BAYRAM BÖYLE DE KUTLANABİLİR

Bayram; dostluğun, kardeşliğin ve dayanışmanın köklerine inilerek, düşmanlık ve küslüklerin seyreltildiği bir gün… Yani, öyle olmalı.
Kutsal bir gün!
Uyarıcı ve öğretici bir gün… Yani, öyle olmalı.
Kendimizi, içinde debelendiğimiz sosyal [siyasal ve ekonomik] çarkın dışına çıkartarak yaşantımızın dinamikleri ile hesaplaştığımız ciddi bir gün… Yani, öyle olmalı.
Ve Dünya’yı iğne deliğinden seyredip, farkındalığımızı geliştirdiğimiz bir gün!.. Yani öyle olmalı!
Ne yaptık, neler yapıyoruz; niçin yapıyoruz?..
Bayram; dünya, ülkemiz ve insanlığın orta yerindeki “duruş”umuzu bir kez daha gözden geçirip, irdelememiz gereken bir gün… Ve mutlaka böyle olmalı!
Bu yazı Kurban Bayramı'nın 1. günü yazıldı; tarih 4 Ekim 2014.
Yakın bir geçmişti 9 Eylül günü İzmir kurtulmuştu emperyalizmin çizmesinden.
Sonra birkaç gün sonra: 12 Eylül…
Yıllar öncesinin bir 12 Eylül’ünde bu ülke, emperyalizmin dümen suyunda balık avlayan bir ekipten büyük bir "darbe" yemişti… Şimdiler de ise, bu "askeri darbe, sivilleşti; gittikçe derinleşiyor, yürüdükçe ağırlaşıyor…
Kişiler aynı bloktan, aynı saftan, aynı merkezden ürüyor/ üretiliyor; güç alıyor, destek buluyor…
12 Eylül 1980'de koltukta oturan kişilerin üzerlerinde resmi elbiseleri vardı. Bugünkülerin görüntülerinde ise, sivil bir resmiyet egemen…
Bu ülkenin yurttaşı 13 Eylül’ü de, Ramazan, Kurban, Cumhuriyet ve 23 Nisan bayramlarını da gerçek bir şenliğe çevirebilir. Çünkü, “muhtaç olduğu kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcuttur…”
Bizler böyle hissediyoruz. Yani, sözün gelişi böyle düşünüyoruz...
Ve bu ve benzeri duygu ve düşüncelerle hepinizin Kurban Bayramı’nı kutluyor; bu ülkenin kurda/kuşa kurban edilmemesini diliyor; önümüze çıkan her olanağın, bilgimizi, bilincimizi ve sorgulama yeteneğimizi geliştirmesini temenni ediyor; sağlık, başarı, mutluluk ve esenlikler umuyoruz…
[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar