Eski Akbük Belediyesi’nin vatandaştan talep ettiği su katılım payları konusunda çok söz edildi; çok şey yazıldı, çizildi…
Ama bu kadarı görülmedi.
Gerçekler bu ölçüde değiştirilmedi; eğilip bükülmedi…
Eski Akbük Belediyesi’nin eski belediye başkanı Erçin Sandalcı’nın aşağıya aktardığımız sözleri dudak uçuklatacak cinsten. Erçin Sandalcı, kendisi ile röportaj yapan “kandaş” gazeteci Bülent Eser’e şunları söylüyor:
-    Onlar avukatlık ücretlerini ceplerine attılar… 15 Milyonluk hibe uçup gitti.
Onlar kim?
Biz çevreciler; AKÇED’liler, TEMA’cılar…
Hemen şu gerçeği açıklamakta yarar var…
Ben Avukat Faruk Haksal olarak sadece eşimin başkanı olduğu Yeşil Akbük Sitesi’nin vekâleti ile bir itirazda bulundum.
Hepsi bu kadar…
Eğer bir tek Akbüklü çıkıp da, “ben Faruk Haksal’a vekâlet verdim… Şu kadar da vekâlet ücreti ödedim,, derse… İlan ediyorum, Didim Atatürk heykelinin önünde sayın kadim başkanın haklılığını [davulla zurna ile] ilan edeceğim.
Hodri meydan!
Ama ya böyle biri ortaya çıkmaz ise… Acaba bu yalan/yanlış sözleri eden kişi, aynı şeyi yapabilecek midir?..
Ama mademki bu konuda bizlere bir iftira atıldı… Yeri gelmişken, bu konuda olup bitenleri kısaca açıklayalım:
Gelin hep beraber bir hesap yapalım…
Su katılım payları konusunda idari yargıda yaklaşık 8.500 dava açıldığını biliyoruz.
Ve hepsi de kazanıldı. Mahkemenin kararları Akbük Belediyesi’nin itirazı üzerine üst mahkemeye gitti; onandı, kesinleşti…
Şimdi ben, bir avukat olarak dava açacak insanlardan vekâlet almış olsaydım. Kendilerinden de tek kuruş vekalet ücreti talep etmeseydim; bakın karşımıza nasıl bir hesap çıkıyor?..
Aydın vergi mahkemesinin vermiş olduğu kararlarda [ayrıca] 1500’er Türk lirası vekâlet ücretine de hükmettiğini biliyor musunuz?
Lütfen şimdi elinize bir hesap makinesi alıp, 1.500 ile 8.500 rakamlarını çarpınız.
Ne Çıktı?
12.750.000 Türk lirası mı?
Hayret!..
Durun, hesap makinenizi hemen kapatmayın. Bu rakama bir de tahsilâtla ilgili dosya başına 300’er lira "icra vekâlet ücreti" tutarını da ekleyin…
Ne çıktı?..
15 MİLYON 300 BİN Türk Lirası mı?..
Evet, doğru hesapladınız; tebrik ediyoruz.
İşte bizim bulaşmak istemediğimiz rakam budur. Tutum budur; davranış ve kişilik zenginliği budur…
Çünkü, böyle bir iş içine girdiğimizde “biri”lerinin neler söyleyeceğini tahmin edebiliyorduk...
Üstelik bu paranın Akbük Belediyesi’nden tahsil edileceğini de biliyorduk.
Hoş, onlar biz ne yaparsak yapalım, aynı söylemi tüttürmekte devam ediyorlar; fark etmiyor; ama neyse…
Bizim bu noktada yapacak bir şeyimiz yok. Geçmişi kurcalamaya niyetimiz de yok. Bundan sonrası o “biri”lerinin sütü ile ilgili bir konudur ve bizi ilgilendirmez.

İşte böyle sayın okuyucular…
Ve bu tiyatroyu oturdukları yerden seyreden sayın seyirciler; işte böyle!
Biz bulaşmak istemiyoruz sayın kadim başkan, bu türden gereksiz kavgaların, çekişmelerin, yalan ve dolan ortamının içinde dolaşmak istemiyoruz.
Siz, kendi deyiminizle, “siyasi geleceğinizin” izinde yürümeye devam edin, size iyi yolculuklar dileriz.
Bizim o taraklarda bezimiz yok.
Tam tersine, kamu hizmeti neredeyse, biz oradayız… 
Çevre değerleri, halk sağlığı, kültür, Cumhuriyet değerleri ve de illa ki de ahlak!..
Hem de karşılıksız, ödünsüz ve siyasi gelecek hesapları yapmadan…
Bulaştırma bizi bu türden çekişmelerin içine sayın kadim başkan.
Artık yeter: 
-    Lütfen…

[email protected]