Eğitim Sen Söke Temsilciliği; “EKMEK, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE KARDEŞLİK İÇİN

Eğitim Sen Söke Temsilciliği; “EKMEK, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE KARDEŞLİK İÇİN

Eğitim Sen Söke Temsilciliği; “EKMEK, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE KARDEŞLİK İÇİN BARIŞ İSTİYORUZ!”


█Gerçek Gazetesi
Eğitim Sen Söke Temsilciliği 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Eğitim Sen Söke Temsilcisi Bayram Tekçili imzalı açıklamada şu ifadeler yer aldı, “Bugün takvimler 1 Eylül 2013"ü gösteriyor. İnsanlık tarihinin bugüne kadar gördüğü en kanlı savaş olarak hafızlarda yer eden İkinci Dünya Savaşı"nın başladığı gün olan 1 Eylül 1939"un üzerinden tam 74 yıl geçti. Emperyalist güçler arası bu bölüşüm savaşı ardında 50 milyondan fazla hayat ve bir o kadar da sakat bıraktı. Faşizmin en çirkin yüzüne tanıklığın adı olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alan bu savaşta Yahudi soykırımı gibi kitlesel sivil ölümlerine imza atıldı. Bugüne kadar nükleer silahların kullandığı tek savaş olarak kayıtlara geçen 2. Dünya savaşı doğada da kalıcı tahribatlara yol açtı. Yerine konması bir daha mümkün olmayan tarihi birikim ve kültür hatırasını ortadan kaldırdı.
Küresel sermayenin ihtiyaçlarına uygun ekonomik ve siyasi projelerini hayata geçirmek için her yolu deneyen emperyalistler bugün de boş durmuyor. Amaçlarına ulaşmak için farklı milliyetlerden, etnik kimlik ve mezheplerden halkları birbirine düşman etmeye, dünyayı kana bulayan katliamlara imza atmaya devam ediyor. Bölgesel bölüşüm savaşlarına ve ardında bıraktığı acılara her gün bir yenisi ekleniyor. Savaş tehdidi, emperyalist işgal politikaları, milliyetçi-şoven saldırganlık tüm dünyada ve Ortadoğu"da öncelikli gündem haline gelmiş bulunuyor. Hemen yanı başımızdaki Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Lübnan başta olmak üzere tüm Ortadoğu coğrafyası adeta emperyalizmin adı konulmamış “yeni paylaşım savaş” alanına çevrilmiş durumda. Soğuk Savaş döneminde “yeşil kuşak” projesinin parçası olarak bir “ABD üssü” haline getirilen Türkiye ise bu yeni paylaşım savaşında emperyalizmin cephe ülkesi olarak konumlandırılmaktadır. Barışın anlamını, değerini ve insanlık için taşıdığı önemi en iyi bilenler, savaşların acımasızlığını yaşayanlardır. Ulusların, toplumların, halkların ve bireylerin bir arada huzur içinde yaşadıkları, adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşma ve dayanışmanın kalıcı olarak kurulduğu bir dünya özleminin barıştan geçtiğini bilenlerdir. Dünyanın neresinde olursa olsun, milliyeti, dini, mezhebi, etnik kimliği ne olursa olsun herkes için barış isteyen, bunun mücadelesi verenlerdir. Barışın anlamını emperyalizmin değirmenine su taşıyanlar değil, biz biliyoruz. Tarih bize göstermiştir ki, savaşa karar verenlerin çocukları daima cephenin uzağındadır. Emperyalistlerin bölüşüm savaşı ne bizim ne de çocuklarımızın savaşıdır.
Bu nedenle savaşların, işgallerin yoğunlaştığı, farklı milliyetlerden ve mezheplerden halkların birbirine karşı düşman edilmeye çalışıldığı bugünlerde, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü sahiplenmek ve barış mücadelesinin tüm dünya halklarına mal etmek gibi önemli bir sorumluluğumuz var. Bu tarihi sorumluluğu yerine getirmek için barış ve demokrasi arayışları karşısında şiddeti tek çözüm yolu olarak dayatanlara karşı inadına barış, inadına özgürlük talebimizi daha yüksek sesle haykırmaya, içeride ve dışarıda barış mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Tüm olumsuzluklara rağmen sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde, sevgiyle, kardeşçe yaşayabileceğimiz bir dünyanın hayal olmadığını biliyoruz. Bunun için emperyalist politikalar ve savaş çığırtkanlığı karşısında inadına barış, inadına kardeşlik demeyi sürdüreceğiz.
Hepimize, barış tadında türküler söylediğimiz güzel günler dileğiyle, saygılar sunarım. Yaşasın Barış!
Yaşasın emek, eşitlik ve özgürlük mücadelemiz!”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.