DEMOKRATİK TEMAYÜL

Bu ülke bizim.

İnsanlarımız nerede, nasıl yaşayacağına ve nasıl yönetileceğini tercih etmiş. Yaşamını şekillendirirken, nasıl yönetileceğine geçmişten bu yana kendisi karar vermiştir. Yöneticilerini kendisi seçmiş. Demokratik yaşamın gereklerini yerine getirmiştir.

Köylüsüyle-Kentlisiyle kendini yönetecek olanları seçerken, bugün karşılaştığı şey ise hak etmediği bir uygulama ile karşı karşıya kalmış olmasıdır.

Kendisine sorularak oluşturulan Belediye yönetimlerinin kapatılma kararıdır.

Bu uygulama ileride çok sorgulanılacaktır. Geriye dönüşün doğuracağı sonuçlar, bu gün köylerimizin yaşadıklarından farklı olmayacağından, pek çok sıkıntının yaşanması kaçınılmazdır. Belediyelerce planlanan çalışmalar, acaba köye dönüş ile gerçekleştirilebilecek midir ?

Bu gün için köylerimizin sorunlarını çözmekte zorlanan İl Özel İdareleri, kapatılan belediyelerin sorunlarını da yükleneceğinden, daha büyük güçlüklerle karşılaşacaktır.

Bundan da öte o yörede yaşayan yurttaşlarımızın doğrudan etkilemesi, kaçınılmazdır.

Köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızın kişi başına genel bütçeden aldıkları pay ile belediyelik olan yerleşim yerlerinde yaşayan yurttaşlarımızın genel bütçeden aldıkları pay aynı şekilde ve eşit mi? Sorusunu sorarak başlamak gerekir.

Bilindiği üzere köylerimizin alt yapı hizmetleri İl Özel İdareleri tarafından yürütülmeye çalışmaktadır. Bir milyona yakın yurttaşımızın yaşadığı Aydın ilinde, yarıya yakını köylerimizde yaşamaktadır. Köylerimizde yaşayan yurttaşlarımızın hizmet almasıyla, Belediye olarak hizmet alan yerleşim yerlerinin aynı düzeyde mi ?

Her hizmetin bir bedeli var.

Belediyelerin düzenli ve köylere göre genel bütçeden kişi başına daha fazla bir pay aldığı açıktır.

Yaşantılara bakarakta, aynı düzeyde olmadığı  görülmektedir..

Ayrıca köylerimizin düzenli gelir kaynakları bulunmamaktadır. Her köyün gelirleri, Koruma gelirleridir. Pek çok köyümüzün gelir getirecek arazisi ve koruması bulunmadığından muhtarlarımız, yokluk içinde kıvranmaktadır. Çoğu da sosyal güvenlik haklarından yoksundur. Primlerini bile ödeyememektedir.

Her muhtar bütçe yapmaktadır. Bütçelerinin çoğu gerçekçi değildir. Hayali bütçelerdir.

Nedeni de açıktır. Yukarıda belirttiğimiz düzenli bir gelirleri olmadığı için planladıkları yatırımlar için İl Özel İdaresine sevk etmekte, bu noktada siyasal etkilenme başlamaktadır.

Siyasal kişiler devreye girerek, istedikleri köylere, istenen kadar yardımlar çıkarılmaktadır.        

AKP hükümeti nüfusu 2000’in altında olan beldelerimizi köye dönüştürerek hangi akla hizmet etmektedir ?

Bilindiği üzere köylerimizin belediye yönetimine dönüştürülmesi için  O yerleşim yerinde yaşayan halka sorma gereği bulunmaktadır.

“Ey köyde yaşayan halkımız Belediye yönetimi için ne düşünüyorsunuz? Köy şeklinde mi yoksa Belediye  yönetimi mi istersiniz” diye  halkoylaması (referandum) yapılarak karar verilmektedir. Kısacası  geçmişte o yerleşim yerindeki vatandaşlar, nasıl yönetileceğine, halk kendisi karar vermiştir.

Belediye olunacağına halk karar vermiştir.

Şimdi ise halkoyuna başvurularak karar verilen yerel yönetim biçimi, çıkarılan yasa ile temsili demokrasi de temsil edilen halkın kendisine,

“Ey halkım..! Bak biz sizi köye dönüştüreceğiz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” demek gerekmez mi ?

Bu nasıl bir demokratik yaklaşımdır. AKP hükümeti aldığı bu kararla ayağına kurşun sıkmıştır. Belediyelerin kapatıldığı yerleşim yerlerinde yaşayan yurttaşlarımız, yapılacak yerel seçimlerde gerekli cevabı verecekledir.

Ülkeyi yönetme sorumluluğunu elinde bulunduranların, toplumun huzurunu sağlamak, yaşam kalitesini yükseltmek temel görevi olması gerekirken, oluşturulan ve uzun yıllar boyunca Belediye yönetimlerince hizmet alarak, belli bir noktaya gelmiş olan yerleşim yerlerinde yaşayanlar, geriye dönüşü, sorgulayacaktır.

Mecliste çoğunluğu ele geçirmiş olan AKP hükümeti aldığı bu kararla demokratik temayüllere ne kadar saygılı olduğunu göstermiş bulunmaktadır. Çıkardığı yerel yönetim yasasın da halk oylamasından söz eden AKP hükümetinin, demokrasiye ne kadar inandığı, belediyelerin kapatılması ile ilgili aldığı bu kararla ortaya çıkmıştır.

İthal düşüncelerle demokratik yaşamı şekillendirmeye çalışan AKP hükümeti, ithal düşüncelerinin kaynağı olan ülkelerde, belediye olarak hizmet verilen toplam yurttaş sayısının kaç olduğunu bilmiyor mu, biliyor!

Ancak Köy Hizmetlerini kapatarak, özelleştirmelerle yandaşlarını zengin etmenin yollarını, uyguladığı projelerle yaşama geçiren AKP iktidarı, her alanı ticarileştiren hükümet, Belediyelerin kapatılmasında da ticari düşündüğü açıktır!

AKP iktidarının bilmediği bir şey var. O da ithal düşüncelerle demokrasi olmaz……..

Demokrasi yaşanır…. 

Önceki ve Sonraki Yazılar