MEHMET ALİ OKLAY
EŞREF SENCER KUŞÇUBAŞI
Kuşçubaşı Eşref adıyla anılır. Yiğitler lâkaplarıyla anılırlar çoğu kez. Çerkez kökenlidir. (1873-1964) istihbaratçı ve gerilla savaş uzmanıdır.
Hayatı vatan hizmetiyle geçmiş, canını hiçe sayan görevler yapmış, kâh kahraman, kâh hain ilân edilmiştir. Harp Okulunun son sınıfında Jön Türklerle ilişkisi yüzünden Hicaza sürülmüştür. Sürgünde iken kaçıp, II. Abdülhamite karşı giriştiği isyan hareketini meşrutiyet ilân edilene kadar sürdürmüştür. Meşrutiyetle beraber (1908) çıkan af ile isyanı bırakıp, ekibiyle birlikte Teşkilat-ı Mahsusuya katılmıştır.
1911 Trablusgarptaki direnişi örgütlemiş, 1912de de 2. Balkan Savaşı sırasında Enver Paşa ile birlikte Tekirdağ ve Edirnenin kurtarılmasında yer almıştır. Batı Trakyada ilk Türk Cumhuriyetinin kurulmasında katkısı önemlidir. 1915-1918 yılları arasında Teşkilat-ı Mahsusanın başkanlığını yapmıştır.
1918te kendisini Malta sürgünleri arasında görüyoruz. Malta dönüşü milli mücadeleye katılmış, kendi yetiştirdiği Çerkez Ethem ile beraber savaşmıştır. (1920)
Atatürke düzenlenen İzmir suikastinde adı geçen Kuşçubaşı Eşref değil kardeşidir. (Sami Kuşçubaşı). Ancak suikast olayına katılanlar ondört kişidir. Bu ondört kişinin olaya fiilen iştirak ettikleri sabit olmuştu. Bu listede Sami Kuşçubaşı da yoktur. (İzmir suikasti ve İstiklâl Mahkemeleri, Azmi Nihat Erman, Temel Yayınları, sf. 11)
Lozan Antlaşmasının ardırdan (1923), Yunan ve İngiliz işbirlikçisi olması iddiasıyla Çerkez Ethem ile birlikte 150likler listesinde yer almış, vatana girişi 1936 yılına kadar yasaklanmıştır. 1950 yılına kadar Mısırda kalmıştır. 1950-1964 yılları arasında Türkiyede yaşamış. 1964te vefat etmiştir. Kabri Söke-Granta Mezarlığındadır .
Kahramanların hayatları iniş çıkışlı ve zorludur. Bu insanlar sonlarını düşünmedikleri için kahraman olmuşlardır. Başaranlar kahraman, başaramayanlar genellikle hain ilân edilirler. Ancak tarihi şahsiyetlerin tarih ve millet vicdanında görkemli yerleri vardır. Ruhları şad olsun.
Böylesi kahramanların isimlerini yaşatmak bizlere düşmektedir. Tarihi yargılamayı yine tarihe bırakalım. Biz kendi üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Sökedeki güzel bir yatırıma Kuşçubaşı Eşref isminin verilmesi hoş olur doğrusu.
Bir babayiğit aranıyor.
Saygılarımla...