FARUK HAKSAL
GEÇTİ 2012NİN PAZARI...
İşte 2012yi hep birlikte yaşayıp bitirdik.
Geçti 2012nin pazarı, sür geleceğini yeni bir yıla
Göreceksiniz Gelecek yıl da bugün ve bu saatlerde aynı düşüncelerin üzerine abanıp, benzer şeyler düşüneceğiz.
Ama, kafa/kağıdımız bir yıl daha eskimiş ve aklımız [belki de] bir karış büyümüş olarak
Ünlü Alman şairi Goethenin bu dünyadan giderken ettiği son sözler şunlar:
- Işık Daha çok ışık!..
Yaşadığımız bir yılın muhasebesini yapıp, hesabını vererek, kendimizi yaşanacak yeni bir yıla hazırlarken dilimizde benzer bir dilek yer alıyor:
- Aydınlık Daha çok aydınlık!..
İnsan düşünmeden edemiyor:
- Niçin gündemimizde sürekli olarak aydınlık kavramı var?.. Niçin sürekli olarak bu kavramın çevresinde dolanıp duruyoruz?..
Çünkü toplum olarak karanlık bir tünelin içinden geçiyoruz
Toplum olarak karanlıklara itilmiş bir eğitim sistemi ve medya bombardımanı altında inim inim inliyoruz.
Ve doğal olarak da her birimiz, bu karanlık ortamdan nasibimizi alıyoruz.
Hiç kimse içinde yaşadığımız toplumun karanlığa itilmiş durumundan pay almadığını ya da etkilenmediğini ileri sürmemelidir.
Aydınlığın içinde daha da derinleşmek için alın-teri dökmek varken, karanlıktan kurtulma yönündeki çabalamalarla ömür tüketmek, gerçek anlamda bir kayıp değil midir?
Yaşadığımız sürecin temel hedeflerine bir bakınız:
- Aydınlık düşünce.
- Laik toplum.
- Cumhuriyet değerleri.
- Hukuk devleti.
- Gerçek demokrasi.
- Bağımsız Türkiye!..
Demek ki, bu ülkede eksik olan unsurlar bunlardır.
Ulaşılması gereken hedefler bunlardır.
Toplumsal mücadelenin varması gereken menzilde bunlar yer almaktadır.
Şöyle biraz duralım
Soğukkanlılığımızı yardıma çağıralım Ve anımsayalım:
1924ler sonrasındaki genç Türkiye Cumhuriyetinin hedefleri nelerdi?..
- Eğitim seferberliği!..
- Sanayileşme hamlesi!..
- Milli ve modern tarım uygulamasının genişletilmesi!
- Demiryolu yapımı seferberliği!..
- Ekonominin milli karakterinin sağlamlaştırılması!..
- Türkçenin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması yönündeki çalışmalar.
- Dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilmesi ve kültürümüz ile uygar düşünce arasındaki köprülerin kurulması vs..
Lütfen dikkat
Yaşadığımız sürecin hedeflerinin hepsi [her biri ve tümü] 1924lerin Türkiyesinde zaten gerçekleştirilmiş durumdadır
1924lerin Türkiyesinin temel meselesi ekonomidir, eğitimdir, kültürdür
İçinde yaşamakta olduğumuz sürecin hedefi ise, 1924lerin Türkiyesinde ulaşılmış olan mevzilerin korunması ve eğer mümkün olabilirse, yeniden elde edilmesidir.
İşte Atatürk devrimlerinin aydınlık Türkiyesi, işte karşı devrim sürecinin ülkeyi getirdiği nokta ve işte bugünün yurtsever insanlarının yürüttükleri mücadelenin aslı ve esası
Hepinize aydınlık ve sıhhat dolu bir yeni yıl dilerim.