Demokrasi şehitleri

Demokrasi şehitleri

İncedal, “Demokrasi şehitlerimizi unutmayalım, unutturmayalım!”


Gerçek Gazetesi
SES, Alevi Kültür Derneği, ADD, ÇYDD, Eğitim-Sen Disk-Tekstil Sen Bölge Temsilciliği adına bir açıklama yapan ÇYDD Söke Şube Başkanı Nimet İncedal, yaptığı açıklamada “tüm adalet ve demokrasi şehitlerimizi, sevgi ve özlemle anıyoruz” diyerek, tüm yaşananların unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini belirtti. Toplumsal belleğin diri tutulması adına yapılan etkinliklerin bu yılın teması olarak “Sömürenler demokrasisi, hırsızlar düzeni” başlığı altında gerçekleştirileceğini sözlerine ekleyen İncedal, şöyle devam etti “24 Ocak 1993 yılında katledilen Uğur MUMCU ile 31 Ocak 1990 yılında öldürülen Muammer AKSOY'un ölümyıldönümlerini belirleyen 24 ve 31 Ocak günleri arasındaki haftayı Demokratik Kitle Örgütleri, sendikalar ile birlikte "adalet ve demokrasi" haftası olarak ülkemizin dört bir yanındaki etkinliklerde anarak toplumsal belleğimizi diri tutmalıyız. Ülkemizde Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana Kubilay TÜRKYILMAZ, Abdi İPEKÇİ, Erdal ÖZ, Uğur MUMCU, Muammer AKSOY, Ahmet Taner KIŞLALI, Necip HAMLEMİTOGLU ,Bahriye ÜÇOKLAR ve Maraş, Sivas ve Çorum olaylarında canlarını vererek bedel ödemede aklımıza ilk gelenlerdir. Bu insanlar ne yapmışlarda bunu haketmişler? Emperyalizmin iktisadi, siyasal ve askeri egemenliğini kabul etmeyen, tam bağımsız ve barışçı bir politika anlayışı ile halkın iktidarını savunan laik, ırkçılığa, şovenizme kapalı, bu topraklarda yaşayan halkların ulusal ve demokratik haklarına saygılı bir yönetim biçimi istemişlerdir. Bu güzel insanlar bildikleri ile toplumu uyarmayı görev edinmişlerdir. Demokrasiyi yaşatmak için, yurtsever ve aydınlığa sahip çıkanlar ne yazık ki demokrasi şehidi olarak bir bedel ödemek zorunda kalmışlardır.
Uğur MUMCU; Yürekliydi laik Cumhuriyetin şartsız savunucusuydu. Benzeri çok zor bulunacak bir Cumhuriyet çocuğuydu. Kalemini kimsenin hatırı için kullanmamış sadece nesnel belgeleri inceleyerek yazmış, halkı ve özellikle ülkemizi yöneten yetkilileri uyarmış üstelik bu görevini yaşamının sonuna kadar sürdürmüştür. Türkiye'nin sosyal ve siyasal durumunu onun kadar başarı ile değerlendiren bir başka araştırmacı gazeteci kolay kolay yetiştirilemez. Kitapları ve köşe yazıları ile ülke gerçeklerinin, bugünkü durumunu yıllar öncesinde dile getirmiştir. "Mezar taşlarımıza basa basa devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler." diyordu Sesleniş şiirinde. Uğur MUMCU'nun haksız olduğu söylenemez. Yaşamasını istemediler ve hain bir suikast ile genç yaşta aramızdan ayırdılar. Uğur MUMCU'nun öldürülmesinin üzerinden 16 yıl geçti. Zamanın yetkilileri bu menfur cinayetin kısa zamanda aydınlatılacakına dair her zaman olduğu gibi söz vermişlerdi. Sizce suçlular bulunup cezalandırıldı mı? "Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz" diyen Uğur MUMCU'nun bu sözü, araştırmaları göz önüne alındığında bu yaşadıklarını, yaşadıklarının nedenlerini ve hatta bunlara kimin, kimlerin sebep olduğunu gösteriyor olamaz mı? Bütün bunların ışığında ülkemizde son süreçte yaşananlarla Uğur MUMCU'nun yazdıkları ve savundukları arasında ki bağı kurabilmek ve onun mücadelesine sahip çıkma adına daha çok okumalı ve araştırmalıyız. Geleceğimizin yani yarınlarımızın hazırlanmasında bilinçli gençlerin yerlerini alması umuduyla tüm adalet ve demokrasi şehitlerimizi, sevgi ve özlemle anıyoruz. Unutmayalım, unutturmayalım diyoruz”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.