Yaşanan olayı bir doğa katliamı olarak değerlendiren ve sosyal medyadan örgütlenen çevreciler, Korumar ile Adakule otel arasındaki denize sıfır alanda yürütülen kaçak inşaata tepki göstermek amacıyla eylem yaptı.
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) başvurusu üzerine, Korumar ile Adakule otelleri arasındaki alan, 12 Aralık 2011 tarihinde M. Esat Altungün başkanlığındaki Kuşadası Belediyesi tarafından meclis kararıyla botanik park ilan edilerek, koruma altına alındı. Daha sonra bölgede inşası tamamlanan ve bu sezon hizmete girecek bir otelin yönetimi, 2014 yılının Şubat ayı içerisinde, koruma altına alınan botanik parkın tapusu belediyeye ait olan bir bölümünün park olarak kullanılmak üzere kendilerine kiralanması için Kuşadası Belediyesi’ne başvurdu. Başvuruyu değerlendiren belediye yönetimi, park olarak kullanma talebini uygun bularak söz konusu otelin sahibi şirket ile 11 Mart 2014’te protokol imzaladı. Daha sonra, koruma altındaki botanik park ile nesli tükenmekte olan Akdeniz fokunun Kuşadası Körfezi’nin bilinen tek yuvalama alanında bulunduğu bölgede, protokole aykırı proje geliştirilmesi üzerine Kuşadası Belediyesi, EKODOSD’un da uyarısıyla kiralama protokolünü botanik parkın korunmasına aykırı davranıldığı gerekçesiyle iptal etti. 24 Mart 2014 tarihinde Kuşadası Belediyesi tarafından şirkete resmi bir yazı gönderilerek, bölgenin koruma altında olduğu, Akdeniz foklarının yuvalama alanı bulunduğu ve bu nedenle hiçbir şekilde proje geliştirilemeyeceği ve imar planına uygun olarak da sadece park olarak kullanılacağı tebliğ edildi. Buna rağmen, söz konusu şirket 2014 yılının Mayıs ayında botanik parkın Akdeniz foklarının yuvalama alanının bulunduğu bölgesinde dozerle çalışma başlattı. EKODOSD üyeleri, bunun üzerine hem savcılığa hem de Kuşadası Belediyesi ile Kuşadası Kaymakamlığı’na kaçak inşaat gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Kuşadası Belediyesi, otel tarafından yürütülen inşaatın kaçak olduğu gerekçesiyle geçen sürede 7 kez mühürleme işlemi gerçekleştirirken, Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı tarafından EKODOSD’un şikayeti üzerine hazırlanan fezlekenin ardından kaçak inşaat ile ilgili dava açıldı. Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan kaçak inşaat davasında üç duruşma yapılırken, mahkeme 10 Nisan’da keşif kararı aldı. 4. duruşmanın da 21 Nisan’da yapılacağı duyuruldu.
Bölgede kaçak inşaatların, belediyenin 7. kez mühürleme işlemi yapması, mahkemenin devam etmesi ve keşif kararı alınmasına rağmen daha da hızlanması üzerine, çevreciler tepki gösterdi. Sosyal medya üzerinden örgütlenen çevreciler, inşaat alanına giderek eylem yaptı. Çevreciler ile otel yetkilileri arasında zaman zaman gergin anların yaşandığı eylem olaysız sona ererken, vatandaşlar kaçak inşaatlar durana kadar her gün saat 18.00’de botanik parkta buluşma kararı aldı. Eylem sırasında hem Aydın Büyükşehir Belediyesi hem de Kuşadası Belediyesi’ne ait zabıta ekipleri botanik parka gelerek, kaçak inşaatlarla ilgili yeniden zabıt tuttu.
Çevreciler adına konuşan turizmci Levent Vardar, “Botanik parkın Akdeniz fokunun körfezdeki tek yuvalama alanının olduğu bölümünde resmen bir doğa katliamı yaşanıyor. Suç duyuruları, mühürlemelere ve devam eden mahkemeye rağmen söz konusu otel doğa katliamına devam ediyor. Kuşadası’nan bu önemli bölgesinin betona mahkum edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Hem kurumları göreve çağırıyoruz, hem de bu kaçak inşaatlar durdurulana kadar her gün saat 18.00’de orada buluşacağız ve tepkimizi ortaya koyacağız" dedi.
GİZLİ KALMIŞ BİR EKOSİSTEM ALANI
Çevre uzmanları ve doğa sevenler, 21 Aralık 2011 tarihinde koruma altına alınan Kuşadası Bayraklıdede Mahallesi’ndeki botanik parkın doğa harikası bir yer olduğunu belirterek, bu alanda Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örnekleri, yaban hayatı ve zengin bir kıyı ekosistemin bulunduğunu vurguladı. Kuşadası’nın en güzel doğal manzara izleme teraslarına sahip botanik parkın hem kıyılarında hem de tepelerinde doğal mağaralar bulunuyor. Alanda ayrıca doğal kayalara işlenmiş bir su kuyusu bulunuyor. Kuşadası’nın yanı başında henüz doğallığını yitirmemiş, zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bu alanın korunması ve doğal botanik parkı ilan edilmesi, Kuşadası’nın doğal zenginliğine büyük katkı sağlamıştı.