Kuşadası Belediyesinin ihalelerinin açık ihale şeklinde yapıldığını ve şartları taşıyan her firmanın ihaleye girdiğini belirten Bülbül, “Bahse konu firma devlet kurumlarıyla da çalışmış bir firma. Buradan bakarsak sayın Yavuz, mensubu olduğu partinin iktidarında devletin kurumlarının da ‘terörle iltisaklı’ bir firma ile çalıştığını iddia etmiş oluyor.
Kuşadası, pek çok konuda Sayıştay denetiminden geçmiş bir belediye anlayışı ile yönetiliyor. Yapılan bu ithamlar ne etik ve ahlaklı siyaset anlayışına uyar ne de iddiaları ortaya atanlara bir yararı olur. Sayın Yavuz’un gazeteci sayın Ergün Poyraz’ın kimler tarafından darp edildiğine yönelik soruşturma devam ederken kendisinin Kuşadası Belediyesini bu kadar net ifadelerle suçlaması çok talihsizdir. Sürecin sorununda kendisi aynı net ifadelerle özür diler diye umuyoruz. Kuşadası Belediyesi’ni başarı, adalet ve şeffaflıkla yöneten, halkın büyük desteğini ve oylarını alan, projeleriyle yerel yönetimde örnek teşkil eden Belediye Başkanımız Ömer Günel’e yönelik bir kumpastır” dedi.
Gazeteci Ergün Poyraz’a yönelik saldırıyı da bir kez daha kınayan Bülbül, basına yönelik saldırıların hiçbir gerekçesinin olamayacağını, adli sürecin bir an önce sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.

BASIN ÖZGÜR DEĞİL SANSÜRLÜ
Yavuz’un AKP döneminde özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde basın özgürlüğünde ilerlediğine yönelik sözlerine de tepki gösteren CHP’li Bülbül, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ülke tarihinde rekor kırdı ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla yurttaşlara bugüne kadar yaklaşık 40 bin dava açıldı. Basın özgürlüğünden bahsedeler, sadece kendilerinden olanın özgürlüğünü savunduğu için gerçekleri görmezden geliyor. Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülkede içinde 154’üncü sırada. Küresel Özgürlük Raporuna göre, Türkiye'nin küresel ölçekte özgür ve bağımsız medya puanı 4 üzerinden 1. Ülkede 26 medya çalışanı cezaevinde. 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 2007 tarihinden bugüne kadar 510 bin web sitesine ve internet sayfasına erişim engeli getirildi. Bunun yanı sıra güvencesiz, sağlıksız ve düşük maaşlarla, mobbingle, akreditasyon denilen sansürle mücadele ediyorlar. Tüm bunlar ortadayken basın emekçilerinin karşısına geçip de özgürlük ve iyi standartlardan bahsetmek, yapılan tüm bu açıklamalar tam bir aymazlıktır” dedi.