Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, her gittiği ilde olağanüstü bir program olmadığı takdirde 2 saatini o ilde sağlık hizmeti almış hasta ziyaretlerine ayırdığını belirterek, "Orada bir yeni doğum yapmış olan, yoğun bakımdan çıkmış olan ve ameliyat olmuş olan en az üç eve tesadüfen gidiyorum. Bu gittiğimiz adresi önceden bilme gereğinin anlamı değeri de yok. Hedef için de amaç için de katkısı yok" diye konuştu.

2 yıllık bakanlık süresince salon toplantıları ve masa başında yöneticilerle yaptığı toplantılarda yakalayamadığı birçok problemi veya çok basit sorunu o evdeki hastadan, hasta yakınından yakaladıklarını belirten Bakan Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"İnşallah her ay ildeki bütün yöneticilerimiz, Türkiye genelinde 7- 8 bin yöneticimiz var. Her ay 10 eve, bunun üçü aile hekimliğinden hizmet almış olan, biri 112 acil hizmetlerinden hizmet almış olan, diğeri 5'i, 6'sı doğum yapan, yoğun bakımdan çıkan, ameliyat olan, diyabet hastası, kronik böbrek hastası. Ama ildeki bütün yöneticiler 10 eve gidip, eşinizle giderseniz daha bereketli olur, şart değil, ama elinizde bir demet çiçek, güler yüz, bir vicdan, bir hatır sorma, bir insani ilişki. Bütün yöneticilerimiz ve başta il sağlık müdürümüz, genel sekreteriniz, halk sağlığı müdürümüz, yardımcıları, yani hastanelerdeki bütün yöneticilerimiz. Bu anlamda, 1 Şubat'tan itibaren bütün yöneticileriz zile basacak, kapıyı çalacak ve hatır soracak."

ALO UYUŞTURUCU HATTI

Uyuşturucuyla mücadele konusunda, "Bataklık nerede? Artık sivri sinekler bizim canımızı okur hale gelmiş, halbuki bataklığa bakmamız lazım" diyerek açıklamalarda bulunan Bakan Müezzinoğlu, önleyici ve koruyucu tedbirler konusunda son 7-8 aydır çok yoğun çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Müezzinoğlu, çalışmaları Salı günü acil eylem planıyla 8 bakanlık ve sivil toplum örgütlerine sunacaklarını söyledi.

Ayrıca Sağlık Bakanlığı olarak Alo Uyuşturucuyla Mücadele Danışma ve Destek Hattı'nı kuracaklarını belirten Bakan Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Bu anlamda anne ve baba veya muhatapları asla güvenin dışında, ben suçlu pozisyonuna düşer miyim gibi değil, anne rahatlıkla sorabilecek, rahatlıkla danışabilecek. Aile hekimlerimiz de onlara gerekli eğitimi verebilecek ve aile hekimine grip olmuş, nezle olmuş gibi, bir enfeksiyon, normal bir rahatsızlık geçiriyormuş gibi. Psikiyatri uzmanı olan bütün hastanelerimizde artık bağımlılık polikliniklerini yaygınlaştıracağız. Bu yalnız uyuşturucu bağımlılığı değil, işte korkarım ki bir 3- 5 yıl sonra bizim bir kartopu gibi büyüyen bir teknoloji bağımlılığı grubu geliyor. Sigara bağımlılığı, alkolizim, kumar bağımlılığı, dolayısıyla biz artık sağlık hizmeti sunumunda bağımlılık alanına bağımlılık poliklinikleriyle, bağımlılık servisleriyle hizmet vermeliyiz. İlle AMATEM'e gitmeden, çünkü AMATEM artık bir damgadır. Anneler, babalar ve aileler, o damgadan korktukları için de o safhaya gelmeden ortaya çıkmıyorlar."