Gerçek Gazetesi
Kendilerini Kürt kardeşlerimizin sözde temsilcisi olarak gören BDP"li iki milletvekilinin terör örgütü yandaşlarıyla birlikte polisimize yaptıkları çirkin saldırıyı şiddet ve nefretle kınadıklarını belirten BBP Aydın Milletvekili Aday Adayı Bozdemir, konuya ilişkin olarak şunları söyledi; “Anlaşılan o ki; terör örgütü ve onların uzantıları olan parti ve kişiler yaklaşan seçimler öncesi beklendiği üzere ortamı germeyi, insanımızı ve güvenlik güçlerimizi tahrik etmeyi planlamaktadırlar. Polisimize yapılan saldırı tahrikin en ileri boyutlara ulaşacağının işaretleridir. Hükümet ve devletimiz olayı küçümsememeli ve hamasi nutuklarla geçiştirmemelidir. Derhal, 24 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazetede yayınladıkları Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda düzenlemeler yapmalıdırlar. Canını vatandaşının güvenliği için siper eden Türk Polisine gerekli güvenceyi vermelidirler. Böylece polisimizi bölücü temsilcilerinin elinde maskara etmemelidirler. Ne acıdır ki, Türk Polisi sokakta, arabada arama ve kontrol yapabilmesi için savcılığın iznine mecbur bırakılmıştır. Polisin peşine düştüğü hırsız bir eve girerse, poliste peşinden o eve giremez. Ayrıca, yüce meclisimiz olaya el koymalı. Vakit geçirmeden TBMM üzerine düşeni yaparak, derhal bölücü terörün sözcülüğünü yapan bu 2 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmalıdır. “Kılıç çeken kılıçla düşer” hikmetli Türk atasözünde ifade edildiği gibi, silaha başvuran her kim olursa olsun, kesinlikle silahla yok edilmelidir. Hiç kimse de, Türklerin elinden zorla herhangi bir şey ve hele hele toprak alınabileceğine dair en ufak bir umut oluşmasın” dedi.
Büyük Birlik Partisi Milletvekili Aday Adayı Abdulbaki Bozdemir, Kayseri'de kaçırılan daha sonra cesetleri bulunan çocuklar için de değerlendirmelerde bulundu. Bozdemir, “Polis çocukların bulunması için bugüne kadar yan gelip yatmadı, akla gelecek her yeri aradı. 113 bin kişinin kimlik bilgileri Kayseri ve 5 ilin tüm araç kayıtları incelendi. Olay tarihinde kiralanan 200 araç ve trafik sorgusu yapılan 68 araç içerisinden kıl çeker gibi çekilerek bulundu. Bu süreçte, korkunç itiraflarla yeni bir boyuta gelindi. Zanlı suçunu itiraf etti. Ve tutuklandı. Bundan sonrası ise, hepimizin bildiği gibi yapılan kötülükler kalacak. Canlarına kasdedilen, bu ülkenin gelecekleri ise yok edilmiş olacak. Dünyanın en medeni ülkesi denilen, islam ülkelerine demokrasiyi getireceğiz diyen Amarika'da bile, bu tip suçlarda, suçu işleyenler gaz odalarında idam edilirken, malesef ülkemiz iktidarları AB'ye gireceğiz coşkusu ile idamı kaldırdılar. Şimdi bu caninin ve bunun gibi canilerin yaptıkları yanına kar mı kalacak. Bu iktidarla kar kalacak tabi. Bizi yönetenler değil mi ki, yıllarca caniyi İmralı'da besliyorlar. Ama bizim iktidarımızda olmayacak. Biz Büyük Birlik Partisi olarak diyoruz ki, iktidar olduğumuz anda, Avrupa Birliği sürecini hemen dondurup, bilhassa idamı geri getireceğiz. 12 Haziran'da bu fırsatı verin, uygulamaya koymazsak namerdiz”