Yerel Yönetim seçimleri başladı. Bu nedenle siyasette ısındı. Ancak akşamları televizyon izleyebiliyorum. Haberlerde siyasi parti liderleri ve sözcüleri, belediye başkan adayları hepsi birbirlerine çamur atmaktan geri durmuyorlar. Hepsinin ağzından, "EN İYİSİ BENİM" den başka bir söz çıkmıyor. Bir zamanlar biz de bir söz vardı:

"Ağzı olan konuşuyor! .. " diye. Ben bu sözü çok sevmiştim. Çok anlamlı bir sözdü. Eskiler buna "Boşboğazlık" derlerdi. Bazen de "Dilin kemiği yok, konuş konuşa bildiğin kadar" da denirdi. Bu yazımda bu konuşmalardan bazıları üzerinde duracağım.

Sayın Başbakan Erdoğan, "BEN MİLLETİN AVUKATIYIM ! .. " diyor. Bunun siyasette ne anlama geldiğine bakalım. Bu deyimi doğru konuşuyor mu? Yoksa başkalarının konuştuğu sözlere yanıt olarak mı veriyor. Demokrasilerde, MiIletin avukatlığını muhalefet partileri yapar. İktidar partisinden milletin avukatı olmaz. Çünkü hem yürütme ve hem avukatlık olmaz. Siz zaten yürütmedesiniz ve yürütmeyi adil yapmak zorundasınız. Adaletten şaştığınız zaman, milletin haklarını onun avukatları durumunda olan muhalefet partileri yapar. Bana öyle geliyor ki, sayın Başbakan ya demogoji yapıyor, ya da halkı kandırıyor. Bir insan hem savcı, hem avukat ve hakim olamaz. Başbakanın söylemini varın siz değerlendirin.

Muhalefet ise, "Laf ebeliği" yapıyor. Gerçekleri tam anlamı ile ortaya belgelerle koyarak savunamıyor. Başbakan'ın, "Ben milletin avukatıyım" deyimine bile itiraz edip yanıt vermekten aciz kalıyor yürütmenin açıklarını halka olan baskılarını ortaya koyamıyor. Yani iyi bir halk avukatı olamıyor. Bir ay önce yazmış ve kaygılarımı dile getirmiştim. AK Parti bir slogan geliştirmişti. O sloganda diyordu ki: "Biz yerelle geneli birleştireceğiz!'  Ben, ona yanıt olarak kaygılarımı şöyle dile getirmiştim: "Bu bir oyundur, sakın bu oyuna gelmeyin. Genelin yereli ezmeye, kazanılmış haklarını çiğnemeye hakkı yoktur. Hele, (Oyunuzu bize vermezseniz, sizlere ödenek vermeyiz) demeye hiç hakkı yoktur." demiştik.  Şimdi sayın bakanın biri kalkmış buna benzer söylemler icra ediyor. Muhalefet yüklenince de, sözlerini "Yanlış anladıklarını" söylüyor. İnşallah sözleri yanlış anlaşılmıştır.

Türkiye Üniter bir devlettir. Bu devletin resmi dili, bayrağı, anayasası vardır. Bunları hiçe saymaya kalkanlar ise, tarih bilmiyorlar, ya da biliyorlarda işlerine gelmiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türkçe'den başka bir dil konuşmayı haklı bulmak kabul edilemez bir hatadır. Türkiye'de başka başka dil kullanan birçok etnik insan vardır. Bunların hepsi kendi etnik dillerini konuşmaya kalkarsa, ortada bir devlet kalmaz. Devlet ise bütün vatandaşlarını yasalarla kucaklayan bir kurumdur. Buna aykırı hareket devlete karşı gelmekten başka bir anlama gelnez. Devlet ise kendini korumak için bu tür yanlışlara asla müsaade etmez. Bütün bunları siyasetçilerin bilmesi gerekir ve bu tür hatalara düşmemesi doğrudur. Bir devlette yasalar, herkesin istek ve gönlüne göre olmaz. Vatandaşlar ise yasalara uymakla yükümlüdür.

Bazı muhalefet partilerinin adayları, "Suç dosyaları" ile meydanIara çıkıyorlar.  Bence buda yanlıştır Madem böyle bir suç vardı ve sizde biliyordunuz, bugüne kadar neden beklediniz? Hem bu suçları ortaya çıkarmak ve ilgili makamlara duyurmak göreviniz değil miydi? Neden yapmadınız? Yoksa sizde "ÇAMUR AT İZİ KALSIN" cılardan mısınız? Bence bu da görevi yapmamak anlamında bir olay.

Türkiye, artık birçok konuda eskiye göre ilerlemiş durumdadır. Akla karayı doğru ile yanlışı ayıracak bilince sahiptir. Kimlerin ne istediğini ve neler peşinde olduğunu çok iyi biliyor. Halk, dağıtılan kömür, çamaşır makinesi ve buzdolabı olaylarına karşı tepkili. İcra ile vergi topla ve dağıt. "Neden dağıtıyorsun" sorulunca da, "Ben dağıtmıyorum, Valiler dağıtıyor" de kurtul. Başbakan'ın haberi olmadan vali bunu nasıl dağıtır? O valinin elindeki yasa da ne yapacağı belli değil mi? Hem niye seçimden seçime bu işler oluyor? Başka normal dönemlerde olmuyorlar? Benim halkıma sözüm şudur. Oy senin, istediğine vicdani kanaatine göre kullan. Oy pusulasına mührü basarken, kral sensin. Orada sana hiç bir kimse hükmedemez. Yazık olmasın oyun. Kullan, kullan ki hak yerini bulsun.

Bizde siyaset 'Çamur at izi kalsın" dan ibaret olmamalı. Seni hiçe sayanlara, istediği gibi at oynatanlara, kardeş kavgaları yaratanlara, bu ülke evlatlarının kanlarını dökenlere oy verme.