MHP’liler bu sloganı senelerce kullandılar ve hâlâ gönülden söylemeye devam ediyorlar. Aslında bunu söyleyerek, ileri görüşlü olduklarını da ortaya koymuş oluyorlardı. Çünkü devletin başı gerçekte cumhurbaşkanıydı.

(T.C. Anayasası md.104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır)

Tabiidir ki MHP’liler bunu söylerken, halk oylaması daha yapılmamış, Cumhurbaşkanını da TBMM seçiyordu.

Kast edilen genel seçimlerde MHP’nin birinci parti çıkarak, hükümeti kurması ve Sn. Devlet Bahçeli’nin Başbakan olmasıydı. Fakat 1999 seçimleriyle buna yaklaşılmamasına rağmen, daha sonra da rahmetli Ecevit’in sağlık sorunlarıyla karşılaşılınca ideal gerçekleşecek sanıldığı; şimdi bu iş oldu denildiğinde siyasi nezaketi gereği Devlet Bey’in böyle bir durumdan vazife çıkarma kolaylığına kaçmamış ve erken genel seçimleri tercih etmişti. Sonrası malum, baraj altında kalınmıştı. Hükümet kurma sorumluluğunu almak istemeyen Devlet Bey’i ve diğer liderleri halk tasfiye etmişti. İlk giden Devlet Bey’di istifa etti. Arkadan Çiller ve Mesut Yılmaz parti başkanlıklarını bıraktı. Devlet Bey MHP’lilerin yoğun baskısıyla     görevinde, yani partisinin başında kaldı. Çünkü MHP’lilerin ülküsü Devlet Bey’i devletin başına getirmekti.

Sözün özü bugündür. En iyi çatı aday Devlet Bey’dir. Devlet Bey’in çatı adayı komşuda, mahallede, Ankara’nın bazı merkezlerinde aramasına gerek yoktur. Kendi partilisine, sonra çatı aday için kendisiyle örtüşen, adaylar için kriterler sunan Kılıçdaroğlu’na sormalıdır. Yoksa çatı aday için kendi koydukları kriterlere Sn. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu kendileri uymuyorsa, bıraksınlar uyan adaylar hem Cumhurbaşkanlığına hem de partilerinin genel başkanlığına aday olsunlar. Bu millet her şeyi görüyor ve biliyor!