E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

Gerçek Gazetesi olarak il geneline hizmet veriyoruz

 

Aydın ili komşusu olan Muğla, Denizli illerinden daha fazla nüfusa sahip, İzmir ve Manisa illerinden ise daha az nüfusludur. Stratejik konum olarak da merkezi bir konumdadır. İzmir ve Denizli gibi iki sanayi devinin arasında bulunmaktadır. İzmir'i Denizli'ye bağlayan otoyol ilimizden geçer. Yine Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Didim, Fethiye, Antalya gibi turizm devlerinin yolları da Aydın'dan geçtiği için Aydın öyle sıradan bir il sayılmaz. Özellikle bu yönüyle haber kaynağı ve yerel gazeteciliğin odak noktası sayılır. Böyle bir coğrafyada görev yapan yerel gazete ve televizyonlar, radyolarda sıradan bir habercilikle geçinemezler. Bölgesel olmasalar da dar bir yerelden çıkarak il ganelinde haber yapmaları, vermeleri zorundadırlar. Söke, bu konuda Aydın merkezde ve diğer ilçelerde çalışan ve yayın yapan gazetelerden daha iyilerini yapmaktadır. Söke'de yayın yapmakta olan "GERÇEK GAZETESİ" ilin genelini kucaklamada, okuyucularını ilin bütününden haberdar  etmektedir. Bu konuda hem televizyonlara ve hem de gazetelere haber yapan usta gazeteci Yılmaz Ölmez'i kutlarım. Her yıl yaptığı haberlerle ilimizde çeşitli ödüller almaktadır. Yine gazetemizin Genel Yayın Koordinatörlüğünü yapan Arif Akçay'da habercilik dalında deneyimli ve usta bir gazetecidir. Bu iki deneyimli gazeteci arkadaşımız, gazetemizi, dar bir çerçeveden çıkarıp il gazetesi yapmayı başardılar. Okuyucularımın çoğu, bu durumdan memnundur. İl genelinde neler olup, neler bittiğinden haberdar oluyorlar. Bayilere verdiğimiz gazeteler, sabahın ilk saatlerinde kapışılıyor. Okuyucular, gazete bulamadıklarından şikayetçiler. Bu da bizi hem sevindiriyor ve hemde gururlandırıyor. Yıllardır fahri olarak yazıp desteklediğim bu gazetenin böyle bir zirveye oturmasından dolayı mutluyum.

Gazetemizin köşe yazarlarına gelince, çoğu ulusal basında yazanlardan daha kaliteli yazılar üretiyorlar. Yöremizin sorunlarını dile getiriyor, ilgililere iletiyor, vurdumduymazları uyarıyorlar. Bunların dışında yine ülke sorunlarını yazıp dile getiriyorlar. Bunun karşısında bu yazarlarımızın kimseden hiçbir beklentisi ve çıkarları yoktur. Sadece ülke ve ulus sorunlarını dile getirip kamu oyu oluşturuyorlar. Ayrıca yörede kamu ve ozel hizmet veren kurum ve kuruluşların halkla olan münasebetlerinde de aracılık yapıyorlar. İşleri aksatan ve çevreye zarar verenleri ortaya çıkarıyor, bunlara karşı alınacak önlemleri ve görevlileri haberdar ediyorlar. Atatürk, basına ve basın mensuplarına çok önem verirdi. Onun için demiştir ki, "Basın halkın müşterek sesidir” Neden? Çünkü halk adına basın bilgi ve haber toplamakta ve onları yazıp, yayınlayarak tekrar halka ulaştırmaktadır. Elbette ki bu hizmet kolay değildir. Hergün birçok yeni haberi araştırıp bulmak, düşünce yazılarını üretmek, yazmak ve yayınlamak. Aslında gazetecilik bir yerde özveri işidir. Gazeteciliği severseniz başarılı olur, sevmezseniz başarılı olmanız mümkün değildir. Sadece ilân için gazete çıkaranları görüyoruz. Gazetede önemli, halkın sorunlarını dile getirecek hiçbir şey yok. Bazıları da borazan gibi iktidarın veya tuttuğu partinin sesini çıkarmaktan başka birşey yapmıyor. Değişik görüşlere yer vermiyor. Bu tür gazeteler, bizim anladığımız gazetecilikten çok uzaklarda yandaş gazetelerdir. Yansız ve demokratik değiller. Oysa bir gazete hem yansız ve hemde demokratik olmak zorundadır.

Bir gazetenin büyüklüğü bence yaprak sayısı ve ebatları ile ölçülmez. Onun büyüklüğünü yaptığı işlevler ortaya koyar. Gazete var ki ayak altında ezilir, gazete var ki baştacı yapılır, saygı duyulur. Bu saygıyı yaptıracak olan elbetteki o gazetenin işlevleridir, yazarlarıdır. Gazeteyi muhabir ve muharrir okutur. Muhabir yaptığı yeni ve ciddi haberlerle, yazarlar ise yazdıkları ve yarattıkları yeni yazılarla gazeteyi okuttururlar. Bu tür gazeteler okuyucu tarafından baş tacı edilirken, bu özellikleri taşımıyan gazeteler ise sokaklarda ayak altında çiğnenmeye mahkumdular. Okunan, aranan, gazete olmak için objektif, gerçekçi, doğru haberci, doğru yazımcı ve gerçekleri yansızca aktarmacı olmak zorundadır. Ne başkalarına yağ çekeceksin ve ne de göz yumacaksın. Adam görevini yapmıyorsa, kötüye kullanıyorsa buna "Adam sende, banane!" demeyeceksin. Eğer gerçekten gazeteciysen, bu kurallara uyacaksın. Değilsen, yazma! Benim yazdıklarım çok tepki aldı ve çok ses getirdiler. Ama sonuçta yazım hep amaca ulaştı. Doğru olduğu ortaya çıktı. Bunun için de yazmaya devam ediyorum. Gücüm oldukça da yazacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar