Eğitim Sen Söke Şube Başkanı Hayri Yaptaterek:
Eğitim Sen Söke Şube Başkanı Hayri Yaptaterek:Emekçilerin hak aramaları olağanüstü zordur, risklidir
Gerçek Gazetesi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Söke Şube Başkanı Hayri Yaptaterek, Türkiye"de 30 yıldır izlenen ekonomik politikalar ucuz ve örgütsüz işgücüne dayalı, istihdam yaratmak yerine daha az işçi ile daha fazla iş üretmeyi esas almışlardır. Bu sömürü düzeni Türkiye"de darbenin yarattığı bir siyasi iklimde emekçilerin örgütlenmesi ve hak mücadelelerinin baskı altında tutulması pahasına kurulmuştur. dedi.
Ülkemizin 2008 küresel krizine bu yapısal koşullar altında girdiğini söyleyen Yaptaterek açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Ülke 2008 küresel krizine bu yapısal koşullar altında girdi. Kriz koşulları zaten kabul edilemez oranlarda seyreden işsizliği katmerlendirdi; işini kaybetmeyenler açısından reel ücretlerde ciddi e rimelere yol açtı.
Emekçiler 2 yılı aşan bir süredir meşru ve fiili yollarla ülkenin gerçek gündemini ortaya koymaktadırlar. Artık ülkenin küresel sermayenin istekleri çerçevesinde değil emekçilerin talepleri etrafında şekillenen politikalara ihtiyacı vardır. İflas etmiş neo-liberal politikalar halkımıza ve ülkemize yoksulluk ve mutsuzluktan başka bir şey vermemektedir.
Ülkenin gerçek gündemi işsizliktir: Bugün Türkiye"de 6 milyonu aşan emekçi işsizdir. Yine 6 milyona yakın emekçi aslen gizli işsizlik koşullarının ötesine geç meye imkan vermeyen insanlık dışı bir asgari ücretle çalıştırılmaktadır.
Ülkenin gerçek gündemi güvencesizliktir: milyonlarca emekçi sigortasız, kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Esnek ve kuralsız çalışma neredeyse bir kural haline gelmiştir. Kamuda 4B, 4C adı altında güvencesizlik yaygınlaşmaktadır. Taşeronlaştırma başka bir güvencesizlik türü olarak çalışma hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, % 41,7"dir. Siyasi iktidarın en son olarak göz diktiği güvence kıdem tazminatıdır.
Ülkenin gerçek gündemi örgütsüzlüktür: Bugün çalışma hayatı anti-demokratik yasaların sultası altındadır. Emekçiler açısından örgütlenmek, hak aramak olağanüstü zordur, risklidir. Sermaye kesimi en ufak bir sendikal girişim karşısında emekçileri işinden atabilmektedir. Sendikalaşma oranı düşüktür.
Yukarıda ifade ettiğimiz bu tablo karşısında buradan bir kez daha ilân ediyoruz. İflas eden ekonomi politikalarınızı reddediyoruz. Toplumun en geniş kesimlerinin çıkarlarını gözeten politikalar istiyoruz. İşsizlikle etkin mücadele istiyoruz. Emekçilerin taleplerinin karşılanmasını istiyoruz.
Taleplerimiz:
* Başta 4-C olmak üzere güvencesiz, kuralsız, esnek tüm istihdam uygulamalarının terk edilmesini
* Kamu emekçilerinin grevli, toplu iş sözleşmeli sendika hakkı Anayasal güvence altına alınmasını,
* Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak girişimlerin terk edilmesini
* İşsizlik Fonu"nun amacı dışında kullanılmasına son verilmesini
* Asgari ücretin insanca yaşamaya yeterli ücret olarak yeniden saptanmasını
* İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin iş cinayetlerini de önleyecek şekilde yasal güvenceye kavuşturulmasını
*Sağlık katılım ve katkı payından vaz geçilmesini İstiyoruz
26 Mayıs"ta yapacağımız grevle bu taleplerimizi bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koyacağız. İşsizliğe, güvencesizliğe ve örgüt süzlüğe boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha haykıracağız. Tüm halkımızı, emekçileri, emek dostlarını, demokratik güçleri grevimize katılmaya, destek olmaya eylemlerimize destek vermeye ve bu amaçla 26 Mayıs 2010 Çarşamba günü saat 12.30"da Pehlivanoğlu karşısındaki otoparkta yapacağımız kitlesel basın açıklamasına, katılarak haklarına sahip çıkmaya çağırı yoruz.
Özgür, eşitlikçi, demokratik bir ülke yaratana kadar mücadelemizin süreceğini herkes bilmelidir. Yolumuz açık olsun! Bu duygu ve düşüncelerle saygılar sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.