BENDE YALAN OLMAZ, DÜZMECE RAPOR HAZIRLAYAN ÜNAT EFENDİ...
Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü Ünat Aydın'dan, Söke Kaymakamlığı onaylı ve müsaadeli tekzip adı alında cevap geldi. 
Terörist sempatizanı öğretmen haberimi çürütmek için düzmece, yalan rapor hazırlayan ve süt dökmüş kediye dönenler birden bire aslan kesilmişler. 
Yalan çamuruna battıkları için haftalardır açıklama yapmaktan kaçınanlardan; BİR BAŞKA KONUDA beni yalancılıkla suçlamaya yönelik bir cevap geldi.
Beklediğim cevap bu değildi ama olsun bu da bir gelişme!
Demek ki, varlığımdan haberdarlarmış. Ya da birilerinim varlığından haberdar olduk.
Bu da bir gelişme...
Vatana ihanet derecesinde ve haince düzenlenen yalan içerikli rapor konusunda dilini yutmuş bülbül olanlar, basit bir konuda şakımışlar. 
Klavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmazmış misali yine yanlışa imza atılmış. 
Konu hakkında açıklama yapacağım ve yalancıların yüzlerini kamuoyu bir kez daha görecek!
Heyecanlı olsun, diye cevabımı geciktiriyorum.
Çok ağır cevap vereceğim...

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BUNU BİLMELİ...
15 Mayıs tarihli, AYDIN ve SÖKE'deki pkk sempatizanı öğretmenler haberimiz düzmece raporla gizlenmeye çalışılmıştı. 
Yalan yazmakla suçlanmış ve hakkımda dava açılmıştı. Terörle Mücadele de ifade vermiştim. 
Milli Eğitim Bakanlığı, gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışıldığını anladı ve yeniden soruşturma başlattı. 
Kamuoyunun anlayamadığı, yalan rapor hazırlatan, raporu hazırlayan ve imzalayan ve de göz yuman sorumlular hakkında işlem yapılmayacak mı?
Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu cevap vermekten neden kaçıyor?
Anlayabilmiş değilim...

90 BİN LİRANIN 60 BİN LİRASI YALAN OLDU..
"Söke sahipsiz değil!" diyerek, hava atanlar yalancı çıktı. 
Sökespor eski Kulüp Başkanı Kemal Sayın'dan, Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran'ın da bilgisi dahilinde 90 bin lira borç alan Söke Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Karakaş paranın 60 bin lirasının üstüne mi yattı?
Mart ayı başında alınan 90 bin lira borç, "Mart ayının sonunda iade edeceğiz!" sözüne rağmen 6 aydır geri ödenmiyor. 
Burada söylenecek söz belli de ağır kaçacak diye söylemiyorum. Bir de alacaklı bom bol söylüyordur nasılsa.
Konuyu çözüme kavuşturmak için Söke Belediyesine giden Sökespor’un efsane Kulüp Başkanlarından Yalçın İkizek'i Başkan Toyran makamına kabul etmedi. Çünkü, İ kizek sorunu çözmek için belediyeye gitmişti ve Toyran'da ziyaretin sebebini biliyordu. Toyran'ın nezaket kuralları gereği İkizek'i kabul etmesi gerekirken, "İkizek ile görüşecek bir şeyim yok!" denilerek görüşme talebinin red edilmesi şaşırttı.
Her çıkışın bir inişi vardır. Aslında Toyran’da inişe geçti ama farkında değil.
Sorunlardan böyle kaçamazsınız sayın Toyran! Söke kamuoyu sizden önceki atalarınızı çok iyi yad ediyorlar. Sizin için de öyle düşünüyorduk ama belediye başkanı olduktan sonra özellikle benim de şahit olduğum yaşantınızdaki bazı çarpıklıklar bu düşünceyi olumsuza çevirdi.
Dediğim gibi, bir insan inişe geçtimi bir daha toparlanması zor olur.
Dilerim hayatınızdaki çarpıklıklardan tez zamanda kurtulursunuz...

ÇOK KORKMUŞLAR...
AK Parti Söke İlçe Başkan Yardımcısı Süleyman Şamı ile sohbet ediyorduk. 
"AK Parti Söke İlçe Başkanı olacağım. Başkan Yardımcılığım garanti de başkanlığı zorluyorum. Başkan olursam Fatih Gürer başta olmak üzere hepinizi disipline sevk etmeden ihraç edeceğim!" dedim. 
Şakaydı ya!
Bu kadar korkacaklarını bilseydim demezdim. 
Çok korkmuşlar ve promilli jurnaliste yazı sipariş etmişler. 
O da şişenin dibini görmüş anlaşılan ve alkolin de etkisiyle AK Parti Genel Merkezine ayar vermeye çalışmış. 
Promilci jurnalist, "Sakın böyle bir hata yapılmasın", diye yazmış. 
Ulen, bir başkan olayım seni de ihraç edeceğim. Hem de disipline sevk etmeden. Görürsün sen. 

SÖZ, AKPARTİ DEN İHRAÇ EDECEĞİM...
Bir şaka yaptım ortalık karıştı! 
"AK Parti Söke İlçe Başkan Yardımcılığı görevim garanti, İlçe başkanlığını zorluyorum. Göreve geleyim, ilçe başkanı Fatih Gürer başta olmak üzere bazı partilileri di sipline sevk etmeden partiden atacağım" dedim. 
Şakaydı abicim!
AK parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem bile apar topar Söke’ye gelmiş ve  konu hakkında incelemelerde bulunmuş. 
Şakaydı, şaka...
Ne başkan yardımcılığı ne de başkanlık gibi bir durumum söz konusu. 
Siz o 80 promilli jurnalistin yazdıklarına itibar etmeyin. Benimkisi espriydi...
Ama böyle bir şey gerçek olursa söz, 80 promilli jurnalisti de disipline sevk etmeden partiden atacağım.

DOLGU ÇALIŞMASI YİNE BAŞLADI
Söke Organize Sanayi Bölgesinde yine bir şeyler dönüyor. 
300 kişi çalıştıracak Sökeli tekstilciye verilmeyen sanayi arsasında dolgu çalışması başlatıldığı ihbarı yapıldı. 
Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, "plastik fabrikası kurulması için İzmirli fabrikatöre sanayi arsasını verdiğimiz doğru değil. Ne tekstil ne de plastik fabrikası için sanayi arsasını vermedik" demişti. 
Bu beyana inanmak istiyoruz. 
Sanayi arsası dilerim, en fazla 20 kişi çalıştıracak plastik fabrikası kurulması için verilmemiştir.
Bu arsanın tam da 8 metre bitişiğinde gıda maddesi üretimi yapılıyor ve plastik üretimi kanserojen tehlikesi içeriyor. Gıda firması için sıkıntılı bir durum gibi geldi bana. Şahsen, ben o gıda firmasının ürünlerine şüpheyle bakarım artık. Bu konu çok hassas. Ben gıda üretimi yapıyor olsam ve fabrikamın yanına kanser tehlikesi olan fabrika kurmaya kalkışsalar Söke OSB yönetimine dava açardım. 
Söke OSB yönetimi; sanayicilerden oluşmuyor ve yeterli bilgi ve de tecrübeye sahip değiller. Bu nedenle uyarayım istedim. 
Söke kamuoyunda; "Söke OSB yönetimi için varsa yoksa koltuk sevdası bir de oradan gelecek üç kuruş maaş!" deniliyor. 
Gerçekten de Kasım Ü. isimli yöneticinin dediği gibi, maaşlar üç kuruş mu?

DEDİM, AKABİLİNDE DE YAŞANDI...

26 Eylül Pazartesi günü,  “FETÖ'nün B planı iç savaş. 
Büyükşehirlerde cezaevlerine dikkat! 
Müebbet yatanlar ve pkk başta olmak üzere terör örgütü mensuplarının kullanılacağı isyan planlanabilir!
Cezaevlerindeki FETÖ'cü personele acil operasyon şart ya da geçici görev yerleri değişikliği.” diye yazdım ve 28 Eylül Çarşamba günü Şırnak Cezaevinde hem de çocuk koğuşunda yangın çıktı. 
Sezgi mi desem ne desem artık!
Yoksa gaipten haber mi geliyor ne!