BEN YAPMADIM!
Ne kıymeti var! O artık geri gelmeyecek
Olay duruşmada yeni iddialar şaşırttı
Kardelen duruşması davası Söke"de dün saat 10.00 ile 13.00 saatleri arasında görüldü.
Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Turan Ahmet Taşkaya, sanık A.K.'nın eşi Z.K'nın ve kayınpederi K.A'nın da ifadelerinin alınması için zorla getirilmeleri kararı çıkarttı.
Almanya'nın Paderborn şehrinde evlerinin önünde 12 Ocak 2009 tarihinde kaybolmasının ardından 15 Ocak 2009 tarihinde Möhne Gölü yakınlarında cesedi bulunan 8 yaşındaki K.K'nın katil zanlısı A.K., dün Söke'de Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.
Suçlamaları kabul etmeyen A.K. çocukla ilişkiye giren de cinayeti işleyen de kayınpederinin olduğunu söyleyerek, "K.K"nın babası Yüksel Kıraç ile kayınpederim K.A'nın arasında kumar nedeniyle alacak verecek meselesi vardı. Cinayeti bu yüzden işlediğini sanıyorum. Olay günü eşimi işyerine bırakmak için gittim ve eve döndüğümde de kayınpederimi ellerinde eldiven vardı, çocuğun boğazını sıkarken buldum. Geç kalmıştım ve yapacak birşey yoktu. Komşumuzun çocuğu olduğunu bildiğim ve bayramlarda evimize geldiğinde şeker verdiğim, başını okşadığım bir çocuktu. Kayınpederimde bizim evin anahtarı vardı. Pişman olduğunu ve yardımcı olmamı istedi. Yardımcı olmadığım taktirde de çok sevdiğim eşimle beni görüştürmeyeceğini söyledi. Cesedi evden uzaklaştırmamı ve yok etmemi istedi. Evden çıktı ve 10 dakika sonra bavulla geldi. Beş dakika sonra evden ayrıldı. Eşimi çağırdım ve olanları anlattım. Cesedi görünce şok oldu ve çok üzüldü. DNA testinde kayınpederimin bulgularına ulaşılmaması için de çocuğu banyoda yıkadık. Çarşafa sardık ve 60 km. uzaklıktaki baraj bölgesi olarak bilinen ormanlık alanda çalıların arasına attım. Dönüşte de eşyalarını gelişi güzel attık. Baraj bölgesine gitmek için önce trene daha sonra taksiye binerek gittik. Mahalleye döndüğümüzde K.K"nın evinin önünde polis arabaları vardı ve çok korktuk. Kayınpederim de Türkiye'ye kaçmamızı söyledi. Daha sonra da ortalığı düzelttikten sonra kendisinin geleceğıini söyledi. Didim'deki ailemin yanına geldik. Teyzemden 550 euro ve kayınpederimden de 2000 euro aldım. Daha sonra kayınpederim akrabalarından oluşan ekip oluşturup, beni yakalatmak için girişim başlattığını öğrendim. Basına yaptığı açıklamalarda da beni suçladığını gördüm. İstanbul"daki dayıma herşeyi anlattım. Teslim olmamı istedi ve Didim'e geldim. Bunun üzerine teslim olmaya hazırlanırken yakalandım" dedi.
Sanık A.K'ye eşi Z.K"nın ifadesinde, "Eşim çocuk pornosu izlerdi ve tecavüz eden kişinin yerinde olmayı hayal ederdi. Ben de tecavüze uğramış bir kişi olarak rahatsız oluyordum. Zaman zaman da internetten tanıştığı insanlarla grup seks yapıyordu." şeklindeki suçlamalar okundu. Bunun üzerine A.K., "Eşim benim suçsuz olduğumu biliyor. Suçlu olsaydım benimle birlikte Türkiye'ye gelmezdi, beni tutuklattırırdı. Babası ve benim aramda tercih yapmak zorunda kalmış olsa gerek." dedi.
Kayınpederinin kendisini kandırıp, Türkiye'ye gönderdiğini söyleyen A.K., "Oyuna geldim. Mağdur aile gibi ben de çok mağdurum. Kayınpederime yardım ettiğim için çok pişmanım ama ben ne tecavüz ettim ne de cinayet işledim. Suçlu kayınpederimdir." dedi.
Mahkeme hakiminin, "incelemelerde, yatak odasında ve çocuğun elbiselerinde senin DNA bulgularına rastlandı, kayınpederinle ilgili hiçbir bulgu yok, buna ne diyeceksin" şeklindeki sorusu üzerine, "Birşey diyemem ama K.K"nın ailesi ve siz benim suçlu olduğumu düşünüyorsanız beni asın. Ben gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum." dedi.
12 Ocak'ta işlenen cinayetten iki gün sonra 14 Ocak'ta Türkiye'ye gelmesinin tesadüf olduğunu söyleyen A.K., "Cinayetin işlendiği gün işsizlik nedeniyle moralim bozuktu ve alkol almıştım. Evden hiç dışarıya çıkmadım." dedi.
K.K."nın babası Yüksel Kıraç, adalete güvendiğini ve sanığın en ağır cezayı alması gerektiğini söyleyerek, "Kumar iddialarını kabul etmiyorum, hayatımda hiç kumar oynamadım. Beni herkes tanır" dedi.
Anne de, "İki türlü adalet var. Birisi ilahi adalet birisi de sizin adaletiniz. İlahi adalette Allah'a havale ediyorum. Sizin adaletinizde de önce Allah'a sonra da size havale ediyorum. Cinayeti bu kişi işledi. Gerekli cezayı verin." dedi.
İkinci duruşmanın 10 Aralık 2009 tarihinde saat 16.45'te görülmesi karara bağlandı. Duruşma çıkışında K.K'nın annesi ve anneannesi sanığa intizar ederken, anneanne basın mensuplarına saldırdı. Duruşmayı takip etmek üzere Almanya"dan çok sayıda gazeteci Söke"ye geldi. Almanya Bild Gazetesi Türkiye ve Ortadoğu Temsilcisi Hamdi Gökbulut, duruşmayı Yazı İşleri Müdürümüz Gülsüm Tuna ile birlikte takip etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.