Gerçek Gazetesi
Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Başkanı Melda Keskin çiftçilerin Dünya Çiftçiler Günü"nü kutladı. Melda Keskin Türk çiftçisinin içinde bulunduğu şartları değerlendirerek, “Çiftçi kaybettikçe ülke de kaybedecektir” dedi.
Melda Keskin şöyle devam etti, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü"nü kutladığımız bugün de Türk Çiftçisi olarak durumumuz malesef pek iç açıcı değildir. Türkiye 78 milyon hektar yüzölçümü üzerinde büyük bir tarım potansiyeline sahip bir ülkedir ve yaşadığımız bölge olan Söke Ovası da bunun büyük bir çoğunluğunu oluşturmaktadır. Ülkemiz bir tahıl ambarı iken dışarıdan tahıl ithal etmeye başlamıştır. Üretici bir ülke konumundan maalesef ithalatçı ülke konumuna düşmüş, dışa bağımlı hale gelmiştir. Yapılan bu yanlış politikalar sonucunda tarımda Cumhuriyet tarihinin en düşük büyüme oranı gerçekleşmiştir. Üretim düşerken ithalat patlamıştır, özelleştirmeler sonucunda bir çok fabrikalar kapanmıştır. Çiftçimiz haciz, icra kıskacında kalmıştır. Buğday ekim alanlarımız da raltıldı. Baklagillerde ithalatçı durumuna düştük. Tütün üretimi yıllık 200 bin tondan 55 bin tona ge rilemiştir. Tütün eken aile sayısı 330 bin azalmıştır. Tekelin satışı sonrası 6 sigara fabrikasından 5"i kapanmış ve orada çalışan işçiler işlerinden olmuş, evlerine ekmek götürememişlerdir. Mısır üreticisi zarar ettirilmiş, şeker pancarı ekim alanlarına kota koyularak daraltılmıştır. Sebze ve meyve üreticisi alın terinin karşılığını alamamakta, bunun karşılığında yandaş aracılar her geçen gün artmakta, fiyatların her geçen gün haksız bir şekilde yükselmesine sebep olmaktadırlar. Hayvancılık bilinçli olarak bitirildi. İlk defa ülkemiz dışarıdan hayvan ithal etmiştir. 2002 yılında tonu 194 TL olan yemin fiyatı, 2010 yılında 550TL"ye çıktı. Buna karşılık süt fiyatlarında hiç bir artış olmamıştır, süt fiyatlarını protesto eden çiftçilerimizin yaptığı eylemleri ideolojik olarak değerlendiren AKP yönetimi, 1 milyona yakın sağmal ineğin kesilmesine seyirci kalmış, süt krizinin yanına et krizini de eklemiştir. Sattığı 1 litre süt ile 1 kg yem alamayan üretici, ahır ve ağıllarını kapatmıştır. Bu durum da hayvancılıkta yaşanan krizin daha da derinleşeceği anlamına gelmektedir. En büyük pamuk üreticilerinden biri olan Söke Ovası"nda yıllarca pamuk para etmemiştir. Çitçimizin destekleneceği yerde Yunanistan"dan, Mısır"dan ve Amerika"dan pamuk ithal edilmiştir. Soruyorum bu ithalat kimlerin işine geliyor? Neden çiftçilerimizin ekmeğiyle oynuyorlar? Çiftçilermiz her geçen gün kaybetmekte. Çiftçimiz kaybettiğinde işçimiz ve esnafımız da kaybetmekte. Buna bağlı olarak ülkemiz kaybetmektedir. Yalnızca mazot üzerindeki vergi yükü nedeniyle çiftçimizin beli bükülmektedir. Çiftçimizin ödediği vergi miktarı tarımsal destek bütçesinin tamamına yakındır. Verdiği desteği sadece ÖTV+KDV ile geri alan AKP"nin 550 milyon TL mazot desteği verdiğini iddia etmesi ise kara bir mizah örneğidir. Onun için çiftçi kardeşlerimize diyoruz ki, CHP İktidarında çiftçimizin kullandığı mazot 1,5 TL olacak, gübre rant aracı değil üretim aracı olacak, elektriği kesik çiftçi kalmayacak ve faturaları hasat döneminde kesilecek tarımda kullanılan elektriğe sübvansiyon uygulanacak. Hayvancılığa tam destek sağlanacak, tarımda çiftçilerimizin ekonomik yönden örgütlenmesi sağlanacaktır Önce kendine yeten sonra da ihracatçı ülke Türkiye olacaktır. 2B orman arazileri çiftçilerimize tarım yapması için bedelsiz verilecektir. Ben bu doğrultuda çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Gününü kutluyorum. Bereketli bir sezon geçirmelerini diliyorum. Hepimizin rahat bir nefes alabilmesi için 13 Haziran sabahı CHP İktidarını beklemelerini istiyorum. Sevgi ve saygıyla selamlıyorum”