Eğitim Sen eğitimi değerlendirdi

Eğitim Sen eğitimi değerlendirdi

Eğitim Sen eğitimi değerlendirdi

Gerçek Gazetesi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Söke Temsilciliği, yazılı basın açıklaması ile “2010-2011 eğitim-öğretim yılı ilk yarıyılı sonunda eğitimin durumu”nu değerlendirdi. Söke Temsilcisi Ersin Altunyay imzalı açıklamada, Türkiye"de eğitim sisteminin yıllar içerisinde artarak büyüyen temel sorunları ve geçtiğimiz dönemde AK Parti hükümetinin eğitim alanındaki icraatları, 2010-2011 eğitim öğretim yılının ilk yarısında da devam ettiği belirtildi. Açıklamada eğitimde yaşanan sorunlar ana başlıklar altında sıralanarak şu görüşlere yer verildi:
•AKP"nin eğitime bütçeden yüksek oranda pay ayrıldığı ve okullaşma oranlarındaki artışa ilişkin çizdiği olumlu tabloya karşın yaklaşık 125 bin çocuk eğitim hakkından yararlanamamıştır.
•Okulların fiziki yapı ve donanım açısından yaşadığı eksiklikler sağlıklı bir eğitim hizmetinin verilmesini güçleştirmektedir. Okulların büyük bölümünde araç-gereç, kütüphane, altyapı donatım yetersizlikleri hala giderilememiştir.
•Genel liselerin, Anadolu liselerine dönüştürülmesi sürecinde binlerce öğretmen norm kadro fazlası durumuna düşürülmüş ve bu durum telafisi zor mağduriyetler yaratmıştır.
•Milli Eğitim Bakanlığı, resim, müzik ve beden eğitimi branşlarında ders saatlerini azaltarak, bu alanlardaki öğretmen ihtiyacını azaltarak daha az sayıda öğretmen çalıştırarak kendince “tasarruf” yapmaktadır.
•Okulların en temel ihtiyaçları için bile yeterli ödenek ayrılmamakta, eğitim harcamalarının önemli bir bölümü velilerden toplanan paralarla giderilmeye çalışılmaktadır.
•2002 yılında bir veli çocuğu için yılda 720 TL eğitim harcaması yapıyorken, bu rakam 2010–2011 eğitim öğretim yılında 3 bin 131 TL"ye çıkmıştır.
•Ders kitaplarının içeriği hala bilimsellikten uzak, ırkçı-gerici ve cinsiyetçi öğelerle doludur.
•Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 81 ilde 4 bin 193 dershane bulunmaktadır. Dershaneler yıllar içinde, aksi yöndeki tüm iddialara rağmen kamu okullarına alternatif haline getirilmiştir.
•Eğitimde “ticarileştirme” ve “özelleştirme” uygulamaları bütün hızıyla sürmekte, kamu-özel işbirliği çerçevesinde okullarda kamusal finansman yerini büyük ölçüde özel kesimden, şirketlerden sağlanan finansmana bırakmaktadır.
•Öğretmen açıkları sorunu geride kalan dönemde daha da artmış ve ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı 350 bini aşmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, Personel Genel Müdürlüğü"nün norm kadro esasına göre yaptığı hesaplamaya göre resmi öğretmen açığı 142 bindir.
•Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu"nun geçmişte sözleşmeliliğe karşı olduğu yolundaki ifadelerine rağmen sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik istihdam edilmesi uygulamaları devam etmektedir.
•Meslekî ve teknik eğitimin artık içinden çıkılamaz hale gelmiş sorunları çözüm beklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı meslek liselerinin ve bu liselerde okuyan gençlerin sorunları dinleyip çözüm üretmek yerine, endüstri meslek liselerini öğrencileri ve öğretmenleriyle birlikte özel sektöre devretmenin planlarını yapmaktadır.
•Okullar ciddi boyutlarda idari, teknik ve yardımcı personel eksikliği içerisindedir. MEB"in iç denetim raporunda da belirtildiği gibi 27 bin okulda yardımcı hizmetli bulunmamaktadır. Bu nedenle bu hizmetler “dışarıdan hizmet satın alma” yoluyla taşeron işçilere yaptırılmaktadır.
•Eğitim sistemi her geçen yıl artan sorunlarla boğuşurken, görevlerini fedakârca yerine getirmeye çalışan eğitim emekçileri, mevcut gelirleriyle giderlerinin ancak yarısını karşılayabilmektedir. Bugün Türkiye"de eğitim ve bilim emekçilerinin büyük bölümü borç ile yaşamlarını sürdürmekte, ekonomik ve sosyal sorunlarının gölgesinde görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar.
Eğitim sisteminin yıllar içinde birikerek artan yapısal sorunlarını, geçici, günübirlik politikalarla geçiştirmek ya da çözümsüz bırakmak, ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbe olacağını belirten EĞİTİM SEN Söke Temsilcisi Ersin Altunyay, “Eğitim sistemimiz; özellikle yoksul, emekçi ailelerin yaşadığı bölge ve yerleşim birimleri açısından daha büyük ihmallerin, derin eşitsizlik ve yoksullukların yaşandığı bir durumdadır. EĞİTİM SEN olarak, çocuk ve gençlerimizin, geleceğimizin bu enkazın altında yok olmaması için acil adımlar atılması zorunluluğunu bir kez daha belirtiyor; parasız, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hizmetinin tüm yurttaşlar için ayrım gözetmeksizin hayata geçirilmesi için somut adımlar atılmasını talep ediyoruz.” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.