Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edilsin. Halkın oyları ile de Erkan Mumcu başkan olsun. Böylelikle de başkanlık seçimine girilmiş olur. Bu nereden çıktı şimdi, diyeceksiniz.

Niye mi Erkan Mumcu seçilsin? İşte şunun için.

Milliyet Gazetesi'nin 7 Nisan 2007 tarihli sayısının son dakika haberinde bakınız neler konuşmuş, sayın Mumcu. Aynen aktarıyorum.

''TV'deki ekonomi yorumcuları utanmadan, (finanse edildikçe cari açık problem değildir) diyorlar. Bu cümleyi söyleyen adama bir eşek yükü dayak atmak lazım''

Bu herkesin gördüğü, hele iktisattan anlayanların çok aşikar şekilde gördüğü bir durum. Ama beni kahreden, bunun karşısında Türk aydınlarının sorumsuzluğudur. TV'de izlediğim ekonomi yorumcularının sadece sorumsuzlukları değil, ahlaksızlıkları da tüylerimi diken diken ediyor. Utanmadan, (finanse edildikçe, cari açık problem değildir) diyorlar. Bu cümleyi söyleyen adama bir eğek yükü dayat atmak lazım. Cümlede mana yok. Bu, (kazandıkça, parasızlık çekmezsin) yerine, (cebine para konulduğu sürece, parasızlık çekmezsin) demek.''

Mumcu, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin, aydınlarının son 300 yıldır kendi halkına karşı sorumsuzluğu olduğunu ileri sürerek, ''Cari açık konusundaki durumun sürdürülemez olduğu herkes tarafından aşikarken, bir müddet daha kefelerimizi dolduralım, düşüncesi adına, işler iyi gidiyor korosu şarkı söylüyor'' dedi.

Demek ki bazı siyasilerimiz ancak anlamışlar, Türkiye’nin masalar başından, basın yolu ile idare edildiğini. Ekranlardan ekonomilerin düzeltiğini.

Hani, Sayın Mumcu yalan da söylemiyor. Başkan dediğin biraz da eli sopalı olmalı. Öyle, kabadayı ağızları ile ulu orta konuşmamalı. Biraz da çok konuşan ağızları çekip bir kenara, Sayın Erkan Mumcu’nun dediği gibi “bir eşek yükü dayak“ atmalı.

İşte o zaman Cumhurbaşkanı olduğu, başkan olduğu anlaşılsın.

Üzerinde çalışılan Cumhurbaşkanları adaylarının özellikleri arasında bu yok. Onun için önerilen isimler arasından uygun kişi de yok. Eğer “bu eşek yükü sopa” meselesinde sayın Erkan Mumcu ciddi ise, vallahi hemen adaylığını açıklasın. Bir de, sopa yediğimiz başkanımız olmuş olur. Ne zararı var.     

Sayın Gül'de Maliye Bakanı olmalıydı

Milletvekili olduktan sonra elinde file ile hiç pazarlara çıkan vekil gördünüz mü? Vallahi ben görmedim. Hele bakan olduktan sonra, öyle günün belli saatlerinde çarşıyı dolaşanı da, bu yaşıma gelene kadar hiç görmedim.