CHP Söke İlçe Yönetim Kurulu Üyelerinin toplu istifa kararlarını sosyal medyadan öğrenince şaşırdım. CHP İl Kongresine saatler kala yaşanan istifa kararı garibime gitti. Hemen istifaların nedenini araştırmaya koyuldum ve öğrenince daha da çok şaşırdım. 
İstifa gerekçesi aynen şöyle!
İl Kongresi öncesinde Aydın İl Başkanlığı Söke Yönetiminden iki isim istemiş. Bu isimleri belirlemek üzere ön seçim yapacaklarını belirttiklerinde kendilerine bir isim belirleyin dayatması gelmiş... 
Gerekçeli karar bundan ibaret!
Pazar günü gerçekleşen CHP İl Kongresi sonrasında Pazartesi günü basın toplantısı gerçekleştirildi ve istifa nedeninin aynen böyle olduğu resmi ağızdan da deklâre edildi.
1 yıl önce olağanüstü kongreyle göreve gelen yönetim kurulunun istifa gerekçesi tamamen gereksiz...
Neden gereksiz olduğunu yazımın devamında göreceksiniz!
Sayın Akkaya açıklamasında; “CHP’nin temelinde demokrasi var, ancak demokrasi işletilmedi” diyor. 
Bu söylem de çok geç kalınmış bir serzeniş...
Neden geç kalındığını da yazımın devamında göreceksiniz!
Açıklamada iki nokta dikkatimi çekti.
Birincisi...
“...Yerel seçimlerde Genel Merkezimiz Ticaret Odası Başkanımız Sn. Süleyman Toyran’ı bize başkan adayı olarak verdi. Kendisi Söke tarafından tanınmasına ve bilinmesine rağmen sistemli bir şekilde çalışarak onu seçim yapılacak köylere ve en uç noktalara kadar tanıttık, anlattık...”
İkincisi...
“...Verilen sözler yerine getirilmediği, İlçe Yönetimi yok sayıldığı, dayatma yapıldığı için İlçe Yönetimi olarak istifa ettik”
Birinci konuya açıklık getireyim! 2014 yerel seçimlerinde neler yaşandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Belediye başkan adayının belirlenmesi aşamasında Sayın Akkaya’nın iddia ettiği gibi bir süreç işlemedi. Süreç çok sancılıydı. Sayın Akkaya; Süleyman Toyran konusunu bayağı geçiştirmiş. 
İsterseniz hafızalarımızı bir tazeleyelim. 
Sayın Toyran’a yapılmayan saygısızlık kalmamıştı. Saygısızlığı yapanların başında da Sayın Akkaya vardı. Süleyman Toyran’ın ismi CHP’den başkan adayı olarak siyasi kulislerde konuşulmasına bile tahammül edememişlerdi. Ve akabilinde de, CHP İlçe Başkanı Akkaya düzenlediği zehir zemberen basın açıklamasıyla böyle bir ihtimalin kabul edilemez olduğunu belirtmişti. Sayın Akkaya’nın Söke Belediye Başkanı Toyran için neler söylediğini uzun uzadıya yazmama gerek yok! Ogün kaleme aldığım yazımı Gerçek Gazetesi’nin web sayfasından okuyabilirsiniz. Sayın Akkaya’nın, CHP İlçe Teşkilatının başı olarak sistemli bir şekilde seçimlerde çalışma olayına gelince! Tam da seçim arafesinde, mahalle mitingleri yapılırken Barselona gezisine ben gitmedim herhalde! CHP İlçe Başkanı olarak, Seçim İşleri Başkanı Levent Tuna ile birlikte arkanıza bile bakmadan uçağa binip gitmediniz mi?
“Biz; Sayın Toyran’ı Barselona’da da tanıttık” diyorsanız buna diyecek sözüm yok!!!
“...Sistemli bir şekilde çalışarak onu seçim yapılacak köylere ve en uç noktalara kadar tanıttık, anlattık...” derken sizi o zaman anlayabilirim!!!
İkinci konuya da açıklık getireyim!  İstifalar sonrası gerçekleşen basın toplantısına katılımın iyi olduğunu gördüm. CHP İlçe Başkanı Hüseyin Akkaya ve yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere, Kadın Kolları Başkanı Nebahat Erten, Gençlik Kolları Başkanı Berkay Özdemir’de toplantıya destek vermiş. 
Silyaseti çok iyi bildiklerinden şüphe duymadığım bu arkadaşlara sormak istiyorum.
2014 yerel seçimleri için Söke Belediye Başkan Adayı belirlenirken, CHP Genel Merkezi sizlere verdiği sözleri yerine getirdi mi? Genel Merkeze Süleyman Toyran ismini sorduğunuzda, “Böyle bir durum söz konusu değil” cevabını almadınız mı?  Bu görüşmeye rağmen ve böyle bir durum söz konusu olunca İlçe Yönetimi yok sayılmış olmadı mı? Sonrasında da sizin istediğiniz adayla yola çıkılmayıp, genel merkezin belirlediği, parti üyesi bile olmayan adayla seçimlere gidilmesi  dayatma değil de nedir? 
Bu durum karşısında adama sormazlar mı?
İlçe Yönetimi olarak o zaman neden istifa etmediniz?!” diye.
Eğerki, sorun gerçekten demokrasiyse (!) demokrasi o gün işlememişti. O gün bunu içlerine sindirenleri kamuoyu bugün anlamakta güçlük çeker. 
Şimdi kalkıp! “Sırf bu yüzden tası tardağı topladık ve topluca istifa ettik” diyorsanız buna kargalar bile güler. 
Bence geç kalınmış bir istifa ile karşı karşıyayız. 
Sayın Akkaya ve yönetimi; basın toplantısında tu kaka yaptıkları ve buruşturup çöpe attıkları Süleyman Toyran ismi belediye başkan adayı olarak kendilerine sunulduğu anda istifa etmeliydiler. 
Sayın Akkaya benim bu düşüncelerimi çok iyi biliyor. Sayın Toyran ile birlikte gazete idarehanesine ziyarete geldiklerinde bu düşüncelerimi iletmiştim. Eleştirmememin tek nedeninin de Süleyman Toyran’a zarar vermek olduğunu kendisine söylemiştim.
Şimdi kalkıp demokrasi havarisi kesilmenin anlamı yok...
Çünkü bunu kimse yutmaz...
Sayın Akkaya’nın açıklamasında dediği gibi, yeni sürecin hayırlı olmasını diliyorum...