Aydın Devlet Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Oğuzhan Aksu, diyabet hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Uz. Dr. Oğuzhan Aksu, diyabet hastalığının pankreas denilen organın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Diyabetin çocuklarda ve yetişkinlerde olmak üzere iki tip olduğunu belirten Aksu, “Çocuklarda görülen diyabette, belli bir yaştan sonra tamamen insülin üretimi hiç yoktur. Hemen hemen sıfıra yakındır. Diğer tip ise toplumun %90’ında görülen ailesinde şeker olup göbekli bel çevresi geniş olan insanlarda görülen diyabet tipidir. Onlarda da zamanla pankreasta işlev bozukluğu oluyor veya işlevi yapıyor ama insülin yeterli etki gösteremiyor. Bu nedenden dolayı kandaki şekerin düşürülememesi sonucunda bir takım komplikasyonların ortaya çıkmasına sebep oluyor” dedi.
Diyabetin birçok hastalığı tetiklediğini belirten Uz. Dr. Oğuzhan Aksu, “Bugün görme bozukluklarının en sık nedeni diyabettir. Şekeri bozuk olan bir insan 10 yıl sonra kapıyı göremeyecek kadar gözü bozulabiliyor. Elimizdeki ve ayaklarımızdaki sinirlerde diyabetten etkileniyor ve buna bağlı olarak da hastalarda duyma kaybı ortaya çıkıyor. Böbrek yetmezliğinin en önemli sebeplerinden biri şeker hastalığıdır. Tansiyon da şekerle beraber yükselip düşebiliyor. Diyabetin kalp damar hastalıkları üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Bugünkü kalp krizlerini en önemli sebebi şekerdir. By pass olan hastalar kalp, krizi geçiren hastalar, ayak damarlarında problem olup ayakları kesilmek zorunda kalan, beyin felci geçiren insanların çoğu diyabet hastasıdır” ifadelerini kullandı.
“DİYABETİN EN BÜYÜK TEDAVİSİ DİYETTİR”
Diyabet hastasının bazı alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda olduğunu, hastaların hastalık öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler durumlar olduğunu belirten Uz. Dr. Oğuzhan Aksu, şunları söyledi. “Toplumumuzun çoğunda ailesinde şeker hastalığı var. Özellikle ailesinde şeker hastalığı olan insanların beslenmelerine dikkat etmesi gerekiyor. 40 yaşından sonra belli aralıklarla kan şekerini ölçtürmeleri gerekiyor. Özellikle gebelerin gebelik döneminde belli aralıklarla şeker ölçümü yaptırıp, hatta şeker yüklemesi de yaptırması gerekiyor. Gebeliklerinde şekeri olanlar ilerde şeker hastası olma oranı daha da yükseliyor. Gebe kilolu bir bebek doğurduysa o bebeğin ilerde şeker hastası olma riski vardır. Bu açıdan ailelerin uyanık olması gerekiyor. Şeker hastası olduktan sonrada dikkat edilmesi gerekenlere gelince, şekerin en büyük tedavisi diyettir. En büyük silah insülindir. İnsülin bile diyetin önüne geçemiyor. Hasta bazı alışkanlıklardan vazgeçmek zorunda. Örneğin sigara ve alkol kullanan hastaların kesinlikle bırakması gerekiyor. Çünkü diyabet kalp damar sağlığını bozuyor. Hastaların çoğu hayatlarını kalp damar rahatsızlıkları nedeniyle kaybediyor. Stresten uzak durmaya çalısın. Stres, üzüntü, sıkıntı kan şekerini yükseltir. Hastanın hastalığı kabul etmeme durumu da hasta için büyük bir risktir. Gittiği programlarda hastaların bazı şeylere hayır diyebilmesi gerekiyor. Ana ve ara öğünlere dikkat etmesi gerekiyor. Hastaların doktorların vermiş olduğu tedavi programlarına da dikkat etmesi gerekiyor. Mutlaka 3 ayda bir düzenli olarak kontrole gelmeleri, göz börek kalp damar gibi ilgili bölümlerle koordineli olması gerekiyor”
Uz. Dr. Oğuzhan Aksu, Aydın Devlet Hastanesi Diyabet hemşirelerinin her zaman diyabet hastası vatandaşlara yardımcı olmak için poliklinikte bulunduğunu, hastaların istedikleri zaman gelip şeker ölçümlerini yaptırabileceklerini ve neler yapmaları konusunda gerekli bilgileri alabileceğini belirterek sözlerini tamamladı.