22 Temmuz’da yapılacak genel seçim AKP, CHP ve MHP arasında geçecek gibi...

Seçim aslında dindarlar, laikler ve milliyetçiler savaşını çağırıştırıyor...

Dindar olmasından öte militanlaşmış dindarlar AKP'ye,

Atatürk'e, laikliğe ve cumhuriyete sıkı sıkıya bağlı olanlar CHP'ye,

Hergün gelen şehit haberleriyle milli duyguları artanlar MHP'ye yönelmiş durumdalar.

Diğer partilerin temsilcileri de bu durumdan rahatsız. Bir televizyon programında seyrettiğim, Saadet Partisi'nden bir yönetici de kendileri açısından bu tehlikeyi görmüş olacak ki, "Seçimin cumhuriyet karşıtı AKP ve Cumhuriyet yanlısı CHP arasında geçeceği havası estiriliyor. Bu yaklaşım doğru değildir. İki parti de işlerine geldiği için bu konuyu sulandırmaktadırlar. Ne AKP dindar bir parti ne de CHP laik." diyordu.

Gerçekten de, Deniz Baykal karşıtı solcular bile, AKP'nin rejim için tehlike olduğu düşüncesiyle CHP’ye yönelmiş durumdalar...

Sırf AKP'nin bir dönem daha iktidar olamaması için CHP neredeyse tepki oylarıyla tek başına iktidara gelecek...

DSP kurmayları, halkın birleşmeleri yönündeki çağrılarını kulak tıkamadı ve seçime CHP’yle birlikte girme kararı aldı...

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da, “Nasıl olsa barajı aşamayacağız, hiç olmazsa AKP’nin ekmeğine yağ sürmeyelim. Sol oyları bölmeyelim”  diyerek seçime girmeme kararı alarak CHP’ye büyük jest yaptı.

Taraflı-tarafsız herkesin desteğini alan CHP bu seçimde de iktidar olamazsa hiç bir zaman olamaz.

Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde dik duruşu partisine artı yazdı.

Türk toplumunun Atatürk sevdalısı olan kesimi, CHP’yi, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in bekçisi olarak görüyor...

Bu kesimin de yabana atılmayacak sayıda olduğunu unutmamalıyız. Yine de, CHP’yi iktara taşıyabilecekler mi hep birlikte göreceğiz...