Böyle bir yazı yamak için neden bu kadar geç kaldınız diyebilirsiniz.

Neden geç kaldın diyebilirsiniz.

Evet geç kalmadım.

Yapılan toplantının ardından bu kadar uzun bir süre beklememin nedeni, yazılanları tek tek incelemek, araştırmacı gazetecilerin görüşlerini okumak ve Söke’deki siyasi gelişmeyi irdelemekti.

İstediğim de oldu.

Toplantının hemen ardından çeşitli görüşler  ve yazarların düşünceler satırlara taşındı.

Ancak yazılan görüşlerde bu günkü AKP yönetiminde olmasa da, salonu dolduran 600-700 kişinin bu güne kadar hangi parti tabanını oluşturduğu saptanamamış.

2 Kasım Pazar günü Söke Kapalı Spor Salonu’nun tirübünlerinde oturan  dinleyicilerin neredeyse yarısı Söke de bulunan partiler partilileri idi

Çoğunluğunu MHP tabanının oluşturduğunu, ANAP ve DP den de insanların olduğunu gördük.

Gördük ki başta MHP olmak üzere ANAP bu seçim arifelerinde baya yara almışa benziyor.

Bu da yerel seçimlerde AKP nin ne kadar başarılı olacağının bir göstergesi idi.

Belediye başkanlığına aday gösterilen sayın Güzelyağdöken AKP içerinde sevilen bir lider olduğunu gösterdi.

Öyle ki, eski bakanın, yeni seçilen İlçe Başkanı ve “işte bu” dediği belediye başkan adayının elini havaya  kaldırarak basına tanıtması da ayrı bir zafer işaretiydi bence. Ama son sözü halk söyleyeceği için emri-i vakilere ne kadar güvenilebilir ki?

Genç ilçe başkanını yönetimini diğer partilerden isimler alarak yönetim oluşturması da bu işe ne kadar önem verdiklerinin göstergesiydi.

Şimdi diğer partiler tek tek adaylarını açıklamaya başladılar.

Bence adaylarını açıklamadan evvel tabanlarını ellerinde tutsalardı daha iyi olurdu.

Şu an Söke’de CHP ve DSP  iki sol parti gelişen olayların ışığında iddialıyız mesajı vererek seçmenlerine güven vermektedirler. Ama  nereye  kadar.

Söke’de sol oyların toplamı bilinmektedir.

Şu anki Belediye başkanının ne kadar oy alarak zafere ulaştığı açıktır. Kaldı ki geçen seçimlerde DSP, CHP yi desteklemişti.

Şimdi iki partide güvendiği adayları ile bu yarışa katılırsa seçmen bölünmesi yaşanmayacak mı?

Eğer seçmen bölünmesi yaşanırsa bu yeni oluşum hangi partiye yarayacaktır.

ANAP ve MHP tabanından AKP ye kaymaların olduğunu biliyoruz.

Bunu 2 Kasım’da spor salonunda gördük.

Şu an tam olarak açıklanmasa da CHP de Necdet Özekmekçi bir beş yıl daha isteyecek. AKP den Ali Güzel Yağdöken veya büyük bir olasılıkla Metin Yavuz., MHP den ya Kerime Desticioğlu yada  Milletvekili Adayı olan Eğitimci, DSP de büyük ihtimal adaylığını aylar öncesinden açıklayan sayın Türkloğlu ve DP de Mızrap Nazlı;  bizde varız diyecekler.

Eğer yine fikirler arası kutuplaşmalar olursa  benim adayım inanın Metin Yavuz olur.

AKP Metin Yavuz la bu işi götürmesini gayet iyi bilir ve sona mutlu erişir.

Hem demiyor muyuz, Söke’yi köylükten nasıl çıkaracağız diye….?

***

SÖKE DE YENİ DERNEK

Söke sivil toplum kuruluşlarının içine yeni bir dernek katılıyor.

Yıllarca Söke’nin sosyal faaliyetlerinin baş aktörlüğünü yapan, beden güçleri ile taşıma işlerini yürüten samimi temiz insanların toplandığı Söke Romanlar Derneği nihayet kuruldu.

Başkanlığını Cemal Erkasap’ın yaptığı Dernek Kemalpaşa Parkının yanında  bulunan binada faaliyetini sürdürecektir.

Bu güne kadar yerel yönetimden yeterince destek alamadıklarından, oturdukları iki odalı evlerinde en az altı kişi olarak yaşamak zorunda kaldıklarından, yalnızca seçim dönemlerinde hatırlandıklarından yakınan  dernek başkanı Cemal Erkasap, şu anda Söke’de yaşayan Romanların mevcudunun 3500 civarlarında olduğunu da söylemeyi ihmal etmemektedir.

Yeni kurulan Söke Romanlar Derneğinin Söke’ye canlılık getireceğini biliyor ve şimdiden  tüm yönetim kurunla başarılar diliyorum.

***

ANLAMLI KONFERANS 

Bugün saat 10.30 da Söke Efes sinemasında  çok anlamlı bir konferans düzenlendi.

Konferans saat 10.30 yapıldı.

Profesör İlknur Güntürk KALIPÇI’NIN  konuşmacı olarak katıldığı “İçimizden Biri Atatürk” adlı konferansı çok sayıda öğrencinin yanı sıra yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşlarından da çok sayıda dinleyicinin  izlemiş olması Söke’nin böyle bir konferansa susamış olduğumu gösterdi.