."
"...Bu komplonun hedefi sadece ben değilim, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisidir..."
Siz bu açıklamalardan ne anlıyorsunuz!!!
TUBİTAK'tan da bu görüntülerle ilgili bilirkişi raporu istendi.
Bekleyip göreceğiz!
Skandal görüntüler sonrasında, Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas bir dönemde bir kaos ortamına sürüklenmesi, özellikle sol cenahta tamiri güç tahrifat açması elbetteki bizi de üzmüştür. Ancak, bu üzüntümüz işimizi yapmamamız, yanlışı sorgulamamamız anlamına gelmez. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurmaylarının da bu gerçekle yüzleşmesi gerekmektedir. İnkar ederek, iftira diyerek, iktidarı suçlayarak bir yere varılamayacağını CHP Söke İlçe Başkanı Sevim Şahin başta olmak üzere şahsımıza yönelik kınama yazısına imza koyanlar da er ya da geç göreceklerdir. Uzaklarda suçlu aramak kendinizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Skandal görüntülerin elde edilmesi ve kamuoyuna servis yapılmasında parti içi muhalefetin de parmağının olabileceği gerçeği neden dillendirilmemektedir?
Yapılan bu çirkin saldırı yalnızca Sayın Baykal"a ve CHP"ye olmadığını iddia ediyorsunuz. Çirkin saldırı yalnızca Sayın Baykal"a ve dolayısıyla CHP"ye olmuştur. Gazetemiz ilkeleri arasında Atatürk ilkelerine ve laik cumhuriyete sıkı sıkıya bağlılık vardır ve Atatürkçülüğümüzü kimse sorgulayamaz. Buna rağmen skandal görüntülerin Laik cumhuriyete, Atatürk ilkele rine ve bütün Atatürkçülere yapıldığı safsatadır.
Sokaktaki vatandaş herşeyi görmekte ve sorgulayabilmektedir. "Deniz Baykal partinin başına tekrar gelsin!" diyen bir tek sade vatandaş yoktur.
Televizyonlarda da görmekteyiz. Açlık grevi yapan gençlere bağlanan 5 N 1 K programı yapımcısı Cüneyt Özdemir, "Hangi ilçeden geliyorsunuz?" diye soruyor ve aldığı cevap; "Nereden geldiğimizin önemi yok,!" oluyor. P rogram konuklarından Sevilay Yükselir gençlerin Maltepe'den geldiklerini ve Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin'in de Deniz Baykal'ın bacanağı olduğunu ortaya çıkarıyor. Gençler tarafından, magazin gazetesi yorumculuğu yapması tavsiyesinde bulunulan Sevilay Yükselir'in yorumu da; "Belediye başkanı bacanağı, Nesrin Baytok sekreteri, bir başka milletvekili prostat ameliyatını yapan doktoru." şeklinde oluyor.
Gelinen nokta ortadadır...
"Türk halkının; bir hak sızlık varsa ve de bu hak sızlık namusa atılmış bir iftira ise kenetlenir" diyorsunuz. O zaman neden görüntülerdeki kişi olduğu belirtilen diğer mağdur bayana CHP tarafından sahiplenil miyor?
O'nun için de sloganlar atılmıyor, evinin önünde açlık grevi başlatılmıyor...
Bilerek ve belli bir amaç doğrultusunda olayı çarpıtarak, üstelik yargıya intikal etmiş bir konu üzerinde kesin ve gerçek dışı yargılarla; basın etiğine, hukuka, insanlığa sığmayacak suçlamalarla iktidar yandaşı, rüzgarın esiş yönüne göre kalem oynatan; kendisine gazeteci diyen insanlar olduğunu biz de görmekteyiz.
CHP Söke İlçe Başkanı tarafından bu gibi gazete ve gazetecilerle bir tutulduğumuzu görmek en az yaşananlar kadar düzeysiz ve çirkindir. Bizim yaptığımız yorumlar; Türkiye genelindeki gazete, televizyon ve internet sitelerindeki eleşti rilerin yanında adeta devede kulak misalidir.
Buna rağmen muhatap alınmamız ve kınanmaya çalışılmamız komik bir yaklaşımdır. Sayın Sevim Şahin'in ve yönetiminin kınayacakları adresi karıştırmış olabileceklerini düşünüyor ve özeleştiri yapabilme erdemine e rişmelerini diliyoruz.
Sevim Şahin, yazılı açıklamasının sonunda şu ifadelere yer vermiş:
"Üzülerek bizim yerel basınımızda da bu rüzgara kapılmış kalemler olduğunu görüyoruz. Bir yerel gazete üç gündür Sayın Deniz Baykal"ın uğradığı iftirayı tam tersi ve yanlı yorumlarla yazarak hem Sayın genel başkanımızı, hem partimizi ve yöneticilerini rencide ediyor ve yargıda olan bir konu hakkında yasalarımıza aykırı olarak kesin yorum ve yargılarda bulunuyor. Bu yerel gazeteyi ve ilgili yazıların sorumlularını şid detle kınıyoruz. Biz CHP İlçe Yönetimi olarak bu gazeteyi ve yazılardan sorumlu olanları yüce adaletin ellerine bırakıyoruz."
Gerçek gazetesi yönetimi olarak, şahsımıza yönelik yapılan bu haksız kınama yazısına cevabı, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Deniz Baykal'a verdiği cevabı yayınlayarak veriyor, herkesi gerçekleri görmeye ve ciddiyete davet ediyoruz.
"...Anamuhalefet partisi liderinin bugün yaptığı açıklamalar en az yaşananlar kadar düzeysiz ve çirkindir. Siyasal karalamaya dönüktür. Bütün bu yaşananların sorumluluğu siyasi iktidara yüklemeye çalışmak ahlaksız bir iftiradır. Büyük bir hezeyandır. Ümid ediyorum ki, bu mesnetsiz suçlamalar içine düşen ve içine düştüğü bu ruh halinin yaşanan travmanın doğurduğu istemsiz reaksiyon kısa bir zalmanda sona erer. CHP yöneticilerinin çarpıtma ve gündem değiştirme taktikleri de yaşanan olayın vehametini gölgelemeye yetmeyecektir. Bu olayın gerçek dışı, uydurma olmasını öncelikle biz temeni etmiştik. 'İnşallah bunlar doğru değildir' dedik. Sayın genel başkanın böyle bir yalanlamada bulunmaması (bunun altını çizi yorum) bulunmaması-bulunamaması üzüntümüzü daha da arttırmıştır. Anamuhalefet partisi serin kanlılığını yitirmiştir. Hezeyan bataklığında debelenmektedir. Bu olayların tamamen dışında olan şahsımı, arkadaşlarımı, hükümetimizi, partimizi hiç kimse ama hiç kimse çirkin iftiralarla kendi çirkinliklerine ortak edemez, kendi düzeylerine çekemez. CHP lideri bizim iyi niyetli tutumumuzu sorgulamaya yelteneceğine, kendi kabahatini ve çare sizliğini bizim üzeri mizden aşmaya ve siyasallaştırmaya çalışacağına, kendisinden beklenen olgunluğu hiç değilse bugünlerde sergilemelidir."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.