GAZETECİ ERMAN ÇETİN’DEN DEMİRCİ İÇİN İLGİNÇ TESPİTLER

GAZETECİ ERMAN ÇETİN’DEN DEMİRCİ İÇİN İLGİNÇ TESPİTLER

AYDINPOST İmtiyaz Sahibi ve Yayın Yönetmeni Erman Çetin, gazeteci Erol Özhavutçu’nun radyo programına telefon bağlantısıyla katılarak, İyi Parti Aydın İl Başkanı Süleyman Demirci hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Erman Çetin, İyi Parti İl Başkanı Demirci’nin yapmış olduğu açıklamayı “çark” olarak değerlendirdi. Demirci’nin AYDINPOST gazetesine verdiği röportajın arkasında duymamasını eleştiren Çetin, "Demirci’nin il başkanlığı fiilen sona ermiştir" ifadelerini kullandı. 

İYİ PARTİ GENEL MERKEZİ DEMİRCİ’YE AYAR VERMİŞ
Çetin katıldığı programda “İyi Parti İl Başkanı Sayın Süleyman Demirci, Aydınpost köşe yazarı Ahmet Gözen’e verdiği röportajda önemli ve böyle sert bir üslupla açıklamalar yapmıştı. Ondan zaten bir hafta önce de yine Ahmet Gözen’in bu kez Söke İYİ Parti ilçe Başkanı Çağlar Çelikez ile ile ilgili bir röportajı vardı. O röportaj ile başlayan bir süreç var. Ardından Süleyman Demirci’nin açıklamaları işin tuzu biberi oldu. Tabi bunları tartışırken, hem CHP hem de İYİ Parti tarafında polemikler yaşanırken, birden bire hemen Ankara’dan bir telefon gelmiş. Sayın Demirci Ankara’ya davet ediliyor. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Metin Ergun ile bir görüşme yapıldığını öğrendik. Tabi bizim aldığımız bilgiye göre, Süleyman Bey’e hani tırnak içerisinde söylemek gerekirse, ayar verilmiş. Üslübuna dikkat etmesi, ittifakın zedelenmemesi konusunda telkin edilmiş olduğu çok açık.” ifadelerini kullandı 

AÇIKLAMALARININ ARKASINDA DURMADI 
Erman Çetin Ankara’ya çağrılan Demirci’nin gelir gelmez açıklama yaptığını ve açıklamasında kendilerini suçladığını ifade ederek “sayın Demirci bir açıklama yaptı. Özetle açıklamasında; yazılan, söylenen bir olay dahilinde farklı boyutlara çekilmek istenmektedir. Böyle bir durum yaşanmaktadır" diyor. Yani farklı boyutlara çekilmek istenen durum nedir? Onu bilmiyorum. Süleyman Bey’in ifadesi bu. Ancak onlar ne anlattıysa Ahmet Bey ya da Aydınpost bunları sayfasına taşıdı. Çok enteresan böyle değerlendirmesi. 'Bilinmelidir ki, millet ittifakı sadece Aydın ilimizde değil tüm Türkiye’de başarılı olmuştur. Başta Ankara İzmir, İstanbul olmak üzere bir çok belediyeyi almışlardır. Bunun da bir örneği yaşadığımız şehir gözbebeğimiz Aydın’dır' diyor.  
'İlçe başkanımız ve il başkanımızla birlikte yapılan röportajlarda bazı kelimeler anlam dışına çekilmiş, bazı cümlelerde gazeteci arkadaşların yüklediği anlam ile vücut bulmuştur' diyerek kendini savundu.” dedi

DEMİRCİ ÇARK ETMİŞTİR..
Gazeteci Erman Çetin İyi Parti İl Başkanı Demirci’nin çark ettiğini ifade ederek “Vermiş olduğu röportaj ile son bu yaptığı açıklama büyük bir çelişki içersinde olduğu aşikâr. Biz bunu tabi çark etti olarak yorumluyoruz. Tabi bir hafta öncesinde tabircaizse asarım, keserim tarzındaki açıklamalar yapan Demirci’nin şimdi bu açıklamaları yapması, İYİ Parti Genel Merkezi tarafından kendisine yine tırnak içerisinde söylüyorum, bir uyarı yapıldığı, ayar çekildiği çok net olarak anlaşılmakta. Çünki cümleler yumuşatılmış, muhtemelen veya genel merkez tarafından kendisine verilen, önerilen bir metinle açıklama yapmak zorunda kalmıştır. İşi soğutmaya çalışıyorlar. Yani CHP cephesi sessizliğini koruyor. Aydın büyükşehir belediye başkanı Özlem Çerçioğlu sessizliğini koruyor. Artık bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İttifak bu anlamda yani ittifak korunabilir ama ittifakın temsilcileri arasındaki diyaloglar yıpranmıştır. Tahribat görmüştür. Bu ittifakın Süleyman Demirci ve ekibiyle tesis edilemeyecek olduğunu ben öngörüyorum. Süleyman Demirci bu yaptığı açıklama ve dolayısıyla Ankara’dan dönüşte yaptığı açıklamayla birlikte kendini yalanlamıştır. Kendisiyle çelişmiştir. 

"YA SUS YA İSTİFA ET" DEMİŞLER, ÇARK ETMEYİ SEÇMİŞ...

Çetin konuşmasının devamında “Eğersiz bir hafta önce benimle yapmış olduğunuz telefon görüşmesi gibi… Süleyman Bey Ahmet Gözen’in yazısından sonra beni aradı ve dedi ki! 'Eğer ben bunları konuşamayacaksam, başlarım böyle il başkanlığına'. Yani 'gerekirse beni görevden alsınlar' dedi. Yani 'hiç de umrum da değil, hatta benim kliğim var. Giderim işimin başında dururum' dedi. Yani 'ben meselenin bu kısmına bile takılmam' dedi. Bu kadar yükselen açıklamalar, bu kadar yükselen konuşmalar yapacaksınız ardından genel merkeze de 'ben bu tavrımı sergiliyorum' şeklinde konuşacaksınız şimdi de böyle bir yazılı açıklama yapacaksınız. Muhtemelen önüne iki ya da üç seçenek sunmuşlardır. O seçeneklerden birisini kullandığını görüyoruz burada Süleyman Demirci’nin. Ortamı soğutmaya yarayacağı düşünülen bir metin kaleme alınmış. Tabi bu metin servis edildi yerel medyaya. Buradan baktığınızda tabiri caizse bir geri vites söz konusu. Atar gider yapan işte 'partililerimin hakkını savunacağım' diyen, 'gerekirse görevden alsınlar' diyen Süleyman Demirci biranda ne olduysa sanki o ifadeleri kullanmayan birine büründü. Son yaptığı açıklamada sanki hiçbir şey olmamış, o ifadeleri o kullanmamış.  Hatta o ifedeleri başka yönlerlere çekilmiş gibi az önce okuduğum metinde başka bir yere evrilmiş sanki. Yahu senin ağzından ne çıktı. A çıktı a yazıldı, B çıktı B yazıldı. 

RÖPORTAJIN SES KAYITLARINI YAYINLAMAYA HAZIRIZ 
İyi Parti İl Başkanı Süleyman Demirci’nin çark etmesini, daha ötesinde yapmış olduğu açıklamaların gazeteciler tarafından farklı yerlere evrildiğinin söylemesinin yanlış olduğunu belirtip, “Burada yapılan tüm görüşmeler tapelere kaydedildi. Biz hem kendimizi koruma adına hem de konuğumuzu koruma adına görüşmeleri tapelere kaydediyoruz. Niye? çünkü ileride hem karşı tarafı korumak durumundayız dediğim gibi hem de kendimizi. İyiki de biz bunları tapelere kayıt almışız. Şimdi Ahmet bey’in röportajlarında kim hangi cümleyi hangi dakikada, hangi saniyede konuştu hepsi var. Az kalsın Süleyman bey 'ben bunları söylemedim' diyecek diye çok korktum. Biz de röportajın tamamını yayınlamak zorunda kalacaktık sonra. Buna gerek yoktu. Madem ki, sözünün arkasında, madem ki dik durmaya yüreyeceğini ifade ediyor. O zaman aynı şekilde dik durmalıydı. Yine diyorum, ben bu açıklamayı geri vites olarak görüyorum.” dedi 

DEMİRCİ NEYİ NERDE SÖYLEDİĞİNİ BİLMİYOR... 
Bazen siyasetçiler neyi nasıl söyleyecek olduklarını beceremeyebiliyorlar. Ve bu söylemlerde hata yaptıklarının farkına ya geç varıyorlar ya da hiç varamıyorlar. Şimdi bu benim nazarımda benim yorumumla şunu söyleyeyim. Haddini aşan bir cümle. Yani siz bunu diyemezsiniz. 20 yıllık Aydın siyasetinde var olan birine bunları diyemezsiniz. Yani sizin şu il başkanlığındaki süreniz maksimum 2 yıldır. İl başkanlığı yapmaya benzemez. Aydın’da siyasi oterite olmuş bir isme bu söylemler haddinizi aşan söylemlerdir. Süleyman Bey kusura bakmasın ama durumları kahve muhabbeti yapan muamelesiyle değerlendiriyor.  Yani bu kahve muhabbeti. İşte bu şu duruma benziyor. Biz bu haberi yapmasaydık, sen belediye başkanı seçilemezdin demeye gibi geliyor. Abi böyle bir durum yok. Kamuoyunda pek çok parametre söz konusu. Bu insanları ne düşündüğü çok önemli. Söke’nin dinamikleri ayrı, Aydın merkezin ayrı, Kuşadası’nın ayrı. Bu dinamikler ne düşünüyor. Halk ne düşünüyor. Halk ile temas burada çok önemli. Siz orada her gün 15-20 kişinin dişini tedavi edersiniz. Belki 15-20 kişinin hepsi Özlem Çerçioğlu’nu sana eleştirebilirler ama eleştirmeyebilirler. Bu övmeleri Özlem Çerçioğlu’nun çok başarılı olduğu anlamına da gelmez, Başarısız olduğu anlamına da gelmez. Yani elinizde net bir veri olması lazım. Bir tarafında İYİ Parti'nin, bir taraftan CHP ‘nin ortak olduğu bir ittifakta il başkanı titrine sahip olan bir ismin böylesine açıklama yapıyor olması şaşırttı. Ama iddialı bir ifade. Kendisini tebrik ediyorum ben. Eğer kendisinde böyle bir veri varsa.  Tabi sert çıktığı zaman ellerindeki verileri de sunmalıydı. Tabi böyle olunca konuştuğu her şey kahve muhabbetine döner. Bu tür söylemler, bu tür konuşmalar siyasi etiğe sahip olan herkese olmaz, yakışmaz bu tür hareketler. Yani Aydın siyasetindeki insanlar sokaktaki vatandaştan farklı düşünmek durumundalar. Onun için siz il başkanı seçiliyorsunuz. Şunu da söyleyeyim. Türkiye’de teşkilatlarla hiçbir zaman seçim kazanılmaz ama seçim kaybedilir. Bunun yine çok daha bariz örneklerinden bir tanesini daha burada yaşadık. Yani oraya idare etsin diye getirilen isimlerdir bu tarz isimler. Şunu bir daha diyorum Türkiye’de teşkilatlarla hiçbir zaman seçim kazanılmaz ama seçim kaybedilir“ dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.