BİZ BORÇSUZ BİR ÜLKE MİYİZ?

 

Hükümet ne yaptığını bilmiyor -2

Cumhuriyet döneminde başlatılan ve özellikle de çok partili dönemlerde zirve yapan “hızlı dış borçlanma trendi” zamanımızda maalesef yine hızla devam etmektedir.

Her ne kadar Osmanlı döneminde de borçlanma yapılmışsa da bu borçlanmalar hem dayanılmaz cesamette olmamış ve hem de borçlanmalar karşılında ülkeye yeni teknoloji veya yeni bir hizmetin gelmesi sağlanmıştır.

Mesela İstanbul – Hicaz demir yolunun yapımı bu borçlanmalardan bir kalem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir diğeri Osmanlı – Rus savaşında ülkenin düşmana karşı üstün gelmesini sağlayacak gemi alımları, silah ve cephane alımları, savaşan askerlere yiyecek ve giyecek verilmesi gibi tamamen harp ihtiyaçlarının temini, borçlanma kalemlerinde görülmektedir. Osmanlı, hiçbir zaman “alalım yiyelim – içelim, “Borç yiğidin kamçısıdır” bir gün nasıl olsa ödenir veya ben dönemimde aldığım borçlarla hizmet etmiş görüneyim. Benden sonra gelecekler bu borçla ne yaparlarsa yapsınlar” mantığıyla hareket etmemiştir.

Günümüzde “Fert başına milli gelir” nasıl 10.000 dolarsa, “fert başına iç ve dış borç” hesapladığınızda, bu borç bu gün her doğan evladımızı boğacak seviyeye erişecektir.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, 21.Ekim.2013 tarihli açıklamasında bir evvelki aya ait 407.900 Milyar (Katrilyon) TL borcumuz olduğu görülmektedir.

BORCUMUZ BİTTİ Mİ

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zaman zaman medyanın karşısına çıkarak, IMF’ye olan borcumuzun kapandığını, bundan sonra biz IMF’ye borç vereceğiz…” dediğini, defalarca dinledik ve gazetelerden okuduk. Bir Başbakan yalan söyleyecek değil, ya…

Elbette… Bir Başbakan yalan söylemez, söylememelidir. Ancak bu ifadeler öyle sotalı bir şekilde söylenmiştir ki, bu sözleri dinleyenler hemen; “O… Çok şükür… Demek bizim Batılılara artık hiç borcumuz kalmadı. Aferin…” diye düşünmüş, hatta bu düşüncesini bir sevinç gösterisi olarak karşına kim çıkmışsa anlatmıştır.

Dikkat edilecek olursa Sayın Başbakan sadece ülkemizin IMF’ye olan borçlarından bahsetmekte, diğer borçları teğet geçmektedir, bu birincisi…

İkincisi de ülkemizin borçlanmalarının sadece hükümet tarafından yapılmadığıdır. Belediyelerin dış borçlanmaları, KİT’lerin dış borçlanmaları ve Özel sektörün dış borçlanmaları da “Devlet garantörlüğünde (kefilliğinde)” yapılan borçlanmalardır. Yani devlet, bu kurumların garantörü olmadıkça bu kurumlar dışarıdan alsa kredi alamazlar. Böylece toplam borç tamamen devlete ait olmaktadır.

Üçüncüsü de dış borç alacaklıları, alacaklarını hesap ederken her kurumu ayrı ayrı zikretmezler, “Bizim Türkiye’den alacağımız, şu kadar milyon dolardır” derler.

GERÇEK BAŞKA EKRAN BAŞKA

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı eylül ayı (30.9.2013) sonu itibarı ile toplam borç stokunun 576,2 milyar (katrilyon) TL olarak açıklanmıştır. Bu rakam 30.12,2012 tarihinde 532.milyar idi. Yani dokuz ay sonra borcumuz 44,2 milyar (Eski para ile katrilyon) arttı.

Son on yılda özelleştirmelerden elde edilen para 35 milyar dolar oldu.

2012 Bütçesinden faize verilen para 50,3 milyar (Katrilyon)

2013 Bütçesinde faize ayrılan para ise 53. milyar (Katrilyon)

Sadece son bir ayda borç 4,6 milyar (katrilyon) artmıştır.

Dolayısıyla 2012 yılında (50 milyar TL)+2013 yılında (53 Milyar TL)=103 Milyar TL. Bu 1 dolar= 2 TL. 52 Milyar Dolar eder. Yani 2 yılda faize giden para 52 milyar dolardır. 

10 yılda özelleştirme adıyla satılan tesislerin toplam = 35 milyar dolardır. Bu da göstermektedir ki 80 yılda yapılan tesislerimizin satışında elde edilen gelir, devletin 2 yıllık faizine bile yetmemiştir.

10 yılda Faize giden para yaklaşık 500 Milyar (Katrilyon) ödenmiştir.

Bize bu günden 2023 ü pazarlayanlara sorsak, “Arkadaş… Bu hızla giderseniz 2023 de borcumuz ne olur? Ne diyeceklerdir? Bu savruk bütçe ile bu rakamı söylemek, gerçekte dudaklarımızın uçuklamasına sebep olacaktır.

BİR BAŞKA MUKAYESE

Başbakan'ın övündüğü Hakkâri’ye yapılan havaalanı 200.000.000 (iki yüz Milyon-trilyon) lira değerindedir,  Oysa sadece Eylül ayında artan borç miktarı 12,2 milyar(katrilyon) artmıştır. Yani bir ayda artan borçla tam 61 tane hava alanı yapılabilirdi. 

Son 9 Ayda ise borcumuz 44,2 milyar arttığına göre, bu parayla Hakkâri havaalanı ölçeğinde tam 221 tane havaalanı yapılabilirdi…

Hükümet kendi yaptıklarından ne kadar habersiz, görüyor muyuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar