Deniz Baykal'ın olduğu iddia edilen seks görüntüleri sonrası basın toplantısı düzenleyerek, CHP genel başkanlığı görevinden istifa ettiği yönündeki kararını açıklaması partililerinden bir türlü kabul görmüyor.
Deniz Baykal ve CHP sempatizanlarının salya sümük ağlamaları karşısında insan şaşırmadan edemiyor.
“Görüntüler gerçek mi değil mi sorusu” CHP"lileri hiç mi hiç ilgilendirmediği belli.
Acaba sokaktaki vatandaş bu skandalı nasıl değerlendiriyor.
Deniz Baykal bu skandal nedeniyle partilileri tarafından nedense yargılanmıyor.
Demek ki; parti tutmakta ülkemizde futbol takımı tutmak gibi bir şeymiş.
Deniz Baykal kendisine güvenenleri bu zorlu dönemde yüzüstü bırakmış oldu.
Mahçup etti.
Rakip siyasi partilerin ellerine koz verdi.
Bu sorumluluk bilinciyle de istifa etti. Yüz kızartıcı suçuyla genel başkanlık koltuğunda oturayacağını, seçimlerde başbakan adayı olarak halkın karşısına çıkamayacağını gördü.
Artık partilileri de bunu görüp eski genel başkanlarını rahat bırakmalıdırlar.
Çünkü olayı kaşıdıkça içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Vakit Gazetesi"nin internet sitesi"nden yaptığı şan tajda olduğu gibi; VARAN 2 hatta VARAN 3 kamuoyuna servis yapılabilir.
Deniz Baykal bukadarına gögüs geremeyeceğini bildiği için affını istedi.
Deniz Baykal"ı rahat bırakın artık...
NECDET ÖZEKMEKÇİ"Yİ KUTLUYORUZ
Türkiye genelindeki anlaşılmaz tutum Söke yerelinde de farklı değil...
Kimse skandalla yüzleşmeye cesaret edemiyor. Ahlaki değerler kimsenin umurunda değil.
Bu bağlamda Söke Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi"yi kutlamak istiyoruz. CHP Söke İlçe Başkanı Sevim Şahin basın açıklamasında “İftira, haksızlık” gibi ifadeler kullandı. Hem de, Deniz Baykal bile skandalı yalanlamazken...
Bir çok partili; Başkan Özekmekçi"nin mikrofonu eline alıp, destek açıklaması yapmasını bekledi. Ancak, sessizliğini korudu ve açıklama yapmadı. Deniz Baykal"a destek vermemesi vefasızlık olarak değerlendirilse de ahlaklı bir davranış sergilediğini düşünüyoruz.
Böylesi yüz kızartıcı, ahlaksızca bir durumu nasıl desteklemesi beklenirdi...
Dünkü yorumumuzda da belirttiğimiz gibi seçmenin; namusunu, canını, malını emanet ettiği ve yaşadığı şehrin anahtarını teslim ettiği yöneticiler örnek olmalıdırlar.
Çünkü onların böylesi çarpık özel hayatı destekleme gibi bir lüksleri olamaz.
Bu nedenle sessiz kalmasını anlamlı ve manidar bulduğumuzu belirmek istiyoruz.