Cuma hutbesinde Halep ve Arakan vurgusu
Cuma hutbesinde Halep ve Arakan vurgusu
Türkiye genelinde olduğu gibi Aydın’daki camilerde de okunan Cuma hutbesinde Halep, Arakan, İstanbul ve tüm İslam aleminde yaşanan terör saldırılarına vurgu yapıldı.
Cuma hutbesinde birlik beraberliğe vurgu yapılarak,” Gönüllerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin birbirimize sımsıkı kenetleyelim. Aramızdaki ülfet ve muhabbeti zedeleyecek her türlü söylem ve eylemden uzak duralım. Her türlü hile, tuzak ve oyuna karşı uyanık olalım. Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan cinayet şebekelerinin işlediği cürümler karşısında sükûnet ve itidali elden bırakmayalım” ifadelerine yer verildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbede,”Peygamberimiz (s.a.s)’in dünyayı teşriflerini idrak ettiğimiz Mevlid Kandili’nin arefesinde millet olarak menfur bir terör saldırısına maruz kaldık. İnsanlıktan yoksun cinayet şebekesinin düzenlediği bu meşum saldırıda şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Rabbimiz, hepimize sabır ve metanet ihsan eylesin. Milletimizin başı sağolsun Cinayetler ister İstanbul’da, ister Halep’te ister Arakan’da işlensin. İnsan öldüren, can alan, insanları katlederek emellerine ulaşmaya çalışanların peşini Yüce Rabbimizin ezeli iki hükmü asla bırakmayacaktır. Birinci hüküm şudur ki; “Her kim haksız yere bir cana kıyarsa, bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir.” 1 Masum bir cana kıyan, insanlığı katletmiş bir cani olarak Allah’ın huzuruna gidecektir. İstanbul’da 44 cana kıyanlar, 44 defa bütün insanlığı katlettiler. Halep’te her bir çocuğu katledenler, insanlığı defalarca katlettiler. Bu katliamları gerçekleştirenler, bütün insanlığı katletmiş gibi hesap vereceklerdir. Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda ’Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır’ buyurmaktadır. Bizler inanıyoruz ki; millet olarak, İslam dünyası olarak bugün yaşadığımız sıkıntılar, ebedi değildir. Geçmişte içinden geçtiğimiz zorlu süreçler, bizim için yeni dirilişlerin habercisi olmuştur. Bugün de hep birlikte yaşadığımız acıların, çektiğimiz zorlukların akabinde yepyeni bir dirilişin, Rabbimizin lütuf ve rahmetinin bizleri beklediğine olan inancımız tamdır. Yeter ki bizler, bu inancımızı, ümidimizi asla yitirmeyelim. Yeter ki bu uğurda üzerimize düşen görev ve sorumlulukları hakkıyla yerine getirelim. Şehitlerimizin uğrunda canlarını verdikleri değerlerimizden, birlik-beraberlik ve kardeşlikten, hak ve adaletten asla taviz vermeyelim. Bizler inanıyoruz ki; Allah’ın merhameti, adaleti, mağfireti ne kadar hak ise gazabı, laneti, kahrı da o kadar haktır. Gözünü bile kırpmadan onlarca masum cana kıyanlar ve bunların yanında yer alanlar, elbette hak ettikleri cezayı bulacaklardır. Varlığımıza, değerlerimize, huzurumuza kast edenler, Allah’ın “Kahhar” ismiyle kahrolacaklardır” denildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.