KUYUCAKLI BESİCİLERİN “İMDAT” ÇIĞLIĞINI KİM DUYACAK?
AYDIN"IN ÖNEMLİ YER ALTI ZENGİNLİKLERİNDEN JEOTERMAL SAYESİNDE 100"E YAKIN SANTRALDE E NERJİ ÜRETİLİYOR. BUHARKENT"TEN GERMENCİK"E UZANAN KUZEY HATTINDA ARDI ARDINA AÇILAN JEOTERMAL KUYULARINA HER GÜN YENİLERİ EKLENİRKEN, YERİN 2 BİN METRE ALTINDAN ÇIKARILAN SICAK SULAR, İŞLETME LERDE ENERJİYE DÖNÜŞTÜKTEN SONRA TEKRAR RE ENJEKSİYON SİSTEMİ İLE YERİN 2 BİN METRE ALTINA ENJEKTE EDİLMESİ GEREKİRKEN, MAALESEF DERELER VE ÇAYLARA BIRAKILIYOR. HÂL BÖYLE O LUNCA DA AYDIN TARIMI BÜYÜK YARA ALIYOR. ANCAK DOĞAYA BIRAKILAN BU BORLU SULAR SADECE TARIM ALANLARINA DEĞİL, YÖRE HAYVANCILIĞINA DA BÜYÜK DARBE VURUYOR, HAYVANLAR TELEF OLUYOR. İŞTE, ”AYDINLI ÇİFTÇİ VE BESİCİNİN İMDAT ÇIĞLIĞINI KİM DUYACAK?” DEDİRTEN ÖZEL HABERİMİZ.
YILMAZ ÖLMEZ
(ÖZEL HABER)
Gerçek Gazetesi
Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yaygın şe kilde yapıldığı Aydın"ın Kuyucak İlçesi jeotermal işletmelerinden bırakılan borlu sıcak sulardan dolayı dertli mi dertli. Zira gerek besi damları, gerekse meralar jeotermal tesislerinin tehdidi atkında.
Jeotermal santrallerinden bırakılan borlu sular çaylar ve derelerden geçerek büyük Menderes Nehrine ulaşıyor, bu sular Söke altında Ege Denizi"ne dökülüyor. Fakat nehir suyu ile tarım arazileri sulanıyor, hayvanlar bu suları içmek zorunda kalıyor. Ancak Kuyucak"ta derelerden borlu sular aktığı için besiciler hayvanlarını me ralara götüremiyor. Zira dereden geçmek zorunda kalan hayvanların ayakları yanıyor.
Kuyucak Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Emir, defalarca bu borlu suların tarım alanlarına zarar verdiği yönünde uyarılar yapmalarına rağmen hâlâ köklü bir sonuç alınamadığını söyledi. Yöre çiftçisi ise, Büyük Menderes Nehri"nde borlu sulardan dolayı insan boyunda olan yayın balıklarının yok olduğunu hatırlattı, jeotermal santrallerinin denetim altına alınması gerektiğini söyledi.
CANIM TÜRKİYEME
ÖZGÜ GÖRÜNTÜ
BUNLAR!
Bir yanda borlu suların aktığı derler, bir yanda her 30 dakikada bir sefer yapan trenler. Aydın"ın Kuyucak İlçesi"nde yaşanan çevre felaketi her geçen gün büyüyor. Jeotermal tesislerinden bırakılan borlu sular dereleri esir alırken, yöre besicisi de hayvanlarını bu derelerin içerisinde geçirmedikleri için tren yolunu kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle zaman zaman kazalar meydana geliyor. Adeta iki arada bir derede kalan hayvan sahipleri de, hayvanları tren yoluna çıkardıkları ve kazaya sebebiyet verdikleri için, meydana gelen zararı ödemek zorunda kalıyorlar. Bu da ”böylesi Türkiye"de olur” dedirten yorumları da beraberinde getiriyor.
Bir yanda borlu suların aktığı dereler, bir yanda her 30 dakikada bir sefer yapan trenler. Kuyucaklı besiciler hayvanlarını me ralara ve besi damlarına götürmek için dere içerindeki yolu kullanıyorlar, daha doğrusu kullanı yorlardı. İzmir, Aydın, Denizli tren hattı da me raların tam yanından geçiyor. Hayvan sahipleri de adeta tren seferlerinin geçiş saatine göre hayvanlarını damdan meraya, meradan dama götürmek zorunda kalıyor. Kuyucak Ziraat Odası Başkanı Kemal Emir"de kazaların kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Jeotermal tesislilerinden bırakılan borlu sular dereleri esir

alınca, hayvan sahipleri de hayvanlarını demir yolundan geçirmek zorunda kaldılar. Bu defada tren kazaları yaşanmaya başladı, hayvanlar telef oldu. Hayvan sahipleri de hayvanları telef olmasına rağmen, trende meydana gelen hasarı kendileri ödemek zorunda kaldığını söylüyor.
Kuyucak Ziraat Odası Başkanı Kemal Emir, ”Şu anda 3 kuyunun yol açtığı

zararla baş edemiyoruz. Ancak 25 yeni kuyu daha açılacak. Biz 3 kuyu ile baş edemiyoruz, 25 kuyu faaliyete geçerse burayı terk etmemiz gerekir. Biz jeotermale, enerji üretimine karşı değiliz, ama bu borlu sular yerin altından nasıl çıkarılıyorsa, o şekilde geriye enjekte edilmesi gerekir. İmza kampanyası başlattık ve ilgili makamlara göndereceğiz”dedi.