ÖZCAN PEHLİVANOĞLU

ÖZCAN PEHLİVANOĞLU

DİYARBAKIR’DA ABD İFTARI

 

ABD Adana Başkonsolosluğu tarafından, Diyarbakır’ın Dağkapı Meydanı’nda bulunan, belediye çadırında vatandaşlara verilmesi planlanan iftar yemeği, bir grup tarafından protesto edildi.

Çadırı yıkan 200 kişilik grup “Kahrolsun Amerika”, “Kahrolsun israil” sloganları attı...

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adana Konsolosu John L. Espinoza: “Bazen arkadaşlarımla dayanışma içinde olmak için oruç tuttum... Müslümanlar için oruç çok önemli. ABD’de dini özgürlükleri çok önemsiyoruz. O nedenle oruç tutanlara saygımızı göstermek istedik.” dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Espinoza “Bildiğiniz gibi iftarın amacı Diyarbakır halkıyla beraber olmamızı sağlamak ve bu halka olan saygımızı ve bağlılığımızı bir daha göstermek anlamındaydı.” Kimse sormuyor mu bu adama “senin Türk halkına saygı ve bağlılığın yok mu” diye? Yoksa burayı ABD’nin bir sömürgesi olarakmı görüyorlar?

İftar çadırı yakılırken polisin müdahale etmediği görüldü.

Daha sonra da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak olayla ilgili olarak: “Bu sıradan bir asayiş sorunu değildir... İstihbaratın, emniyetin bunlar konusunda haberdar olmaması, önlem almaması anlaşılır bir durum değildir.” açıklamasını yaptı.

İsterseniz gelin bu olayı okuyalım. ABD; Türk Milleti’nin ve Türkiye’nin dostu ve stratejik müttefiki gibi gözüksede, sağır sultan bile bilmektedir ki; gerçekte durum böyle değildir. Bu nedenle ABD, düşmanlarımızla işbirliği yapmaktadır. Diyarbakır’da iftar vermesi bu kapsam dahilindedir.

ABD’nin, Diyarbakır’da iftar verecek uygun zemini bulması, orada işbirlikçi ihanet varlığı olduğunun da bir göstergesidir.

ABD, İslam dini ve bu dinin mensupları ile adeta dalga geçmektedir. ABD’nin tek ve gerçek müttefiki İsrail, Filistin’de müslümanlara kan kustururken; ABD Adana Konsolosu Espinoza’nın Diyarbakır’da İftar için “ABD’de dini özgürlükleri çok önemsiyoruz. O nedenle oruç tutanlara saygımızı göstermek istedik.” demesi bu dalga geçmenin açık bir şekilde dışa vurumudur. Şimdi aynı konsolosun, plajda oynayan Filistinli müslüman çocukların, İsrail tarafından hem de Ramazan ayında katledilmesine karşı ne diyeceği benim için merak konusudur.

ABD’nin, İslam dinini de kullanmak sureti ile yaptığı iftar organizasyonu için özellikle Diyarbakır’ı seçmiş olması, toprak bütünlüğümüze ve Türk Milletine karşı saygı duymadığının net bir ifadesidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise bu iftar protestosuna sessiz kalarak bir manada “herşeyin farkında olduğunun” mesajını ABD’ye vermiştir. Belki de protestoyu desteklemiştir!

ABD bilmelidir ki; Türk Milleti “askerin başına çuval geçirilmesi”ni asla unutmamış ve unutmayacaktır. Er veya geç bunun karşılığı Amerika Birleşik Devletleri’ne verilecektir.

İftar çadırını yakma ve darma duman etme olayı; her ne kadar provakatif bir eylem olsa da, onca olumsuz duruma rağmen, Diyarbakır ve bütün bölgede bir “milli ruh”un yaşamakta olduğunu ve de bir kıvılcımla parlayabileceğini göstermesi bakımından memnuniyet vericidir.

Türk Milleti’nin, bütün bunları bilmek hakkıdır. Yani ABD’nin RTE kardeşliğini, niyetini ve bu niyete bağlı aldığı pozisyondan hepimiz haberdar olmalı, ilişkilerimizi de bunun üzerinden yürütmeliyiz.

Her zaman olduğu gibi bir Türk olarak, ABD’ye seslenmek isterim; “bizler ABD’nin düşmanı değiliz. Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi insanlık alemine “Yurtta Sulh, Cihan da Sulh” anlayışı ile bakarız. Ancak bize düşmanca uzanan bir el var ise, onu da kırmayı becerecek, güç ve kudrete de Allah’a çok şükür, sahibiz. Onun için sen yanılıpta Türk’ü; sakın RTE ve şürekasından ibaret zannetme... Gerçek Türklerin herşeyi dikkatle izlediğini ve bildiğini de unutma. İftar yapacaksan da gel, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da yap... Bağlılığın Diyabakır halkına değil Diyarbakırlılarında mensup olduğu Türk Milletine olsun ve bize bunu göster. Eğer İslam’a saygın varsa, İsrail’e mani ol... İşid’e ve Barzani’ye yol verme. Türk’ün ezilmesine göz yumma ve kendi menfaatin için Türk’ü kullanmaktan vazgeç!.. Eğer bunları ve bunlara benzer şeyleri yaparsan, Türk’ün dost eli sana uzanacaktır. Aksi halde ise herkes başına gelene razı olacaktır.” İnşallah ABD’nin Konsolosu John L. Espinoza beni okurda (!) devletine hepimizin işine yarayacak doğru mesajları ulaştırır!..

Önceki ve Sonraki Yazılar